• Turkhane Logo

Bazı Arap ülkeleri neden İran'a karşı İsrail'i destekledi?

Ürdün ve Suudi Arabistan, hafta sonu tırmanan İran-İsrail gerginliğinde Gazze krizinin aksine bu kez İsrail'in yanında yer aldı. Peki nasıl ve neden?

09:40 17 Nisan 2024 Çarşamba
Bazı Arap ülkeleri neden İran'a karşı İsrail'i destekledi?
Ürdün ve Suudi Arabistan, hafta sonu tırmanan İran-İsrail gerginliğinde Gazze krizinin aksine bu kez İsrail'in yanında yer aldı. Peki nasıl ve neden?

İran, Nisan ayı başında Şamdaki büyükelçiliğine düzenlenen saldırıdan sorumlu tuttuğu İsraile misilleme olarak Cumartesi günü İsraile 300ü aşkın İHA (insansız hava aracı) ve füze ile saldırı düzenledi. Bu saldırılara karşı geleneksel müttefikleri de hemen İsrailin yanında yer aldı. Amerikan ve İngiliz hava kuvvetleri, havadan gelen tehditlerin düşürülmesinde merkezi bir rol üstlendi. Füze düşürüp düşürmediği bilinmemekle birlikte Fransa da bölgedeki devriye faaliyetlerinde görev üstlendi.

İsraile İrana karşı yardım edenler arasında en dikkat çeken ülke ise Ürdün oldu. Ürdün Hava Kuvvetleri, İsrail ve ABD uçaklarına ulusal hava sahasını açarak İsrailin savunmasına destek verdi. Ürdünün hava sahasını ihlal eden İran İHAlarını vurduğu da tahmin ediliyor. Ürdünün başkenti Ammanın güneyinde düşürülen bir İHAnın görüntüleri sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.

Hafta sonu Ürdünün yanı sıra Suudi Arabistanın da İsraile desteği gündeme geldi. İngiltere merkezli The Economist dergisinde yer alan bir makalede Suudi Arabistanın da aralarında bulunduğu Körfez ülkeleri, Batının hava savunma sistemlerine ev sahipliği yapmanın yanı sıra gözetim ve uçak yakıt doldurma kabiliyetine sahip oldukları için dolaylı ancak hayati önem taşıyan bir rol oynamış olabilir bilgisine yer verildi.

Hafta sonu yaşanan gelişmeleri değerlendiren Avrupa Dış İlişkiler Konseyinde (ECFR) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Julien Barnes-Dacey, İranın saldırılarının İsraile uluslararası desteği arttırdığına işaret ederek Bu çerçevede, İsrailin Gazze harekâtına eleştirel yaklaşan bazı Arap ülkeleri, İsrail ordusunu, İranın İHA saldırılarına karşı destekledi dedi.

İsrailin en etkili gazetelerinden Haaretzin yazarlarından Anshel Pfeffer ve Uluslararası Kriz Grubundan (ICG) Mairav Zonszein gibi bazı siyasi gözlemciler ise bazı Arap ülkelerinin İsrailin savunmasında oynadığı rolü memnuniyetle karşıladı. Pfeffer ve Zonszein, söz konusu adımın Arap ülkeleri ve İsrailin iş birliği yapabilecekleri ve İsrailin Ortadoğuda yalnız olmadığına ilişkin bir kanıt ortaya koyduğu fikrini savundu.

Ürdün, İsraile neden destek verdi?
İsrailin Gazzedeki askeri faaliyetleri konusunda aslında eleştirel bir tutum benimseyen ülkelerden olan Ürdündeki her beş kişiden biri Filistin kökenli. Buna, Ürdün Kraliçesi Rania el Abdullah da dahil. Son haftalarda ülkede İsraile karşı düzenlenen protestoların sayısında yaşanan artış da dikkat çekiyor.

Ürdün, İsrailin komşusu olmanın yanı sıra aynı zamanda Kudüste bulunan Mescid-i Aksanın da yasal koruyucusu konumunda. Amman bu çerçevede perde arkasında düzenli olarak Müslümanlar için büyük bir sembolik önem taşıyan caminin yer aldığı Doğu Kudüste kontrolü elinde bulunduran İsrail ile iş birliği içerisinde.

ABDnin geleneksel müttefiklerinden biri olan Ürdün, ülkenin siyasi istikrarı ile savunmasını göz önünde bulundurarak birbiriyle kısmen çelişen çıkarlar arasında bir denge gözetmek durumunda.

Nitekim Ürdün hükümeti, İsraile sağladığı desteğin bir öz savunma hamlesi olduğunu açıkça ifade etti. Yapılan resmi açıklamada, Dün gece hava sahamıza giren bazı nesneler, halkımız ve nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu bölgeler üzerinde tehdit oluşturmaları nedeniyle vurulmuştur. Vurulan nesnelerin parçalarının bir kısmı, Ürdün toprakları üzerine düşmüştür ve kayda değer bir zarara yol açmamıştır denildi.

Suudi Arabistan - İsrail ilişkileri ne durumda?
Suudi Arabistanın içerisinde bulunduğu durum da Ürdünle benzeşiyor. Suudi hükümeti, ulusal çıkarları, uluslararası ittifaklar ve Gazzedeki savaş konusundaki tutumu arasında bir denge kurmaya çalışıyor. Riyad, Hamasın 7 Ekimde düzenlediği saldırıya kadar, İsrail ile ilişkileri normalleştirme sürecinde bulunuyordu. Suudiler, Gazze savaşıyla birlikte İsrail ile normalleşme sürecini ilk etapta askıya aldı. Gazzede ateşkes ilan edilmesi fikrini destekleyen Riyad, İsrailin bölgedeki askeri faaliyetlerini de eleştiriyor. Ancak bazı diplomatik kaynaklar, Suudilerin kapalı kapılar ardında hâlâ İsrail ile ilişkileri normalleştirme konusunda hevesli olduğunu aktarıyor.

Hafta sonunda İsraile destek verip vermediği henüz kesin olarak bilinmese de Suudilerin İran füzelerini düşürmek istemek konusunda birden çok nedeni var.

Ortadoğudaki diğer ülkelerin pozisyonu
Ortadoğu, onlarca yıldır mezhep temelli kamplaşmalara sahne olan bir bölge. Bu kamplaşmalardan en önemlisi, nüfusunun çoğunluğu Sünni Müslüman olan olan Körfez Arap ülkeleri ile nüfusunun çoğunluğu Şii Müslüman olan İran arasında yaşanıyor.
Şii ve Sünni Müslümanların yanı sıra başka inançlara da ev sahipliği yapan Irak, Suriye ve Lübnan gibi ülkeler ise bu kamplaşmanın ortasında kalıyor. Bu ülkelerde hem Körfez ülkeleri hem de İranın etki alanlarını genişletmeye çalıştığını söylemek mümkün.

İranın yurt dışında desteklediği gruplar da tam bu noktada işin içine giriyor. Tahran, çeşitli ülkelerde mâli, askeri, lojistik ve hatta dini olarak çeşitli Şii Müslüman örgüt ve grupları destekliyor. Yemendeki Husiler, Iraktaki Haşdi Şabi (Türkçe adıyla Halk Seferberlik Güçleri) ve Lübnan Hizbullahı, İran tarafından desteklenen ittifakın birer üyeleri olarak görülebilir. İranın aynı şekilde desteklediği Filistinli Hamas ise Sünni Müslüman bir örgütlenme olarak bir istisna olma özelliği taşıyor.

Tüm bu gruplar, İranın saldırısına paralel olarak İsraile Yemen, Suriye ve Iraktan füzeler fırlattı. Irak topraklarından gönderilen füzelerin bir kısmı, bu ülkedeki ABD askeri üssü tarafından düşürüldü. Suudilerin Yemen yönünden gelen füzeleri düşürüp düşürmediği belirsiz.

Bölgesel aktörler savaş istemez
Peki tüm bu ülkeler, hâlihazırda yaşanan gerginlik İsrail ve İran arasında sıcak bir savaşa dönüştüğü takdirde nasıl bir tavır izler?

ABD merkezli düşünde kuruluşu Atlantic Councilda Ortadoğu Direktör Yardımcısı olarak görev yapan Masoud Mostajabi, saldırının hemen ardından kaleme aldığı bir makalede Bu geceki saldırılar daha geniş çaplı bir İsrail-İran çatışmasına evrildiği takdirde, İsrailin koruyucusu olarak algılanan bölgesel aktörler, kendilerini geniş çaplı bir yangının ortasında bulabilir. Çeşitli çıkarların tehlikede olduğundan hareketle, bölgedeki liderlerin, her iki tarafı da çatışmayı sona erdirme konusunda teşvik etmeye çalışmaları muhtemel değerlendirmesine yer verdi.

Son güncelleme: 09:40 17.04.2024
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı