Caferi, Erdoğan rejiminin bu iddialar çerçevesindeki kötü davranışlarına ve suistimallerine dair kesin bilgileri olduğunu söyledi.
DW Türkçe’ye konuşan Caferi, şunları söyledi:
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne, Genel Sekreterliğine ve terörle mücadele alt komisyonlarına Erdoğan rejimi ile Suriyede faaliyette olan ve ne yazık ki Türkiye ile ortak sınırımızdan Suriyeye gelen ve sayıları binleri bulan teröristler arasındaki ilişkiye dair kesin bilgileri içeren 108 gizli mektup gönderdik. Sayın Sedat Pekerin söylediklerinin tamamen doğru olduğunu onayladığımı, teyit ettiğimi ve doğruladığımı belirtmek isterim.”
Caferi şöyle devam etti:
Sayın Sedat Pekerin, Erdoğan rejiminin -kendi aile üyeleri de dahil- petrolümüzün, doğal gazımızın, madenlerimizin ve tahılımızın çalınmasına karıştığına dair söyledikleri doğru. Çünkü, hepimiz 2015-2016 yılında petrolümüzün ve doğal gazımızın IŞİD tarafından bile çalınmasına bizzat Erdoğanın oğlu tarafından yönetilmesine şahitlik ettik.”
Caferi, Türkiye’nin işgal ettiği Suriye topraklarındaki kuzeyde ve kuzey batıdaki Türkleştirme süreci müsamaha edilemez hale geldi. Bölgede tedavüldeki para Türk Lirası, Suriye bayrağı yerine Türk bayrağı var, okulların, sokakların, meydanların adlarının değiştirilmesi, tekstil endüstrisinin ve maddelerinin çalınıp Türkiye’ye taşınmasına müsamaha edilemez ifadelerini kullandı.