Milyarder iş insanı Elon Muskın, Die Weltin pazar gazetesi Welt am Sonntagda yayımlanan ve faşist Almanya için Alternatif (AfD) partisini Almanya için son umut kıvılcımı olarak nitelendirdiği konuk makalesi, ülkede tartışmaya yol açtı.
Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Genel Sekreteri Matthias Miersch, gazetenin bağlı bulunduğu Springer yayınevinin, Muska AfD seçim reklamları için bir platform teklif etmesinin bile utanç verici ve tehlikeli olduğunu belirtti.
ALMANYANIN MÜDAHALEYE İHTİYACI YOKGazete Duvarda yer alan habere göre, yabancı milyarderlerin demokratik değerleri baltalayan partileri desteklemesinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Miersch, Almanyanın dışarıdan herhangi bir müdahaleye ve aşırı sağcı pozisyonlara desteğe kesinlikle ihtiyacı olmadığını kaydetti.
Yeşillerin federal milletvekili ve seçim kampanyası yöneticisi Andreas Audretsch de teknoloji milyarderlerinin veya Çin devlet mülkiyetindeki şirketlerin, sahip olduğu platformlar ve büyük paralarla demokrasi söylemlerini baltalamaya çalıştığını söyledi. Elon Muskın bunu AfDdeki aşırı sağcılarla el ele yaptığını belirten Audretsch, Bu ülkemizdeki demokrasimize ve ifade özgürlüğümüze yönelik bir tehlikedir dedi.
Muskın yazısının ardından Die Welt gazetesi Fikir Departmanı Başkanı Eva Marie Kogelin istifa ettiği belirtildi.
Daha önceden planlanan şekilde görevden ayrılacak olan Die Welt Genel Yayın Yönetmeni Ulf Poschardt ile 1 Ocakta göreve başlayacak olan halefi Jan Philipp Burgard ise ifade özgürlüğüne atıfta bulunarak söz konusu makaleyi savundu.
Ne olmuştu?
Musk geçen hafta sahibi olduğu X platformunda Almanyayı sadece AfD kurtarabilir ifadesini kullanmıştı. Daha sonra bu görüşünü genişleten Musk, Axel Springer medya grubuna ait Welt am Sonntag gazetesinde misafir köşe yazarı olarak kaleme aldığı Almanca makalede, AfDyi destekleyerek partiyi Almanya için son umut kıvılcımı olarak nitelendirmişti.
Alman İç İstihbarat Teşkilatı, AfDyi 2021den beri aşırı sağcı parti olarak değerlendiriyor. Alman basınında yer alan haberlerde ise Muskın, Almanyadaki önemli yatırımları nedeniyle Alman siyasetine karışma hakkı olduğunu iddia ettiği öne sürüldü.
Haberlerde ayrıca, AfDnin göçmen karşıtı politikalarının, ABDnin seçilmiş başkanı Donald Trump ve ekibinin de ilgisini çektiği iddia edildi.







