Brüksel parayı Türkiye’ye Suriyeli mültecilere yardım etmesi için verdi, fakat Türkiye’nin veri koruma kanunları paranın tam olarak nereye harcandığını kamuya açıklamayı engelliyor.
Türkiye’deki Mülteciler İçin Mali Yardım Programı Avrupa Sayıştayı’na göre ‘’zorlu koşullarda krize karşı hızlı bir cevap’’ olma niteliği taşıyor.
Fakat Euroactiv’e göre, hayati bir şekilde, ne Avrupa Komisyonu, ne de Avrupa Sayıştayı bütçenin neredeyse yarısını oluşturan ve nakit yardımından oluşan iki mülteci projesinden tam olarak kimin yararlandığını bilmiyor.
Türk makamları veri koruma kanunlarına dayanarak Acil Sosyal Güvenlik Ağı’ndan hangi mültecilerin faydalandığına ilişkin bilgi paylaşmayı reddediyor. Bu programa ayrılan bütçe yaklaşık olarak 1 milyar Euro değerinde.
Avrupa Sayıştayı temsilcisi Bettina Jakobsen, bunun ‘ciddi bir durum’ olduğunu belirtti. Açıklamasına göre ‘’Paranın mültecilere gittiğini görebiliyorsunuz ancak tüm paranın tam olarak buraya gittiğini de söyleyemiyorsunuz. Bir denetçi olarak normalde paranın nereye aktığının izini beşikten mezara kadar sürmem gerekiyor. Fakat bunu burada yapamıyoruz.’’
Yani Avrupa Birliği Türkiye’ye tam olarak nereye harcandığını açıklamayı reddettiği büyük miktarlarda para veriyor. Bu şartlarda dahi vergi ödeyenlerin paralarını öylece hibe eden tipik Brüksel çılgınlığı.
AB aynı zamanda Avrupa Birliği’ne katılmaya hazırlanmaları için Türkiye’ye 9.1 milyar Euro tahsis etti. AB denetçileri bu paranın da nasıl harcandığına dair kuşku duyuyorlar. Söz konusu davranış modelini fark edebildiniz mi?
