• Turkhane Logo

Alman hükümeti imamların Almanya'da yetiştirilmesini istiyor

Almanya'da imamlık eğitimini çıkmazda..

12:40 16 Aralık 2018 Pazar
Alman hükümeti imamların Almanya'da yetiştirilmesini istiyor
Almanya'da imamlık eğitimini çıkmazda..

Alman hükümeti imamların Almanyada yetiştirilmesini istiyor. Ancak Müslüman örgütler buna ihtiyacın ve gereken altyapının olmadığını savunuyor. Bu da Almanyada imamlık eğitimini çıkmaza sokuyor.

Alman hükümeti yıllardır camilerde Türkiyeden veya Müslüman ülkelerden gönderilen imamlar yerine, Almanyada eğitim almış, ülkenin dilini, kültürünü bilen imamların görev yapmasını istiyor. Almanyada kurulan ilahiyat enstitüleri, imamların Almanyada yetiştirilmesi yönünde önemli bir adım olarak görülüyordu. Ancak bu enstitülerin kurulmasının üzerinden on beş yıldan fazla zaman geçmesine rağmen konu hâlâ tartışılıyor.

DW Türkçeye konuşan Göttingen Georg-August Üniversitesi İslam Bilimleri Bölümünden Prof. Dr. Riem Spielhaus, üniversitelerde doğrudan imam yetiştirilmesinin mümkün olmadığına dikkat çekiyor. Öğrencilerin üniversitede temel ilahiyat eğitimi aldıklarını belirten Spielhaus, öğrencilere cenaze namazı nasıl kıldırılır gibi uygulamaya yönelik bilgiler verilmediğini ifade ediyor.


Bu nedenle de, ilahiyat bölümlerinden mezun olanların imam olabilmek için bir veya iki yıl süren, uygulamaya yönelik bir eğitimden geçmesi gerekiyor. Ancak Almanyada imam yetiştirecek böyle bir eğitim sistemi bulunmuyor.

İmamlık semineri önerisi

Almanyada imam yetiştirilmesi için gündeme getirilen önerilerden biri kiliseler örnek alınarak bir imamlık eğitimi geliştirilmesi. Osnabrück Üniversitesi İlahiyat Enstitüsünden Prof. Dr. Rauf Ceylan, Almanyadaki Katolik ve Protestan kiliselerinin teoloji mezunlarına yönelik iki yıllık papazlık semineri adı altında bir eğitim verdiğini anlatıyor. DW Türkçenin sorularını yanıtlayan Ceylan, Müslümanlar için uygulamalı eğitime dayalı imamlık semineri gibi bir sisteme ihtiyaç olduğunu dile getiriyor.

Rauf Ceylan, devletin ilahiyat enstitülerinin finansmanı için gereken desteği sağladığını ancak dini içeriğe ve dolayısıyla imamların eğitimine karışmadığını belirtiyor. Alman anayasasına göre, devletin din konusunda tarafsız olması gerektiği için imamların yetiştirilmesi dini cemaatlerin yetki alanına giriyor. Dolayısıyla, imamlık semineri benzeri bir sistemin dini cemaatler tarafından oluşturulması gerekiyor. Bu noktada karşılaşılan sorunlara dikkat çeken Ceylan, Bu eğitim için gereken parayı ve imam olarak çalışanların maaşlarını kim ödeyecek? diye soruyor.

DİTİB imamlık seminerine sıcak bakmıyor

Almanyadaki Müslüman örgütlerin çoğunun böyle bir imamlık eğitimi verecek altyapısı ve maddi kaynağı bulunmuyor. Bunun yanı sıra imamlık semineri şeklindeki bir yapıya da pek sıcak bakmıyorlar. DW Türkçeye konuşan Almanyadaki en büyük Müslüman örgütü Diyanet İşleri Türk İslam Birliğinin (DİTİB) Dış İlişkiler Sorumlusu Zekeriya Altuğ, Almanyada Müslüman teşkilatların yapısı çok farklılıklar arz ediyor, dolayısıyla Almanyaya yönelik tek tip bir eğitim modeli İslam ve Müslümanların yapısına uymaz diyor. Bir imamın ihtiyaçlarının kilise papazından farklı olduğunu vurgulayan Altuğ, kopyalamaktan ziyade kendi ihtiyaçlarımız ve kendi imkânlarımız nedir diyerek, kendi konseptimizi geliştirmemiz lazım şeklinde konuşuyor.

Almanya İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici, imamlık semineri şeklindeki bir yapıya ihtiyaç olmadığını belirtiyor. DW Türkçeye konuşan Kesici, İslam Konseyinin kendi imkânları ile ihtiyaçları karşılayacak şekilde imam ve din görevlisi yetiştirdiğini, bunun finansmanının da alınan bağış ve üyelik aidatları ile karşılandığını söylüyor. Kesici, imamların Almanyada yetiştirilmesi tartışmasının nedeninin Türkiyeden imam gönderilmesinin istenmemesi olduğunu savunuyor. Kesicinin verdiği bilgilere göre, İslam Konseyine bağlı yaklaşık 450 camide nadiren Türkiyeden gelen imamlar görevlendiriliyor.

Almanyada yetişen gençler Türkiyede ilahiyat okuyor

Almanyadaki yaklaşık 2600 camide görev yapan imamların çoğu Almanya dışından geliyor. DİTİBe bağlı yaklaşık 900 camide görevli imamlar Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gönderiliyor ve maaşları Türkiye tarafından ödeniyor.

DİTİB Dış İlişkiler Sorumlusu Zekeriya Altuğ, Almanyada imam yetiştirmek için personelin ve maddi kaynağın olmadığına dikkat çekiyor. Bu konuda Türkiye’deki imkânların daha elverişli olduğunu vurgulayan Altuğ, Almanyada doğmuş, büyümüş gençleri uluslararası ilahiyat konsepti çerçevesinde Türkiyede eğitim almaya gönderdiklerini anlatıyor. Türkiyede altı üniversitede, uluslararası ilahiyat programı bulunuyor. Altuğun verdiği bilgilere göre, Almanyadan her yıl yaklaşık 100 genç burslu olarak Türkiyede ilahiyat öğrenimi görüyor. Ancak, bu gençlerin tamamı imam olarak çalışmıyor.

Almanyada yaşayan üçüncü ve dördüncü nesil Türkler düşünüldüğü zaman, Almanyada yetişmiş imama ihtiyaç olduğunu belirten Zekeriya Altuğ, ama bu imamların Türkiyede mi, Almanyada mı eğitim aldığından çok, aldıkları eğitimin kalitesinin önemli olduğunu dile getiriyor.

Merkel: İmamlar Almanyada da yetiştirilmeli

Alman hükümeti açısından ise bu eğitimin nerede alındığı önem taşıyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Alman meclisinde parlamenterlerin sorularını yanıtlarken, Kanımca Almanyada da imam yetiştirilmesine ihtiyacımız var. Bu bizi daha bağımsız kılacak ve gelecek için gerekli sözleri ile bunun önemine işaret etti.

Muhalefetteki Yeşiller de, Almanyada imam ve Müslüman din görevlilerinin yetiştirilmesini sunduğu bir önerge ile meclis gündemine taşımıştı. Bu önergede imzası olan milletvekili Filiz Polat, DW Türkçeye yaptığı açıklamada, dini cemaatler camilerde görevli imamları Almanyada yetiştirmek isterse, Alman hükümetinin buna destek vermesini talep ettiklerini söylüyor. Alman anayasasına göre imamların eğitiminin dini cemaatlerin yetki alanına girdiğini hatırlatan Polat, yine de Müslüman örgütler ile federal ve eyalet hükümetlerinin eşit düzeyde kuracağı diyalog ile imam yetiştirilmesi için bir çözüm bulunacağına işaret ediyor.

DİTİB Dış İlişkiler Sorumlusu Zekeriya Altuğ ise siyasilerin Almanya imamlık eğitimini tartışması karşısında, devletin yapısı gereği dini konularda tarafsız kalması gerektiğini hatırlatıyor ve Burada bir ihtiyaç var, ama Müslüman kuruluşlar siyasi ve toplumsal baskılardan arınmış bir şekilde, bu ihtiyaca yönelik çözüm yollarını kendileri geliştirmesi gerekir diyor.

Jülide Danışman / Deutsche Welle Türkçe

Son güncelleme: 12:40 16.12.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı