Yerdut gözaltına alınırken kolunun kırıldığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak, savcılık, Yerdut’un ‘işkenceye kanıt olsun diye kendi kolunu kırdığını’ öne sürmüştü. Takipsizlik kararı sonrası Yerdut, 17 Kasım 2014’te AYM’ye başvuruda bulunmuştu.
Hürriyet’ten Oya Armutçu’nun haberine göre, AYM, Yerdut’un, gözaltı işlemleri sırasında kötü muameleye maruz kaldığı, hastaneye götürülürken ters kelepçe uygulandığı, tekmelendiği, kollarının bükülerek parmak izi alındığı iddialarını haklı buldu.
AYM, kolu alçılı adliyeye gelen Yerdut’un durumu nedeniyle adli makamlarca resen soruşturma açılmamasının, ‘resen soruşturma ilkesinin ihlali’ olduğuna karar verdi.
Kararda, “Olayın şüphelileri (polisler) tarafından düzenlenen tutanakların doğrulukları araştırılmaksızın ve başkaca bir delil ile desteklenmeksizin tek başına hükme esas alınmasının tarafsız ve bağımsız soruşturma ilkelerine aykırılık teşkil ettiği tespit edilmektedir” dendi.
Gözaltı sırasındaki kamera kayıtlarının ve götürüldüğü hastane kamera görüntülerinin dosyada yer almamasına dikkat çekildi.
POLİSLERE YENİDEN YARGILAMA YOLU
AYM’nin ihlal kararı İzmir başsavcılığına gönderilirken, şüpheli polislere yargılama yolu açıldı.
Daha önce haklarında takipsizlik kararı verilen polislere TCK’nın 94. maddesindeki ‘işkence’ suçundan üç ila 12 yıl hapis talebiyle yeniden soruşturma açılacak.
