• Turkhane Logo

10 yıl önce deşifre olan NeoNazi terör örgütü NSU nedir?

Almanya'da bundan 10 yıl önce 4 Kasım 2011'de aşırı sağcı NSU adlı örgütün varlığı ortaya çıktı. İki üyesinin bir banka soygununun ardından intihar etmesiyle ortaya çıkan örgüt 8'i Türkiye kökenli 10 insanı katletti.

11:28 02 November 2021 Tuesday
10 yıl önce deşifre olan NeoNazi terör örgütü NSU nedir?
Almanya'da bundan 10 yıl önce 4 Kasım 2011'de aşırı sağcı NSU adlı örgütün varlığı ortaya çıktı. İki üyesinin bir banka soygununun ardından intihar etmesiyle ortaya çıkan örgüt 8'i Türkiye kökenli 10 insanı katletti.

Alman iç istihbarat başkanı: NSU cinayetlerinde cevapsız kalan çok soru var
Alman iç istihbarat teşkilatı BfV’nin Başkanı Haldenwang, terör örgütü NSU ile ilgili olarak cevapsız kalan çok soru var dedi, yapılan hatalarla yüzleşerek dersler çıkartılmasının önemli olduğunu söyledi.

NSU davası: Kurban yakınlarında hayal kırıklığı
Türk kurban anısına dikilen ağaç kesildi
Tarih 4 Kasım 2011. Almanyada kilisede Reformasyonun ve aydınlanmanın öncüsü sayılan Martin Lutherin adıyla anılan güzel Doğu Almanya kenti Eisenachta ilginç bir gün yaşandı. Sabah sadece altı dakikada bir bankayı soyan ve yaklaşık 72 bin euro ile kaçan iki erkek, polisle yaşadığı kovalamacanın ardından ölü bulundu. Sonradan isimlerinin Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt olduğu anlaşılacak bu iki kişinin, yakalanmaktansa intihar ettiklerinden yola çıkıldı. Ancak bir soru kafaları hâlâ meşgul ediyor: İyi de neden intihar ettiler?

Bu olaydan kısa süre sonra, aynı gün 185 kilometre doğudaki Zwickau kentinde Frühling Caddesi 26 numaradaki binada ise yangın çıktı. Eve giden itfaiye ekipleri benzin dökülerek kundaklandığını görünce olay yerine emniyet birimleri intikal etti. Onlar ise karşılaştıkları belge ve görseller karşısında şaşkına döndü. Evde bulunan bir videoda 2000-2007 arasında Almanyanın farklı kentlerinde öldürülmüş insanların fotoğrafları, onlarla alay edilerek üstlenilen cinayetler görülüyordu. Cinayetleri üstlenen örgüt Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) idi.

Böylece yıllarca Almanyada işlenen seri cinayetlere dair ilk bilgiler ortaya çıktı. Yakalanacaklarını anlayınca intihar ettikleri tahmin edilen iki kişi de aşırı sağcı teröristler Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardttı. Onların ölümünün akabinde Zwickau kentinde kaldıkları evi ateşe veren de örgütün üçüncü üyesi ve daha sonra Münihte yargılanan Beate Zschäpeydi.


8i Türkiye kökenli 10 kişi seri cinayetlerin kurbanı oldu

Aşırı sağcı terör örgütü NSU, 2000-2007 yıllarında, çoğu küçük esnaf, 8i Türk biri Yunan 9 göçmen kökenli insan katletti. Katledilenlerin çoğu Türkiye kökenli, bazıları da döner büfesi çalışanları olunca bulvar medyasında bu seri cinayetler Döner cinayetleri yakıştırması ile verildi.

İlk cinayet 9 Eylül 2000de Nürnbergde işlendi. 38 yaşındaki çiçekçi Enver Şimşek, işçisi izinli olduğu için o gün Nürnbergdeki yol kenarında açtıkları standa satış yapmaya kendisi gitti. Avrupanın çiçek borsası Hollandadan aldığı çiçekleri su dolu kovalara yerleştirerek yan yana dizmiş, müşteri beklemeye başlamıştı ki standına gelen iki kişinin acımasız kurşunlarına hedef oldu. Başka bir müşterisi tarafından kanlar içinde bulunan iki evlat babası Enver Şimşek, kaldırıldığı hastanede iki gün yaşam mücadelesi verdi. Bir daha uyanamadan genç yaşta hayata gözlerini yumdu. Hollandadan çiçek aldığı için polis kestirmeden uyuşturucu ticareti yaptığından yola çıktı. Eşi, evlatları ve ailesi mağdurken zanlı oldu. Kızı Semiya Şimşek, seneler sonra Biz ilk kez 4 Kasım 2011de mağdur olabildik dedi. NSU teröristlerinin yakılan evlerinde ortaya çıkan, Enver Şimşekin kurşunlandığı fotoğrafların görüldüğü görüntüler, tetiği kimlerin çektiğini ortaya koyduysa da kızı Semiya Şimşeke göre olayın arkasında tam olarak kimlerin olduğu hala aydınlatılmış değil. Biz yaşadığımız travmaya hâlâ nokta koyamadık diyor.

NSU terör örgütünün yaklaşık bir sene sonra işlediği ikinci cinayette de adres yine Nürnbergdi. Hem fabrikada çalışan hem de eşiyle bir terzi dükkanı işleten Abdurrahim Özüdoğru 13 Haziran 2001 günü öğleden sonra kafasına sıkılan iki kurşun ile öldürüldü. Cansız bedeni, küçük dükkanında akşam saat 21.30da lambanın hâlâ yanıyor olması üzerine merak eden komşusu tarafından bulundu. Katledildiği yere Haziran 2021de dikilen bir anıt tablo bir çocuk babası Özüdoğruya yapılanları hatırlatıyor. Özüdoğru da NSU terör örgütü tarafından katledilmiş olmasına rağmen polis onun olayında da şüpheyi kurbanın yaptığı bir araba satışına ve ailesine yöneltti.

NSU, üçüncü cinayeti, ikinciden kısa süre sonra 27 Haziran 2001de işledi. Bu sefer aşırı sağcı teröristlerin hedefi Süleyman Taşköprü oldu. Taşköprü, Hamburgda bir Türk marketi işleten babası ile sabah halden aldıkları meyve ve sebzeleri standa yerleştirdi. Daha sonra babası arabayı dükkanın önünden alıp park etmeye gitti. Saat 11 sularında dükkana gelen Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt 31 yaşındaki Süleyman Taşköprüyü kafasından hedef alarak öldürdü. İki ayrı silahtan çıkan kurşunlarla ağır yaralanan Taşköprü, dükkana dönüp onu bulan babasının kollarında can verdi. Polis onun cinayetinin arkasında da uyuşturucu ticareti ve aile içi çatışma şüphesi üzerinde durdu, mağdurları zanlı yaptı.

Yine 2001 senesi 29 Ağustos günü. NSU terör örgütü üyeleri Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt bu sefer de manav Habil Kılıçı Münihte yeni açtığı dükkandayken ateş ederek öldürdüler. Federal sistemin olduğu Almanyada Münih polisi ve Eyalet Emniyet Teşkilatı, Kılıç cinayetinin arkasında PKK bağlantısı veya uyuşturucu ticareti olduğundan yola çıktı. Yıllarca zanlı muamelesi gören Kılıç ailesi hiçbir zaman medya önüne çıkmadı ancak henüz 38 yaşındayken katillerin onlardan aldıkları eş, baba ve evlat Habil Kılıçın ve diğer cinayetlerin aydınlatılması yönündeki bütün çabaları desteklediklerini duyurdular.

2001 yılında arka arkaya işlenen cinayetlerin ardından örgütün 2004e kadar bilinen yeni bir cinayeti ortaya çıkmadı. 25 Şubat 2004te ise bir dönercide çalışan Mehmet Turgut adlı 24 yaşında genç adam Rostock kentinde öldürüldü. Saat 10:10-10:20 arasında dönerciye giren iki kişinin açtığı ateş sonucu Turgut başına, boğaz ve ensesine yediği üç kurşunla can verdi. Daha sonra Münihteki davaya ailesi kardeşi Mustafayı gönderdi. Davaya en sık katılan müdahil olan Mustafa Turgut Neden? sorusuna cevap bekledi.

Bir sene sonra 9 Haziran 2005te ise aşırı sağcı teröristler yine Nürnbergde kendi dönerci büfesini işleten İsmail Yaşarı öldürdü. Özellikle yakındaki okula giden çocukların çok sevdiği İsmail Yaşar sabah 10:00da her zaman olduğu gibi dükkanını açmış, kısa süre sonra bisikletle gelen iki erkek tarafından öldürülmüştü. Bir görgü tanığı, 50 yaşındaki İsmail Yaşarın katledildiği sırada yakında bulunan bir süpermarketin kasasında, daha sonra yargılanan, NSUnun hayatta kalan tek üyesi olarak bilinen ve 2018de ömür boyu hapse mahkum edilen, katillerin arkadaşı Beate Zschäpeyi gördüğünü söyledi. Saldırganların bisikletle uzaklaşması başka saldırılarda ifade veren tanıkların da dikkat çektiği bir detay olmasına rağmen seri cinayetler arasında bağlantı kurulmadığı gibi, bu cinayette de aşırı sağ ihtimali üzerinde durulmadı.

15 Haziran 2005te, son cinayetten sadece altı gün sonra Münihte küçük bir anahtarcı dükkanı işleten Yunan kökenli 41 yaşındaki Theodoros Boulgarides kafasına sıkılan üç kurşunla öldürüldü. Boulgaridesin olayından sonra da polis aşırı sağcı saldırı ihtimaline eğilmediği gibi yine uyuşturucu, mafya ve kadın ticareti bağlantılı hesaplaşmaya odaklandı. Eşi Yvonne Boulgarides ve ailesi, Beate Zschäpenin yargılandığı Münihteki mahkemede emniyet ve yargı birimleri ile sorumlu kurumlara ciddi suçlamalar yönelttiler. Gizli servis çalışanlarının ifadelerinin alınmasına izin verilmemesi, ifadesine başvurulan emniyet görevlilerindeki unutkanlık, örgütün ortaya çıkmasından birkaç gün sonra istihbarat teşkilatında yok edilen, sanıklarla bağlantılı gizli dosyalar… Boulgarides ailesi, kaybettikleri eş ve evlatları için hiç kimseden hesap sorulmadığı suçlamasını yönelttiler. Yaşananları devletin toptan iflası olarak nitelediler.
Boulgarides cinayetinden sonra katillerin sonraki adresi Dortmund oldu. Dortmundda bir büfe işleten Mehmet Kubaşık, 4 Nisan 2006da Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt tarafından büfesinde öldürüldü. Kızı Gamze Kubaşık, Benim için olay aydınlatılmadı. Münihte yargılanan NSU üyesi Beate Zschäpenin mahkumiyeti ile de kafamdaki sorular cevap bulmadı diye konuşuyor. Kubaşık ailesi, sadece tetiği çekenlerin değil, bu saldırıları planlayanların, destekçilerin ve cinayetlerin engellenmesinin mümkün olup olmadığının açığa kavuşmadığını vurguluyor.

Almanyanın kuzeybatısında bulunan Dortmunddaki Kubaşık cinayetinden sadece iki gün sonra katiller bu sefer de 160 kilometre ötesindeki Kassel kentinde henüz 21 yaşındaki Halit Yozgatı ailecek işlettikleri internet kafede öldürdü. Oğlunun kan içindeki bedenini babası İsmail Yozgat buldu. Yozgat cinayeti NSU terör örgütünün eylemleri içinde özel bir öneme sahip zira Yozgatın katledilmesinden kısa süre önce bir istihbarat çalışanının kafede olduğu ortaya çıktı. İstihbarat çalışanının cinayetle bağı kurulamadığından hakkındaki soruşturmada takipsizlik kararı verildi.

NSU terör örgütünün cinayetlerinden bir bilmece olarak karanlıkta kalan diğer cinayet de 22 yaşındaki genç polis memuru Michèle Kiesewetterin öldürülmesi oldu. Genç polis, Heilbronn kentinde devriye gezdiği arkadaşı ile birlikte saldırıya uğradı. Kiesewetter hayatını kaybederken, mesai arkadaşı kafasına yediği kurşunlarla ağır yaralandı. Kiesewetterin, teröristlerin kaldığı Thüringen eyaletinde büyümüş olması sebebiyle daha önceden tanışmış olabilecekleri ihtimali üzerinde durulduysa da kesin olarak bilinen gerçek, polis memuru Kiesewetter ile ağır yaralanan mesai arkadaşının silahlarının, intihar eden teröristler Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlosun yanında ele geçirildiği.

Polis memurlarına yönelik bu son saldırının ardından, örgütün ortaya çıktığı 4 Kasım 2011e kadar başka ne tür eylemler yaptığı konusu ise kesin olarak aydınlatılmadı.

Son güncelleme: 11:28 02.11.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı