Fransanın başkenti Pariste başlatılan Filistine destek yürüyüşüne katılanlar, 1 Şubatta Avrupa Birliği (AB) Konseyinin düzenleneceği Belçikanın başkenti Brüksel’e kadar yürüyerek burada yetkililere seslerini duyurmayı hedefliyor.
Sözcüde yer alan habere göre Pariste bulunan Cumhuriyet Meydanında ellerinde Filistin bayraklarıyla toplanan göstericiler, Gazzede derhal ateşkes sağlanması çağrısında bulundu.
İsrail, Filistinin çocuklarını öldürüyor ve Yaşasın Filistin halkının mücadelesi sloganları atan göstericiler, Özgür Filistin ve Filistin İçin Yürüyelim. Soykırımı Durdurun yazılı dövizler taşıdı.
1 ŞUBATA KADAR DEVAM EDECEK
Bu arada, Cumhuriyet Meydanı Filistine destek yürüyüşüne de ev sahipliği yaptı.
Yerel saatle 13.00da başlatılan Filistine destek yürüyüşünün, 1 Şubatta Avrupa Birliği (AB) Konseyinin yapılacağı Brüksele kadar sürdürülmesi planlanıyor.
Yürüyüşe katılanlar ilk etapta bugün Parisin banliyösü Aubervilliers kentine kadar yürüyecek.
Yürüyüş süresince, Brüksele kadar farklı kentlerde molalar verilecek.
Her mola noktasında yürüyüşü yeni bir grup devralacak, isteyenler Brüksele kadar yürüyebilecek.
Eylemin ilk gününde yürüyüşe katılan Fransa Filistin Dayanışma Derneği (AFPS) üyesi, Lübnan asıllı Taktak Alaa Eddine, bu yürüyüşle, şubat başında Brükselde düzenlenecek AB Konseyinin toplantısı kapsamında AB yetkililerine, İsraile karşı ekonomik ve siyasi yaptırım uygulanması çağrısında bulunacaklarını belirtti.
AB Konseyinden çeşitli talepleri olacaklarını kaydeden Alaa Eddine, Filistin topraklarında işgalin durdurulmasını, İsrailin Filistinli kadın ve çocukları hapse atmaya son vermesini, Gazzede derhal ateşkes sağlanmasını ve buraya insani yardımın ulaştırılmasını isteyeceklerini dile getirdi.
İsrailin Gazzeye yönelik saldırıları konusunda ABnin şu ana kadar sergilediği tavrın utanç verici olduğuna dikkati çeken Alaa Eddine, (ABye) Baskı uygulamak bizim görevimiz. (AB) İsrailin kendini müdafaa etme hakkından bahsediyor, oysa bir işgalcinin kendini müdafaa etme hakkı yok ifadelerini kullandı.
Alaa Eddine, İsrailin bir apartheid rejimi olduğunu savunarak, Gazzede yaşananlarla ilgili olarak AB yetkililerinin tarihin yanlış tarafında durduğunu belirtti.
