Almanyanın doğusundaki Thüringen ve Saksonya eyaletlerinde yapılan seçimlerde koalisyon partileri Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Partinin (FDP) uğradığı hezimetin ardından Başbakan Olaf Scholz üzerindeki baskı artıyor.
DW Türkçenin haberine göre, seçimlerden başarıyla çıkan aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) ve sol popülist Sahra Wagenknecht İttifakının (BSW) yanı sıra muhafazakar Hristiyan Sosyal Birlikten (CSU) gelen hükümetin istifa etmesi ve erken seçime gidilmesi çağrılarının ardından anketler de Scholza olan desteğin azaldığını gösteriyor.
Kamuoyu araştırma şirketi Forsanın yaptığı haftalık ankete göre Başbakan Scholz, göreve geldiğinden bu yana en düşük puanı aldı. RTL/ntv televizyonlarının yaptığı Trendbarometer anketine göre, Almanya genelinde Scholzu başbakan olarak tercih edenlerin oranı yüzde 23e düştü. Bu oran bir önceki hafta yüzde 25, geçen ayın son haftasında ise yüzde 28 olarak kaydedilmişti.
Forsanın 27 Ağustos-2 Eylül tarihleri arasında 2 bin 508 kişi arasında yaptığı ankete göre SPD seçmenlerinin ise yüzde 70inin Scholzu desteklediği görüldü. Muhalefetteki Hristiyan Birlik (CDU/CSU) seçmenlerinin ise sadece yüzde 7si Scholzu desteklediğini beyan etti.
BAŞBAKAN ADAYI OLARAK TERCİH EDİLMİYOR
Kamuoyu araştırma şirketi Insanın yaptığı anket de gelecek yıl 28 Eylülde düzenlenecek federal seçimlerde halkın SPDnin başbakan adayı olarak Olaf Scholz yerine başka bir ismi tercih edebileceğini ortaya koydu.
Haber sitesi t-online tarafından yaptırılan ankete katılanlara başbakan adayı olarak Scholzu mu Savunma Bakanı Boris Pistoriusu mu tercih edecekleri soruldu. Çıkan sonuca göre, yüzde 44ü Pistoriusu, yüzde 21i ise Scholzu başbakan adayı olarak görmek istediğini belirtti. Ankete göre Scholz, SDP Eş Başkanı Lars Klingbeilın da gerisinde kaldı. Klingbeilı tercih edeceğini belirtenlerin oranı yüzde 30, Scholzu yeniden başbakan adayı olarak görmek isteyenlerin oranı ise yüzde 26 olarak kaydedildi.
SPD seçmenlerinin ise yüzde 46sı Scholzu, yüzde 39u ise Pistoriusu başbakan adayı olarak görmek istediğini kaydetti. Scholz ile Klingbeilı karşılaştırdıklarında ise SDP seçmenlerinin yüzde 53ü Scholzu, yüzde 32si Klingbeilı tercih edeceğini belirtti. Anket, 30 Ağustos-2 Eylül tarihleri arasında 18 yaş üzerindeki 2 bin kişi üzerinde yapıldı.
Seçimlerde koalisyon partilerinin uğradığı hezimetin yanı sıra seçim öncesinde muhalefetten gelen göç politikasının sertleştirilmesi yönündeki çağrılar da Scholz üzerinde baskı yaratan konulardan biri oldu. Hükümetin, eyalet seçimlerinden kısa bir süre önce Solingende meydana gelen bıçaklı saldırıdan ders çıkarıp hızlı bir şekilde eyleme geçmesi de koalisyon partilerine puan kazandırmadı. Daha sıkı göç ve güvenlik politikaları izleyeceğini ilan eden koalisyon hükümeti, 28 suçlu sığınmacıyı Afganistana sınır dışı etmişti. Öte yandan, koalisyon partileri arasında özellikle bütçe konusunda yaşanan tartışmalar da Scholzu zora sokuyor.
BRANDENBURGDAKİ EYALET SEÇİMLERİ KRİTİK
SPD şimdilik Scholza desteğini sürdürse de 22 Eylülde Brandenburgda yapılacak seçimlerin sonucu kritik olarak görülüyor. SPD, 1990 yılından bu yana eyalette iktidarda. Ancak Brandenburgda 11 yıldır eyalet başbakanlığı görevini yürüten Dietmar Woidkenin yeniden seçilememesi halinde, bu destek söylemleri aniden değişebileceği yorumları yapılıyor. Bu durumda SPD içinde, Eylül 2025te yapılacak federal seçimlerde Scholz yerine, daha popüler olan Savunma Bakanı Pistoriusun başbakan adayı olması konusundaki seslerin daha da yükselebileceği belirtiliyor.
SCHOLZ VATANDAŞLARIN SORULARINI YANITLAYACAK
Muhalefetten gelen istifa ve erken seçim çağrıları karşısında sessizliğini koruyan Başbakan Scholzun çarşamba akşamı vatandaşlarla bir araya geleceği etkinlikte yapacağı açıklamalar merakla bekleniyor. Başbakanla Görüşme adı altındaki etkinlikte vatandaşların sorularını yanıtlayacak olan Scholzun seçimlerin sonucuna ilişkin değerlendirmeler yapacağı tahmin ediliyor.
Scholz, seçim sonrasındaki tek açıklamasını, SPD milletvekili sıfatıyla pazartesi günü Reutersa yapmış, seçim sonuçlarını acı olarak nitelendirmiş ve diğer partilere AfD ile koalisyon kurmamaları çağrısında bulunmuştu.
Pazar günü yapılan seçimlerde aşırı sağcı AfD Thüringende birinci siyasi güç, Saksonyada ise ikinci siyasi güç olmuştu.
