• Turkhane Logo

Alman seçimlerinde, koalisyon ihtimalleri neler?

Almanya'da 23 Şubat'taki erken seçimlerde özellikle FDP, Sol Parti ve BSW'nin alacağı oy oranı mutlak çoğunluğun sağlanmasında önemli bir rol oynayacak. Peki hangi koalisyon senaryoları gündemde?

13:02 15 February 2025 Saturday
Alman seçimlerinde, koalisyon ihtimalleri neler?
Almanya'da 23 Şubat'taki erken seçimlerde özellikle FDP, Sol Parti ve BSW'nin alacağı oy oranı mutlak çoğunluğun sağlanmasında önemli bir rol oynayacak. Peki hangi koalisyon senaryoları gündemde?

Alman seçmenler, federal meclisin yeni üyelerini belirlemek üzere 23 Şubatta sandık başına gidecek. Almanyada 23 Şubat seçimlerine sayılı günler kala, hükümetin el değiştireceğine kesin gözüyle bakılıyor. Anketler, Kasım ayında dağılan koalisyon hükümetini oluşturan Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve liberal eğilimli Hür Demokrat Partinin (FDP) oylarının düştüğünü gösteriyor.

Sonuçları 13 Şubatta açıklanan infratest dimap anketine göre, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve yalnızca Bavyerada faaliyet gösteren kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlikin (CSU) oluşturduğu Birlik (CDU/CSU) partilerinin yüzde 32 oy oranıyla seçimden zaferle çıkacağı tahmin ediliyor. Kamu yayıncılık kuruluşu ARDnin infratest dimapa yaptırdığı ankette ikinci sırada olan parti ise yüzde 21 oy oranı ile aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD). Halen koalisyonu sürdüren SPD ve Yeşillerin her birinin oy oranıysa yüzde 14 seviyesinde. FDPnin ise oy oranı yüzde 4. Bu, liberal partinin yüzde 5 olan seçim barajını aşamayacağı ve parlamentoya giremeyeceği anlamına geliyor.

Bu ankete göre Sol Partinin oy oranı yüzde 6. Sol Partiden ayrılan siyasetçilerin kurduğu sol popülist Sahra Wagenknecht İttifakının (BSW) oy oranı ise yüzde 4,5 seviyesinde. FDP, Sol Parti ve BSWnin meclise girip girmemesi, mutlak çoğunluğun sağlanmasında ve koalisyon seçeneklerinde önemli bir rol oynayacak.

Şu ana kadar parlamentoda temsil edilen siyasi partilerin tümü, aşırı sağcı AfD ile koalisyon kurmayacağını açıklamış bulunuyor. Bu partilere, Ocak ayı sonunda bir göçün sertleştirilmesi taleplerini içeren bir önergeyi AfDnin oylarıyla meclisten geçirmeyi başaran CDU/CSU da dahil. Ancak iktidardaki SPDnin yanı sıra muhalefetteki Sol Parti (Linke), CDU/CSUnun başbakan adayı Friedrich Merzin sözünü tutmayarak AfD ile koalisyon kurabileceği tehlikesine karşı uyarıyor. Merz ise söz konusu ihtimali reddediyor.

Tüm bu şartlar altında, Almanyanın gelecek hükümetini hangi partilerin oluşturabileceği de merak ediliyor. İşte erken seçimler sonrasındaki koalisyon olasılıkları:

CDU/CSU-SPD

Güncel anketler ve siyasi açıklamalar ışığında, Almanyayı gelecek dört yıl yönetmesi ihtimal dahilinde olan hükümet, Hristiyan Birlik partileri ile SPD arasında kurulabilecek bir koalisyon hükümeti.

CDU/CSU sandıktan birinci çıkması halinde, başbakan adayı Merzin, SPD ve Yeşiller ile koalisyon görüşmelerinin ön yoklamasını yapması bekleniyor. Almanya siyasetinde partiler resmi koalisyon müzakerelerine başlamadan önce, sondaj görüşmeleri denilen, gayri resmi yoklama görüşmeleri yapıyor.

CSU Genel Başkanı Markus Söder, sosyal demokratlarla koalisyonu tercih ettiğini ve Yeşillerle ittifak kurmak istemediğini açıkça dile getirdi.

CDU Genel Başkanı Merz ise meclisin son oturumunda yaptığı açıklamada, SPDye hitaben şu sözleri sarf etti:
Bu, kaçamayacağınız bir sorumluluk. Bu sorumluluktan biz de kaçmayacağız.

CDU/CSU ile SPDnin oluşturacağı bir hükümet, Almanyanın iki geleneksel merkez siyasi partisinin bir araya gelmesiyle oluştuğu için geçmişte büyük koalisyon olarak adlandırılıyordu. Büyük koalisyonun avantajlarından biri, verilmesi gereken zorlu kararlar için Federal Alman Meclisinin yanı sıra Federal Eyalet Temsilciler Meclisinde (Bundesrat) de gerekli çoğunluğa rahat bir biçimde sahip olması.

Ancak SPDnin Merze olan güvenin sarsılması bir sorun olarak değerlendiriliyor. SPDnin önde gelen isimleri, Merzin göç önergesini geçirmek için AfDnin oylarıyla meclis çoğunluğunu sağlamasından bu yana, CDU liderine güvenmediklerini defalarca dile getirdi. İkinci Dünya Savaşından bu yana Almanya Federal Meclisinde aşırı sağcıların ilk defa siyasi çoğunluğun bir parçası olmasını sağlamakla suçlanan Merzi protesto için son haftalarda yüz binlerce kişi sokağa çıktı.

Bunun yanı sıra SPD Eş Genel Başkanı Lars Klingbeil, partisinin, CDU/CSUnun kalıcı sınır kontrolleri ve tüm sığınmacıların sınırdan geri çevrilmesi yönündeki planlarına, Anayasa ve Avrupa Birliği (AB) yasalarına aykırı olduğu gerekçesiyle asla evet oyu vermeyeceklerini vurguladı.

CSU lideri Söder ise bu konuda umudunu kesmiş değil. Olası bir seçim mağlubiyetinin ardından SPDnin yönetim kadrosunun değişebileceğine işaret eden Söder, SPDde tabii ki her zaman, ortak sorumluluk söz konusu olduğunda konuşabileceğiniz insanlar var açıklamasını yaptı.

Ancak SPDnin herhangi bir koalisyonda yer alması için önce parti tabanının buna onay vermesi gerekiyor. Dolayısıyla Merze karşı güven kaybının en az SPD yöneticileri arasındaki kadar mevcut olduğu parti tabanında, üyelerin Merz ile koalisyona hayır deme olasılığı riski bulunuyor.

CDU ve CSU içerisindeyse böyle bir demokratik oylama söz konusu değil. Hristiyan Birlik partilerinin bir koalisyonu kurabilmesi için, yalnızca federal yönetim kurulunun evet demesi yetiyor.

CDU/CSU-Yeşiller

Sandıktan birinci çıkması ihtimali yüksek olan Hristiyan Birlik partilerinin, koalisyon kurmak için elle tutulur bir seçeneği daha var: Yeşillerle iş birliği.

CSU lideri Söderin aksine, Yeşillerle koalisyon kurma ihtimalini açıkça reddetmeyen CDU/CSUnun başbakan adayı Merz, Yeşiller partisi ile göç politikası alanında sahip oldukları görüş farklılıklarını son dönemde daha sık vurgulamaya başladı. Hristiyan Birlik partilerinin seçim kampanya sürecinde en çok önem verdiği konu, göç politikasında 180 derece bir dönüşüme imza atma planları.

Yeşiller partisi ise sert göç politikalarından yana değil. Örneğin partinin Ocak ayında yapılan kongresinde, göçmenlerin aile birleşimi haklarının daha da geliştirilmesine yönelik bir karar alındı.

CDU yönetimine göre, bir yanda siyasi farklılıklar mevcutken, diğer yanda Hristiyan Birlik partilerinin kişisel ilişkiler düzleminde Yeşillerle daha iyi anlaştığını söylemek mümkün. Her iki partinin yönetici kadroları da kendilerinin SPDlilerden çok daha fazla inovasyona açık olduğu görüşünde.

Ancak CSUnun Yeşillerle ve özellikle de başbakan adayı Robert Habeck ile iş birliğini reddetmesi, kurulması olası bir koalisyon hükümeti açısından büyük bir sorun teşkil ediyor. Bavyeralı siyasiler, olası bir CDU/CSU-Yeşiller koalisyonunun, aşırı sağcı AfDyi daha da fazla güçlendireceği görüşünde.

CDU/CSU-Yeşiller koalisyonunun önündeki bir diğer engel ise Yeşillerin de Merzin güvenilirliğini sorgulaması ve CDU/CSUnun izlemeyi planladığı göç politikasını kabul etmeme ihtimallerinin yüksek oluşu.

Tüm bunlara rağmen Merz, Yeşillerle görüşmelere girilmesine sıcak bakıyor. Bunun nedenlerinden birinin, Merzin SPD üzerinde daha fazla baskı oluşturmak için koz elde etme planları olduğu söylenebilir.

CDU/CSU-SPD-FDP

Parti renkleri Almanya bayrağını çağrıştırdığından ötürü Almanya koalisyonu adı da verilen bu olası koalisyonun ortaya çıkma olasılığı, düşük de olsa mevcut. CDU/CSU-SPD ve FDPden oluşan koalisyonunun örneği hâlihazırda Saksonya-Anhalt eyaletinde var.

Anc

Son güncelleme: 13:02 15.02.2025
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı