• Turkhane Logo

BM’den, 15 Temmuz tutuklamalarıyla ilgili 43 başvuruya ‘hak ihlali kararı’

Birleşmiş Milletler (BM) Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu, Türkiye’den yapılan başvuruları acil eylem prosedürü ile işleme alarak, Ankara'nın Uluslararası Siyasal ve Medeni Haklar Sözleşmesi’ni ihlal ettiğine hükmetti.

12:01 10 Ocak 2021 Pazar
BM’den, 15 Temmuz tutuklamalarıyla ilgili 43 başvuruya ‘hak ihlali kararı’
Birleşmiş Milletler (BM) Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu, Türkiye’den yapılan başvuruları acil eylem prosedürü ile işleme alarak, Ankara'nın Uluslararası Siyasal ve Medeni Haklar Sözleşmesi’ni ihlal ettiğine hükmetti.


Türk hükümetine 10 Kasımda bir mektup yollayan Çalışma Grubu, Ankaradan iki ay içinde konuya ilişkin açıklama yapmasını istemişti. Sürenin dolması üzerine Çalışma Grubunun raporu ile Ankaranın yanıtı kamuoyuyla paylaşıldı.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra tutuklanan 43 kişinin dosyasını inceleyen Çalışma Grubu, daha önce verilen emsal kararlar ışığında, bu kişilerin adli işlemleri boyunca; söz konusu sözleşmenin işkence ve kötü muamele yasağı, kişi özgürlüğü ve güvenlik hakkı, adil yargılanma hakkı, ifade özgürlüğü ve örgütlenme hakkını kapsayan maddelere aykırı davranıldığını tespit etti.


Euronewsin hberine göre, Türkiye hükümetine hitaben hazırlanan raporda, darbe girişiminin güvenlik güçlerince yapılmasına rağmen hemen ardından, aralarında akademisyen, doktor ve hakimlerin de olduğu binlerce kişinin fe.ö suçlamasıyla tasfiye edildiği ve gözaltına alındığı yazıldı.

Arama izni veya celp olmadan evlere baskın düzenlendiğini ve kişilerin keyfi gözaltına alındığını yazan Çalışma Grubu, gözaltı kararları çıkarılması halindeyse şüphelilere yöneltilen suçlamaların somut delillere dayanmadığını vurguladı.

İncelemer sonucunda, raporda adı geçenlerin avukatla görüşme haklarının kısıtlanması, istedikleri avukat yerine barodan avukatın atanması, avukatla görüşmelerin kayıt altında gerçekleşmesi, yine avukat hakkının geçerli bir neden olmaksızın reddedilmesi, savunma için yeterli zamanın ve şartların başvuruculara tanınmaması emsal kararlarda birçok kez hükmedildiği üzere, Uluslararası Siyasal ve Medeni Haklar Sözleşmesi’nin 14üncü Maddesinin ihlali olarak görüldü.

Çalışma Grubu, OHAL döneminde gözaltı süresinin toplu halde ve kalabalık ortamlarda geçirilmesini, temel ihtiyaçların karşılanmasında sıkıntıların yaşanmasını 7nci Maddeye aykırı buldu.

Hüküm giyenlerin fe.ö üyeliğinin, ByLock kullanmak, Bank Asyada hesap açmak, Zaman gazetesine abone olmak, çocuklarını Gülen cemaatinin okullarına göndermek gibi delillerle saptanmasının hukuka aykırı olduğunu kaydeden uzmanlar, bu tür faaliyetlerin suç teşkil etmediğinin aksine Kişisel ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesiyle koruma altına alınan haklar olduğunun altını çizdi.

Ankaraya gönderilen raporda, mevzu bahis kişilerin yargılanma süreçlerine dair ayrıntıların yanı sıra tutuklu hamile veya çocuklu kadınların durumu ile ilgili bir dizi soruya da cevap istendi.

ANKARADAN YANIT: İDDİALAR ASILSIZ

16 Aralık 2020 tarihinde BM Çalışma Grubuna bir mektup yollayan Ankara, adil yargılanmaya dair iddialara kişilerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu ve OHAL Komisyonunun kurulduğu yanıtı verildi.

Ankara, keyfi gözaltı ve tutuklama, işkence ve ortadan kaybolma gibi iddiaların temelsiz olduğunu vurguladığı yanıtında, insan hakları ve özgürlükleri korumayı sürdüreceğini yazdı.

Son güncelleme: 12:01 10.01.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı