KaranlıktakiAydınlıkten Yüksel Durgutun haberine göre Irmgard Furchner, İkinci Dünya Savaşı sırasında Stutthof toplama kampında 11 bin 430 mahkümün öldürülmesine yardım etmekle suçlanıyor. Nazi savaş suçuna karıştığı için yargılanacak olan 96 yaşındaki kadın, o yıllarda 18 yaşında olduğundan ‘gençlik mahkemesinde’ yargılanacak.
Irmgard Furchner, İkinci Dünya Savaşı sırasında Stutthof toplama kampında 11 bin 430 mahkümün öldürülmesine yardım etmekle suçlanıyor. Nazi savaş suçuna karıştığı için yargılanacak olan 96 yaşındaki kadın, o yıllarda 18 yaşında olduğundan ‘gençlik mahkemesinde’ yargılanacak.
Furchner şimdi Hamburg yakınlarındaki Quickborn’da bir huzurevinde yaşıyor. Ancak 30 Eylül’de Itzehoe Bölge Mahkemesi’nde çocuk mahkemesine çıkması bekleniyor. Çünkü suçun işlendiği tarihte Furcher’in yaşının 18 olmasından dolayı mahkeme 96 yaşındaki kadını “Gençlik Mahkemesi”nde yargılayacak. Furchner, bugüne kadar Nazi suçlarından dolayı mahkeme karşısına çıkacak birkaç kadından biri.
Furchner hakkında hazırlanan iddianamede, “Eski toplama kampı Stutthof’un kamp komuta merkezinde ki sekreteryada çalışarak, Haziran 1943 ile Nisan 1945 arasında kampta hapsedilenlerin sistematik olarak katletilmesinden ve kamptan sorumlu kişilere yardım ettiği” ileri sürülüyor. Kızlık soyadı Dirksen olan Furchner orada çalıştığı dönemde SS subayı Heinz Furchner ile tanışarak hayatını birleştiriyor.
Naziler, Mayıs 1945’te Kızıl Ordu tarafından kurtarılana kadar, Polonya’daki günümüz Gdansk yakınlarındaki Stutthof ve etrafındaki kamplarda yaklaşık 65 bin kişiyi öldürdü. Yahudiler, Polonyalılar ve savaş esirleri de dahil olmak üzere kurbanlar gaz odalarında zehirlendi, vuruldu veya ölümcül enjeksiyonlar yapıldı. Birçoğu hastalıktan ve açlıktan öldü.
Uluslararası Auschwitz Komitesi’nde görevli olarak çalışan Christoph Heubner, Alman Adalet sistemini eleştirerek, “Bu yargılamanın şimdi gerçekleşmesi, yıllardır süren Alman adalet sisteminin bir başarısızlığıdır” şeklinde konuştu. Mart ayında Alman mahkemesi, 96 yaşındaki eski bir Stutthof muhafızının, “yüksek derecede suçlu bulunmasına rağmen” benzer suçlamalarla yargılanmaya uygun olmadığına karar vermiş ve bazı çevrelerce bu karar eleştirilmişti.
