• Turkhane Logo

Bir diktatörün son saatleri: Tunus'un devrik lideri Bin Ali'nin son telefon konuşmaları

BBC, 2011 yılının başlarında devrilen Tunus'un eski devlet başkanı Zeynel Abidin Bin Ali'nin ülkeden uçakla kaçarken yaptığı telefon görüşmeleri olduğu düşünülen ses kayıtlarına ulaştı.

13:01 15 Ocak 2022 Cumartesi
Bir diktatörün son saatleri: Tunus'un devrik lideri Bin Ali'nin son telefon konuşmaları
BBC, 2011 yılının başlarında devrilen Tunus'un eski devlet başkanı Zeynel Abidin Bin Ali'nin ülkeden uçakla kaçarken yaptığı telefon görüşmeleri olduğu düşünülen ses kayıtlarına ulaştı.


Bu kayıtlar, ülkeyi 23 yıl dikta rejimiyle yöneten Bin Alinin otoritesinin nasıl yerle bir olduğunu ortaya koyuyor. Bu kaçış bir yandan Tunusun kaderini değiştirmiş diğer yandan da Arap Baharı diye adlandırılan demokrasi yanlısı protesto dalgasının geniş bir coğrafyaya yayılmasının kıvılcımını oluşturmuştu.BBC Türkçeden Emir Naderin haberine göre, Kayıtlar ses uzmanları tarafından adli analizden geçirildi ve üzerinde oynandığına ya da ekleme çıkarma yapıldığına dair hiçbir işarete rastlanmadı.

2011 yılında ülkesinden kaçan Zeynel Abidin Bin Ali, 2019 yılında sürgünde öldü. Ama BBC ele geçirilen ses kayıtlarını, ilgili kişileri tanıyanlara da dinletti ve onlar da seslerin gerçek olduğu kanaatine vararak kayıtların otantik olduğu görüşünü destekledi. Ne var ki adı geçen kişilerden bazıları da kayıtların orijinalliği konusunda güçlü kuşkular dile getiriyor.


Kayıtlar, eğer gerçekse, Bin Alinin rejiminin son 48 saati içindeki ruh halini yansıtmak bakımından eşsiz bir kaynak oluşturuyor.

Aşağıda bazı bölümleri yayınlanan ses kayıtları 13 Ocak 2011 günü başlıyor.

Harikasın, İşte beklediğimiz Bin Ali!

İlki, Bin Alinin, büyük medya patronu Tarık Bin Ammar olduğu düşünülen bir yakınıyla yaptığı konuşma.

Aynı gün daha önceki saatlerde Bin Ali televizyondan yayımlanan bir ulusa sesleniş konuşması yaparak kitlesel gösterileri yatıştırmayı denemişti.

Genç bir işportacı olan Muhammed Buazizinin, 2010 yılının Aralık ayında Sidi Buzid kasabasında, satış yapması engellenince kendisini yakması ardından, ekonomik sıkıntılar ve onlarca yıldır devam eden otoriter yönetimden duyulan yaygın rahatsızlık, haftalar önce kitlesel gösterilere dönüşmüştü.

13 Ocak 2011 günü, artık başkent sokaklarına taşan gösteriler sırasında yaklaşık 100 kişi yaşamını yitirmişti.

Fakat ses kayıtlarında Bin Alinin Bin Ammar tarafından övgüye boğulduğunu dinliyoruz.

Bin Amman Harikasın. İşte beklediğimiz Bin Ali bu! diyor.

Bin Ali ise çok açık anlaşılamayan cevabında o kadar kendine güvenli görünmüyor.

Ancak Bin Ammar cesaret verici konuşmasını sürdürüyor ve muhtemelen Bin Alinin o günkü televizyon konuşmasını kastederek Hiç de değil. Bu tarihi bir dönüş. Sen bir halk adamısın. Onların dilini iyi bilirsin diyor.

Bunun üzerine Bin Ali rahatlamış gibi gülüyor. Fakat Tunus kamuoyuna hitaben yaptığı konuşmanın gösterileri durdurmaya yetmediği anlaşılıyor. Ertesi gün gösteriler daha da büyüyor ve kalabalıklar İçişleri Bakanlığını kuşatıyor.

Bin Alinin ailesinin güvenlikleri açısından uçakla Suudi Arabistana gönderilmesi için hazırlıklar yapılıyor ve Bin Ali kayıtlarda, onlara eşlik etmeye ikna edildiğini söylüyor.

Uçakta telaş: Dönmeli miyim?

Bunu izleyen kaydın içeriği ve zamanlaması, Bin Alinin uçakta olduğuna işaret ediyor.

Bin Alinin daha telaşlı bir şekilde üç kişiyi aradığı duyuluyor. Bunların, Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve yakın çevresinden Kamil Eltaif olduğu düşünülüyor.

Savunma Bakanı Ridha Grira olduğu anlaşılan kişiyle konuşmasına, Tunusta alandaki son durumu sorarak başlıyor. Grira ona, yerine geçici bir devlet başkanı getirildiği haberini veriyor.

Bin Ali üç kez Griradan bu bilgiyi tekrarlamasını istiyor, sonra da birkaç saat içinde ülkeye geri döneceğini söylüyor.

Bin Ali daha sonra BBCnin, yakın çevresinden Kamil Eltaif olduğunu düşündüğü kişiyi arıyor. Ona, savunma bakanıyla görüştüğünü, kendisine olayların kontrol altında olduğu konusunda güvence verdiğini söylüyor.

Eltaif, Bin Alinin bu yanlış varsayımını açık bir şekilde düzeltiyor.

Hayır, hayır, hayır. Durum hızla değişiyor ve ordu yetersiz kalıyor diyor.

Bin Ali onun sözünü keserek Bana tavsiyen nedir şimdi, döneyim mi dönmeyeyim mi? diye soruyor. Eltaifden doğru düzgün bir yanıt alabilmek için bu soruyu üç kez daha tekrarlıyor.

Eltaif sonunda İşler iyi gitmiyor diye yanıtlıyor.

Bin Ali bunun üzerine Genelkurmay Başkanı Raşid Ammar olduğunu düşündüğümüz kişiyi arıyor. Ammar ilk anda arayanın kim olduğunu sesinden anlayamıyor. Bin Ali ona Ben, devlet başkanı diyor.

Ammar ona Her şey yolunda diyerek güvence veriyor.

Bin Ali, Eltaife yönelttiği soruyu ona da soruyor. Şu an Tunusa dönmeli mi? Raşid ona bir süre beklemesinin kendisi için daha iyi olacağını söylüyor.

Gelebileceğinizi düşündüğümüz anda size haber vereceğiz sayın Devlet Başkanı diyor.

Bin Ali bir kez daha savunma bakanını arıyor. Ona da dönmesinin doğru olup olmayacağını soruyor. Bu kez Grira çok daha açık bir şekilde Bin Aliye, dönerse güvenliğini garanti edemeyeceğini söylüyor.

Pilot emirleri dinlemeyip Tunusa dönüyor

Gece yarısını biraz geçe Bin Alinin uçağı Suudi Arabistanın Cidde kentine iniyor.

Bin Ali, pilota dönüş yolculuğuna hazırlanması talimatı veriyor ve ailesiyle beraber Kral Faysalın Sarayındaki konuk evine götürülüyor.

Fakat pilotu talimata uymayarak Bin Aliyi orada bırakıyor ve uçağı alıp Tunusa geri uçuyor.

Ertesi sabah Suudi Arabistanda uyanan Bin Ali yeniden savunma bakanını arıyor. Grira, yönetimin artık sokakların kontrolünü kaybettiğini itiraf ediyor. Hatta Bin Aliye bir darbe söylentisi bile olduğunu söylüyor. Bin Ali bunu İslamcıların işi diye niteliyor ve yine ülkeye döneceğinden söz etmeye başlıyor.

Bu aşamada Grira daha açık konuşuyor. Sokaklarda tarif edemeyeceğim gibi bir öfke var diyor. Devlet başkanına durumu açıklıkla anlatabilmeye çalıştığı görülüyor. Seni yanıltmış olmak istemem, karar senin.

Bin Ali Bin sokağa ne yaptım. Hizmet ettim diye yanıtlıyor.

Grira cevaben Ben sana durumu aktarıyorum, açıklamasını değil diyor.

Tunusda birkaç saat içinde yeni hükümet kuruluyor. Yeni hükümette birçok bakan, Savunma Bakanı Grira dahil, koltuğunu koruyor.

Sonuçta Bin Ali hiçbir zaman ülkesine dönemedi ve 2019 yılındaki ölümüne kadar Ciddede yaşadı.

BBCnin bir yılı aşkın araştırma süreci

BBCnin temasa geçtiği Savunma Bakanı Ridha Grira ve Genelkurmay Başkanı Raşid Ammar, kayıtlarla ilgili yorum yapmak istemedi. Bin Alinin yakın dostları Kamil Eltaif ile Tarık Bin Ammar ise Bin Ali ile bu konuşmaları yaptıklarını inkar etti. Bin Ammar devlet başkanına yönetimiyle ilgili övgüler yapmaya çalışmadığını da söyledi.

BBC bu kayıtların otantik olup olmadığını kontrol etmek için bir yılı aşkın bir süre araştırma yaptı.

Kayıtlar İngiltere ve ABDnin önde gelen bir dizi adli analisti tarafından incelemeye alındı. Bu uzmanlar kayıtlarda oynama, derin sahtecilik ya da ekleme çıkarma yapılıp yapılmadığını çeşitli şekillerde kontrol etti. Bu tür bir manipülasyonun izine rastlanmadı.

BBC ayrıca bu kayıtlarda konuşan kişilerin kimliğini doğrulamak amacıyla, kayıtların ilgili kısımlarını, bu kişilerin her birini tanıyan kişilere dinletti. Danışılan kişiler arasında Bin Alinin güvenlik örgütünün üst düzey üç görevlisi, lideri olduğu partinin önde gelenleri, hatta başkanın sesini taklit eden bir seslendirme sanatçısı da vardı.

Bütün bu kişiler, kayıtlardaki seslerin, düşünülen kişilere ait olduğunu söyledi ve otantikliğine dair bir kuşku belirtmedi.

Bunun dışındaki bazı bilgiler de bu telefon aramalarının perde arkasını doğrular nitelikte. Örneğin Savunma Bakanı Grira ve Genelkurmay Başkanı Ammar, devle başkanı ile uçaktayken görüştüklerini söylemişlerdi. Ammarın bu konuşmalara ilişkin hatırladıkları, içerikle hemen hemen örtüşüyor.

Kayıtlar, 23 yıl boyunca, baskıcı, halka korku salan bir devlet aygıtını yöneten otokratın, iktidarının son anlarında nasıl şaşkınlığa kapıldığını ve bakanlarının vereceği talimatlara muhtaç olduğunu gösterdi.

2011 yılında Suudi Arabistanda sürgünde olan Bin Ali, ülkesinde yapılan yargılamada, devrim sırasındaki gösterilerde çok sayıda insanın ölümünden sorumlu tutularak gıyabında müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

Olaylar nasıl gelişmişti?

17 Aralık 2010 yılında genç bir Tunuslu işportacı, sokakta satış yapmasının yasaklanması üzerine kendisini yaktı

Bu eylemde ölümü, kitlesel gösterilerin kıvılcımı oldu ve yaşanan çatışmalarda 100den fazla kişi öldü.

Devlet Başkanı Bin Ali 13 Ocak 2011 günü televizyonlardan halka seslendi ve gıda fiyatlarındaki yükselişe karşı önlemler almayı vadetti

Konuşma gösterileri yatıştırmadı ve o akşam Bin Ali ailesiyle birlikte Suudi Arabistana giden uçağa bindi

Son güncelleme: 13:01 15.01.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı