Aryanfar, Bu okullarda hizmet veren Türk öğretmenler, Türk hükümetinin iddia ettği gibi terörist değil, ilim ve irfan fedaileri bunlar. dedi.
Dr.Şemsulhak Aryanfar şöyle konuştu:
Afgan ve Türk milletinin tarihsel dostluğunu da yad etmek lazım. Türkiye devleti başka devletler gibi Afganistana önemli katkıları olmuştur. Öbür taraftan Afgan-Türk okullları çerçevesinde faaliyet gösteren Türk kardeşlerimizin de eğitim alanında katkıları olmuştur. Biz ikisine de teşekkür ederiz.
Bu okullarda hizmet veren Türk öğretmenler, Türk hükümetinin iddia ettği gibi terörist değil, ilim ve irfan fedaileri bunlar. Türkiyede yaşanan darbeden dolayı milyonlarca insanı suçlu ilan etmek doğru değil. Hizmet çalışanları, Türk dilini ve Türk bayrağın dünyanın çeşitli coğrafyalarında dalgalandırmış ve Türk milletine gurur kaynağı olmuşlardır. Bu başarıları Türkiye hükümeti istese 1000 senede gerçekleştiremez. Biz bunları tartışmayacağız.
Ama şunu itiraf etmek lazım: 23 yıldan beri burda eğitim hizmeti veren öğretmenler, terörist değil. Biz terör konusunda uzmanlaşan bir milletiz ve dünyanın bütün terösistlerine Afganistanda şahid olmuşuzdur. Hatta teröristleri kurup ve şeriatla kaplayarak buraya gönderdiler ve biz yine onların terörist olduklarını anladık. Artık terörist bizim gözümüzden kaçamaz. Dolayısıyla Türk hükümeti lütfen bize terörist tanımı yapmasın.
Bunlar ki bunca zamandan beri en ufak ahlak dışı ve yasadışı bir cürüm irtikab etmemişler, nasıl olur da bunlara terörist diyebiliyorsunuz? Bu öğretmenler Afganistana ve dünyaya en kaliteli eğitimi hediye etmişler. Biz böyle kaliteli bir eğitim sistemini neden kaybedelim ve inşa edilen bir eğitim sistemini neden imha edelim ki?
Afgan hükümetine ve Türk hükümetine bir sözüm var: bu okullar öyle bir güven sağlamışlar ki biz Afganlar evlatlarımızı ve hatta kızlarımızı bu okullara emanet etmişiz, bu nasıl bir güvendir? Bu tarihi bir istisna, bunu başkaları sağlayamaz. Farklı milliyet ve farklı mekanlardan gelen şu topluluk aslında küçük Afganistanı temsil ediyor ve bu değerleri savunmak için buraya toplanmışlar. İddia edenlerin tam tersi, bu öğretmenler ahlak ve şeref örneğidirler.
Şimdi gelelim Afgan hükümetine. Afganistan hükümeti, Türk devletini hoşnut edebilmek için yasadışı yollarla bu okulları lağvetti. Devlet kurumu olan Türkiye maarif vakfına kanunsuzca NGO statüsü vererek ikinci bir hatayı işlediniz. Şimdi kendi milletinizle mi savaşmak istiyorsunuz? Başka bir devleti hoşnut edebilmek için insan kendi milletine karşı savaş açmaz ki.
Türkiyede yaşayanları ve Avrupa Amerika ülkelerinde yaşayanları istisna edecek olursak, hiç kimse bu okulların devredilmesine razı değil. Karnı tok olan, açlıktan anlamaz ki. Afgan hükümet yetkililerinin evlatları Avrupa ve Amerikada eğitim görürken, bizim evlatlarımızın eğitimini dertlenecek değil. Bunlar maddi menfaatlerinin peşinde. Menfaat peşinde koşanlar, 30 milyon nüfusa sahip bir millet hakkında karar veremezler. Bu menfaat peşinde koşanları istisna edersek, bütün Afgan milleti bu okulları savunuyor.
Eğer Afgan hükümeti bu okullar hakkında kanunsuzca bir karar alırsa, bütün bir milleti karşısına almış demektir.
Bazı ülkeler, Afganistanı savaş meydanına çevirmişler. İngiltere buraya geliyor ve düşmanına karşı savaşıyor. Öbür taraftan Rusya sıcak sulara ulaşabilmek için buraya gelip savaşıyor. Şimdi Türkiye gelmiş burayı kendi savaş meydanı yapmak istiyor. Artık yeter ya. Artık ne zamana kadar başkalarının savaş meydanı olacağız? Bizim hiçkimseyle problemimiz yok. Afgan milleti baskıyı kabul etmez. Bu millet Rusyanın baskılarına boyun eğmezken, Türkiyenin baskılarına mı boyun eğecek? Rusya ki, değil 24 okul yapmak, Afganistanın bütün okullarını inşa etmeyi taahhüt etmişti.
Biz biliyoruz ki Türk hükümetinin amacı burada okul yapmak değil. Türk hükümeti kendi politikalarının peşinde. Bunların tek bir derdi var, o da bizi bu önemli değerlerden mahrum bırakmak.
