• Turkhane Logo

CDU'nun göç tasarısı AfD'nin desteğine rağmen meclisten geçmedi

CDU/CSU'nun düzensiz göçü önleyeceği iddiasıyla sunduğu tartışmalı yasa tasarısı AfD'nin desteğine rağmen meclisten geçmedi.

01:36 01 February 2025 Saturday
CDU'nun göç tasarısı AfD'nin desteğine rağmen meclisten geçmedi
CDU/CSU'nun düzensiz göçü önleyeceği iddiasıyla sunduğu tartışmalı yasa tasarısı AfD'nin desteğine rağmen meclisten geçmedi.

DW Türkçede yer alan habere göre Almanyada ikincil korumaya ihtiyaç duyan sığınmacıların aile birleşimi haklarının kısıtlanması ve federal polise, haklarında sınır dışı kararı verilen sığınmacıların gözaltına alınmasını veya tutuklanmasını talep etme konusunda daha fazla yetki veren tartışmalı yasa tasarısı meclisten geçmedi.

Muhafazakar partiler Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) ve Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) tarafından hazırlanan, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi tarafından da desteklenen tasarı 338 lehte, 349 aleyhte ve 5 çekimser oyla reddedildi. Oylamaya 40 milletvekili katılmadı. Federal mecliste önergeye destek veren CDU/CSU, FDP, AfD ve sol popülist parti Sahra Wagenknecht İttifakının (BSW) toplam milletvekili sayısı 372. Oylamaya 692 milletvekili katıldı. Mecliste toplam 733 milletvekili görev yapıyor.

Kim nasıl oy verdi?
CDU/CSU milletvekillerinin tamamı tasarıya evet oyu verirken, bu partilerden 12 milletvekili oylamaya katılmadı. Tasarıya destek verdiğini duyuran FDP’den ise iki aleyhte, beş çekimser oy çıktı. 16 FDP milletvekili ise oy kullanmadı. AfD oybirliğiyle yasa lehinde oy kullanırken bir oy boş çıktı. Sarah Wagenknecht İttifakından yedi, bağımsız milletvekillerinden ise beş lehte oy çıktı. SPD, Yeşiller ve Sol Partili milletvekilleri karşı oy kullanırken, 4 SPD’li,  2 Yeşilleri milletvekili oylamaya katılmadı. Kaç milletvekilinin hastalık raporu aldığı ise açıklanmadı.

Büyük tartışmalar yaşandı
Ana muhalefetteki Hrıstiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin düzensiz göçü durdurmak için verdikleri önergenin  Çarşamba günü Federal Mecliste aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) milletvekillerinin verdiği destekle kabul edilmesi, siyaset sahnesinde tansiyonun tırmanmasına, kamuoyunda da yoğun tepkiye yol açtı.

Gerilim bugün Federal Mecliste, yine CDU/CSU tarafından sunulan ve düzensiz göçün sınırlandırılmasını öngören tartışmalı yasa tasarısı oylamasının yapıladığı genel kurul oturumuna da yansıdı.

Mecliste kriz görüşmeleri
CDU/CSUnun başbakan adayı Friedrich Merzin hararetle savunduğu, azınlık hükümetini oluşturan Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşillerin ise reddettiği yasa tasarısı Federal Mecliste krize yol açtı.

Sabah saatlerinde önce kamuoyuna ancak AfDnin oylarıyla kabul edilmesi mümkün olan tasarıya yönelik yoğun tepkiler nedeniyle bazı Hristiyan Birlik ve Hür Demokratlar (FDP) partili milletvekillerinin son anda tasarıyla destek vermekten vazgeçtiği yansıdı. Ardından FDPden dikkat çekici bir hamle geldi.

FDPnin meclistesi grup başkanı Christian Dürr, tasarıyı Federal Meclisin İçişleri Komisyonuna gönderme ve oylamayı Şubat ayındaki son meclis oturumuna erteleme talebinde bulunacaklarını açıklayarak, bu süre zarfında tasarı ile ilgili olarak merkezdeki demokratik partiler arasında bir çoğunluğun sağlanması için çaba göstereceklerini duyurdu.

Bunu SPDnin erteleme talebine açıkladığı destek izledi. SPDnin meclisteki grup başkanı Rolf Mützenich, CDU/CSUnun da AfD ile asla işbirliği yapılmaması gerektiğini kabul etmesini umduklarını söyleyerek aşırı sağcılara karşı örülen güvenlik duvarının yeniden sağlamlaştırılması gerektiğini savundu.

Tasarının oylanacağı meclis oturumunun başlamasıyla birlikte söz alan CDUlu Thorsten Frei, muhafazakarların parti grubunun son gelişmeleri değerlendirmek istediğini söyleyerek yarım saat ara talep etti.

CDU lideri yoğun tepkilere rağmen geri adım atmadı

Meclis kulislerinde yürütülen müzakereler nedeniyle genel kurul oturuma verilen aralar uzatıldı.

CDU lideri Friedrich Merzin odasında, kapalı kapılar ardından FDP, SPD ve Yeşillerin önde gelen isimleri arasında krizi aşmaya dönük görüşmeler yürütüldü.

Ancak üç saatten fazla süren görüşmelerin ardından da sonuç alınamadı.

CDU lideri Merzin, milletvekilleriyle yaptığı toplantıda SPD ve Yeşiller ile bu yasama döneminde göç politikalarında alınacak önlemler konusunda ilerleme kaydedilemeyeceği gerekçesiyle tasarının oylanmasında ısrar ettiği ettiği bildirildi.

Son kamuoyu yoklamalarına göre Almanyanın bir sonraki başbakanı olmaya en yakın isim olan Merzin Bugün bu oylama yapılacak dediği grup toplantısında tasarının oylamaya sunulması kararı çıktı.

Milletvekillerine cehennemin kapılarını kapatın çağrısı
SPDli Rolf Mützenich oylama öncesinde meclis oturumunda söz alarak Merzin dayatmalarına boyun eğmeyeceklerini söyledi. Mützenich ayrıca, Bu utanç sonsuza dek sizinle anılacak. Ama cehennemin kapısını burada birlikte kapatabiliriz diyerek milletvekillerine yasa tasarısının kabul edilmemesi yönünde oy kullanma çağrısı yaptı.

Hararetli tartışmalar Yeşiller Partili Dışişleri Bakanı Annalena Baerbockun CDU ve FDP milletvekillerine Doğru olanı yapın, Çarşamba günü yapılan hatayı, utancı düzeltin çağrısıyla devam etti.

Bu son gelişmeler her dört kişiden birinin göçmen kökenli olduğu ülkemizdeki insanları sarsıyor diyen, Avrupanın Almanyadaki gelişmeleri izlediğini, son gelişmelerden dolayı özellikle Avrupalı partnerlerinin de son derece endişeli olduğunu vurgulayan Baerbock, CDU/CSUnun göçün sınırlandırılması taleplerinin Avrupa Birliğinin (AB) sonunu getirebileceği uyarısında bulundu.

Merzin sığınmacılara toplu tecavüz suçlaması yuhalandı

CDU Genel Başkanı Merz ise konuşmasında AfD ile göç politikalarında işbirliği suçlamalarını geri çevirdi. Merz, Magdeburg ve Aschaffenburg saldırıları ve her gün ilticacılar tarafından toplu tecavüzler nedeniyle tasarının öngördüğü yasal düzenlemelerin kabul edilmesi gerektiğini savundu.

Merzin toplu tecavüz suçlamaları meclis genel kurulunda tepkiye yol açtı, bazı milletvekilleri seslerini yükselterek, yuh diyerek Merzin aşırı sağcılarca sıkça kullanılan bu sözlerine tepki gösterdi.

Aşırı sağcı AfDli Bernd Baumann ise CDU/CSUyu kendi partisinin politikalarını, göçün sınırlandırılması önerilerini kopyalamakla suçladı. Tasarıda yer alan düzenlemeler için bizim taleplerimizin kopyası diyen Baumann, bu nedenle tasarının kabul edilmesi yönünde oy vereceklerini kaydetti.

Oylama yapıldı
Tartışmaların ardından yapılan oylamada sürpriz bir sonuç ortaya çıktı. Önerge 338 lehte, 349 aleyhte ve 5 çekimser oyla reddedildi. Oylamaya 40 milletvekili katılmadı. 733 sandalyeli Federal Mecliste önergeye destek veren CDU/CSU, FDP, AfD ve BSWnin toplam milletvekili sayısı 372.

Merze duvarı yıktı suçlaması
Bugüne kadar AfD ile her türlü işbirliğini geri çeviren CDU/CSUnun seçimlere bir kaç hafta kala tavır değişikliğine gitmesi, ilk kez mecliste bir önergenin AfDnin oyları sayesinde geçmesi ve muhafazakarların yine ancak aşırı sağcıların oylarıyla kabul edilebilecek bir yasa tasarını meclise sunması haraketli tartışmaları beraberinde getirdi.

Anketlerin seçimlerden birinci parti çıkacağına işaret ettiği CDU/CSU ve başbakan adayları Friedrich Merz, eleştiri oklarının hedefinde.

Merz, ancak AfDnin desteğiyle kabul edilebileceğini bildiği bir önergeyi meclise sunarak, çoğulcu demokrasiyi savunan partilerin aşırı sağcıların meşrulaştırılmasını ve iktidara gelmesini önlemek için ördüğü, Almanca Brandmauer olarak adlandırılan güvenlik duvarını yıkmakla suçlanıyor.

Protestolara yol açmıştı

Perşembe akşamı Almanya genelinde onbinlerce kişi, CDU/CSUnun aşırı sağcı AfD destekli iltica ve göç politikalarını protesto etmek için sokağa çıktı, 50yi aşkın kentte protesto gösterileri düzenlendi.

Hristiyan Demokrat Birlikin (CDU) başkent Berlindeki genel merkez binası önünde yaklaşık 6 bin, Bavyeradaki kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlikin Münihteki genel merkez binası önünde ise yaklaşık 7 bin gösterici toplandı.

CDUnun eski lideri ve Almanyanın eski başbakanı Angela Merkel de sessizliğini bozarak Merze tepki gösterdi. Merzin Kasım ayında AfD oylarıyla çoğunluk sağlanmaması gerektiği yönündeki sözlerini anımsatan ve bunun büyük devlet politikası sorumluluğunun bir yansıması olduğunu vurgulayan Merkel, Artık buna bağlı kalmamayı ve bunun sonucunda da 29 Ocak 2025te Federal Mecliste ilk kez bir oylamada AfDnin oylarıyla çoğunluk sağlanmasına izin vermenin yanlış olduğuna inanıyorum sözlerini kaydetti.

Tepkiler bununla sınırlı kalmadı. Holokosttan sağ kurtulan Albrecht Weinberg ve fotoğrafçı Luigi Toscano, tepki olarak Federal Almanya Cumhuriyeti Liyakat Nişanlarını iade etmek istediklerini açıkladı.

Almanya Yahudilerin Merkez Konseyinin eski başkan yardımcısı, yayıncı ve avukat Michel Friedman, da uzun yıllardır üyesi olduğu partisi CDUdan ayrıldığını duyurdu. Friedman, Federal Mecliste CDU/CSU önergesinin AfD oylarıyla kabul edilmesini Almanyada demokrasi için feci bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi, Pandoranın kutusu açıldı diyerek AfDnin siyaset sahnesinde meşrulaştırılmasına zemin sağlandığını savundu.

AfDye set çekmek için örülen güvenlik duvarı nedir?

SPDli Başbakan Olaf Scholz, CDU/CSU önergesinin AfD oylarıyla kabul edildiği 29 Ocakın ülke tarihinde önemli bir dönüm noktası olduğuna işaret ederek, CDU lideri Merzi İkinci Dünya Savaşı sonrasında var olan bir ilkesel mutabakatı bozmakla suçluyor.

Bu mutabakatın demokratik partiler ile aşırı sağ arasında hiçbir işbirliği olmamasını öngördüğüne dikkat çeken Scholz, Güvenlik duvarı yıkıldı diyor.

Sadece Scholz değil, siyasi analistler, gazeteciler, hukukçular ve tarihçiler de tabu yıkmakla suçladıkları Merze ağır eleştiriler yöneltiyor.

Tartışmaların odağında AfDye örülen güvenlik duvarı yer alıyor.

Bu terim, çoğulcu demokratik partiler ile aşırılık yanlısı veya radikal siyasi partiler arasındaki net ve aşılmaz duvarı ifade ediyor.

Güvenlik duvarının korunması için de demokratik partiler, demokratik Anayasal düzeni korumak için aşırı sağcı partilerle herhangi bir işbirliği yapmayacağını, AfDye meşruiyet kazandırmayacağını söylüyor.

Duvarda zaten son yıllarda çatlaklar oluştu
Ancak Almanyadaki merkez partileri kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda, son yıllarda oy oranlarını artıran AfD ile işbirliği yapmama sözü verse de aslında bu işbirliği fiilen mevcut.

Eyalet parlamentolarında, özellikle de Almanyanın doğusunda, ilçe düzeyinde işbirliği yapılıyor. Hatta CDU bu bölgelerde en sık AfD ile işbirliği yapıyor.

Sol Partiye yakın Rosa Luxemburg Vakfı tarafından yapılan bir araştırma bu işbirliğini gözler önüne seriyor. Araştırmanın sonucuna göre AfD ile 120 kez birlikte hareket edildi, ortak önerge verildi ya da aşırı sağcıların desteğiyle oy çoğunluğu sağlandı.

Örneğin Ekim 2019da Berlinin Reinickendorf ilçesindeki CDU, 6. sınıfa kadar kız öğrenciler için başörtüsü yasağı konusunda bir önerge sundu. Uzun tartışmaların ardından önerge Ağustos 2020de CDU ve AfDnin oylarıyla kabul edildi.

Bu nedenle Almanyada güvenlik duvarında aslında bir süredir çatlaklar oluştuğu bir gerçek.

Siyasi analistler, son gelişmelerin anketlerin seçimlerden ikinci en güçlü parti çıkacağına işaret ettiği aşırı sağcı AfDyi daha da güçlendirebileceği, bunun sorumlusunun da düzensiz göç tartışmalarını seçim kampanyasında araçsallaştıran Friedrich Merz olduğunu savunuyor.

Son güncelleme: 01:36 01.02.2025
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı