Almanya’da mahkemelerde tercümanlık yapan Mahmut Akyüz’e ülkeyi terk etmesi için süre veren Almanya makamları, bu talebi yerine getirmeyen Akyüz ve ailesini gece vakti apar topar özel uçakla İstanbul’a gönderdi.
Yaklaşık 33 yıldır Almanya’nın Hessen eyaletine bağlı Sontra kentinde yaşayan Mahmut Akyüz, polisin geceyarısı evlerini bastığını, plastik kelepçelerle havaalanına götürüldüklerini söyledi.
Yaşadıklarını yandaş Yenişafak gazetesine anlatan Hasan Akyüz’ün ‘Almanya’ya siyasi iltica talebinde bulunan Hizmet Hareketi sempatizanı bir kişinin yüzüne duruşma esnasında tükürünce sınır dışı edildiği’ şeklindeki ifadesinin gazete tarafından kaldırılması dikkat çekti.
AKYÜZ AİLESİ’NE BİLGİ VERİLDİ ANCAK ALMANYA’YI TERK ETMEDİLER
Aile hakkında sınır dışı kararını veren Kassel Valiliği sözcüsü, aileye geçerli oturumları olmadığı için sınır dışı kararının bildirildiğini, ancak gönüllü olarak ülkeyi terk etmedikleri için zorla sınır dışı yöntemine başvurulduğunu kaydetti.
MİT AJANI OLABİLİR
Almanya’nın bir kişiyi sadece bir sığınmacının yüzüne tükürdüğü için sınır dışı etmesinin mümkün olmadığını belirten gazeteci ve siyaset bilimci Oktay Yaman, sınır dışı edilen Mahmut Akyüz’ün MİT ajanı olabileceğini ifade etti.
Twitter hesabından paylaşımda bulunan Yaman, şu bilgileri verdi:
‘‘Almanya İçişleri Bakanlığı’na bağlı Federal Göç ve Mülteci Dairesi’ne tercümanlık da yapmaktayım. Haberde adı geçen tercümanın sadece bir ailenin yüzüne tükürdüğü için sınır dışı edilmesi mümkün değil. Biraz önce bakanlıktaki danışman dostumla görüştüm, MİT ajanlığı olabilir dedi.
Bu konuyu gündemime aldım. Başka bir haberde evde çırılçıplak aramalar yapıldı, polisler Türkçe kod adı kullanıyordu” gibi saçma sapan iddialar var. TR’de hapishanelerde kadınlara çıplak aramalar Almanya gündemi olmuşken evde çıplak arama iddiası. İlginç. Araştırıyoruz.
Almanya İçişleri Bakanlığı’nın, güvenlik soruşturmaları sonucunda 2017’den itibaren kendisine bağlı Federal Göç ve Mülteci Dairesi’nde çalışan yüzlerce (sadece 2017’de 959) Türk tercümanı ve bazı çalışanları ajanlık yaptıkları gerekçesiyle işten attığını biliyor muydunuz?”
BANA ‘SEN NE YAPTIĞINI BİLİYORSUN’ DEDİLER
Akyüz, sınır dışı edilme hadisesini yandaş Yenişafak’a şöyle anlattı:
“Gece 02.30’da onlarca polis arabası ve 2 ambulans kapımıza dayandı. Biz yatıyorduk, en dış kapıyı delerek, evin kapısını da kırıp içeri girdiler. Bağırıp çağırmaya başladılar. 13 ve 15 yaşındaki çocuklarım korkudan yataklarından bile çıkamadı, çığlıklar attılar. Benim yattığım odaya girdiklerinde daha ne olduğunu anlamadan 4-5 polis koluma yapıştı. Ne oluyor, ne yapıyorsunuz dedim… Sınırdışı edileceğimi söylediler. Gerekçesini sordum, Avukat tutacağım dedim ama kimse dinlemedi, susturdular. Ellerim ve ayaklarımdan prangaladılar, eşimi de aynı şekilde bağladılar. Oğlum Bilal Bırakın annemi, ne suçu var, ne yapıyorsunuz diye karşı çıktı, onu da bağladılar. Evi talan ettiler. Sonra her birimizi ayrı bir arabaya attılar. Kızım çığlık atınca onu tehdit ettiler. Beni de “Sen biliyorsun ne yaptığını diye kafa sallayarak tehdit ettiler. Polisler Alman oldukları halde Türkçe kod isim kullanıyorlardı. Siz Türk olamazsınız dedim, Almanca Konuşma kötü olacak cevabını verdi.”
NEFRET SUÇUNU BAYRAKLA ÖRTMEYE ÇALIŞTI
Bir çok kez işlediği nefret nefret suçları sebebiyle uyarılan ve ülkeyi terk etmesi için süre verilen Mahmut Akyüz, suçunu örtmek için bayrağa sığındı.
3,5 milyona yakın Türkün yaşadığı Almanya’da Almanların Türk bayrağı görmeye tahammül edemediğini ileri süren Akyüz şöyle devam etti:
“Ben mahkemelerde tercümanlık yapıyordum. Oğlum Türkiye’nin ve Fenerbahçe’nin maçlarında evimize dev Türk bayrağı astığı için uyarılmıştık. Yine oğlumun giydiği ay-yıldızlı tişört dolayısıyla da yabancılar şubesinde örtülü olarak tehdit edilmiştim. Almanlar bunlara çok dikkat ediyor. Türkler inanılmaz baskı altında.”
Mahmu Akuüz, Almanya’dan sınır dışı edilme sürecini AKP yandaşı Demirören Haber Ajansı’na da (DHA) konuştu.
ARKADAŞIM DA AYNI ŞEKİLDE GÖNDERİLDİ
Kendisi ile aynı muameleyi gören bir Türk arkadaşından haber aldığını söyleyen Akyüz, “Almanya doğumlu, oturum izni var, vatandaş gibi neredeyse, eşi de Alman. Ama aynı bizim gibi sınır dışı etmişler. Pandemi nedeniyle kamu kurumları çalışmıyor Almanya’da. İletişim kurmaya çalışıyorlar ama henüz bir bilgi alınamadı. Ben çok zor durumdayım. Çocuklarım Almanya’da doğdu, Türkçe bilmiyor, kimlikleri yok. Hepsinin eğitimi sürüyor. Okullarında kampanya başlattı arkadaşları ve öğretmenleri, geri dönmemiz için. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere tüm devlet büyüklerimizden yardım istiyorum, bize yardım edin.” dedi
