İki hafta önce diğer başkanlık adaylarının teker teker yarıştan çekilerek Bidena destek açıklamaları sonucu Biden bir anda anketlerde yükselmiş ve arka arkaya yapılan seçimlerde arayı açmıştı.
Trumpın aylardır pandemik riskini hafife almasının maliyetini şimdi bütün Amerikan halkı ödüyor. Buna rağmen Trump, her gün Beyaz Evin podyumuna çıkarak bütün ABDnin dikkatle izlediği basın toplantılarında saatlerce konuşuyor ve Amerikan medyasını domine ediyor.
Son yapılan anketlerde de Trumpın onanma oranının artışta olduğu görüldü, zira her gün saatlerce karşılarında konuşan ABD Başkanından kamuoyunun etkilenmemesi imkânsız.
Koronavirüs salgının ne kadar uzun bir süre hayatımızın parçası olacağını bilmediğimiz bir aşamadayız ve önümüzdeki aylar boyu bu şekilde 100 milyonlarca Amerikalı Trumpı virüs salgını nedeniyle yapılan basın toplantılarında her gün saatlerce dinlemek zorunda kalabilir. Bu şekilde bütün Amerikan medyasının her gün saatlerce zaman ayırdığı Trumpın hiç şüphesiz Bidenın üzerinde ciddi bir medya avantajı olacak.
Diğer taraftan ABDnin virüs salgınına karşı önlemleri yetersiz kalır ve Trumpın aylarca salgını küçümseyerek önlem almama hatası giderek büyüyen bir krize evrilir ve başta tıbbi maddeler olmak üzere diğer ihtiyaçlarda sınıfta kalınırsa, Trumpın bu sürede sağlık konusunda dikkatsiz ve umursamaz tavırları daha da açığa çıkarsa, ABD halkından kasım ayı seçimlerinde büyük bir darbe de yiyebilir.
Şimdiye kadar yapılan ön seçimlerde Biden 1181 delegeye sahipken, Sanders ise 885 delegeye sahip ve 1991 delegeye ulaşan Demokratik Partinin başkan adaylığını kazanıyor. Sandersin bu seviyeden sonra aradaki farkı kapatması neredeyse imkânsız olsa da yarışta kalmayı sürdürüyor.
Kısacası ABDnin 2020 seçimlerini ABDdeki koronavirüs salgınının gidişatı belirleyecek gibi duruyor, eğer uzmanların ve dünyanın başka yerlerindeki salgınların yayılışı ABDde de sürerse. Şimdiye kadar olan işaretler bunun sinyalini veriyor.