AB dışişleri bakanları Pazartesi günü Brükselde İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar ile bir araya geldi. Kapalı kapılar ardında gerçekleşen toplantı, bir bakıma İsrailin AB-İsrail Ortaklık Anlaşması kapsamındaki insan hakları yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini incelemeye yönelikti.
ABnin tutumu ve açıklamalar
ABnin en üst düzey diplomatı Kaja Kallasın eş başkanlığını yaptığı toplantı, Gazzede kırılgan bir ateşkesin sürdüğü ve ABnin bölgenin yeniden inşası ve yönetimin yeniden tesis edilmesini destekleyecek bir rol üstlenmeye çalıştığı bir döneme denk geldi. Kallas gazetecilere yaptığı açıklamada, Karşılıklı kaygı duyduğumuz konularda samimi bir görüşme gerçekleştirdik, dedi. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve Batı Şeria söz konusu olduğunda endişelerimizi gizleyemeyiz, diye ekledi.
İsrailin açıklamaları ve tepkiler
İsrail Dışişleri Bakanı, İsrailin çatışmaların hüküm sürdüğü bir bölgede istikrarlı bir güç olduğunu kanıtladığını söyledi ve İsrail-AB ilişkilerinin İsrail-Filistin ilişkilerine rehin bırakılmaması çağrısında bulundu. Görüşmenin ardından konuşan İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, hem kendisinin hem de Kallasın Bakan Saara görüşmenin her zamanki gibi bir formatta gerçekleşmeyeceğini açıkça ifade ettiklerini söyledi.
Ortaklık Anlaşması ve insan hakları
Bu görüşme, İspanya ve İrlandanın Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyene bir mektup yazarak iki taraf arasındaki ekonomik, ticari ve siyasi bağların temelini oluşturan İsrail ile uzun süredir devam eden Ortaklık Anlaşmasının yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulunmalarından dokuz ay sonra gerçekleşti. Söz konusu anlaşmanın 2. Maddesi ikili ilişkilerin insan hakları ve demokratik ilkelere saygı koşuluna bağlı olduğunu belirtirken, yaklaşık 200 örgüt, İrlanda ve İspanyanın İsrailin bu ilkeleri hala koruyup korumadığını yeniden gözden geçirme çağrısı etrafında toplandı.
Uluslararası tepkiler ve eleştiriler
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Başkan Yardımcısı Alexis Deswaef toplantı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, AB, anlaşmanın bu maddesine saygı göstermiyorsa, Gazze ve Batı Şeriada işlenen suçlara ortak olduğunu kabul etmeli, dedi. İnsan Hakları İzleme Örgütü AB direktör yardımcısı Claudio Francavilla ise, Toplantı, Avrupanın İsrail ve Filistin konusundaki savunulamaz tutumu doğrultusunda yarattığı çok düşük beklentileri karşıladı, dedi.
Netanyahunun durumu ve UCM
Pazartesi günü, Almanyanın CDU lideri ve muhtemelen gelecek şansölyesi Friedrich Merz, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahunun tutuklanmadan Almanyayı ziyaret etmesi için bir yol bulacağını söyledi. Lahey merkezli UCM, Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkararak, Almanya da dahil olmak üzere mahkemenin Roma Antlaşmasına taraf olan tüm devletlere, topraklarına adım atması halinde Netanyahuyu tutuklama yükümlülüğü getirdi. Merzin daveti hakkında yorum yapan Kallas, AB, UCMyi, UCMnin tarafsızlığını ve işleyişini ve Roma Statüsünün ilkelerini desteklemektedir. Ancak UCM kararlarının uygulanmasının üye devletlerin kararına bağlı olduğu da bir gerçektir, dedi.
UNRWA ve İsrailin son adımları
Diplomatik kaynaklara göre bazı bakanlar, BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansının (UNRWA) faaliyet göstermesini yasaklayan ve UNRWA ile diplomatik bağlarını koparan İsrailin son adımlarına ilişkin endişelerini dile getirdi. İsrailin yasağı UNRWAnın özellikle Gazzedeki faaliyetlerini riske atıyor zira UNRWA faaliyetlerini sürdürebilmek için İsrailin sınır kapılarına bağımlı durumda. Bazı üye ülkeler, ABnin 2025 yılında kurum için ayırdığı fonu önceden sağlamasını istiyor. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüste Filistinlilere yönelik şiddetin tırmanmasından sorumlu İsrailli yerleşimcilere karşı yeni tedbirler alınması da gündeme geldi.