• Turkhane Logo

Tıpkı Sovyet rejimleri gibi

Kandırma, korkutma, sindirme...

11:29 24 Temmuz 2017 Pazartesi
Tıpkı Sovyet rejimleri gibi
Kandırma, korkutma, sindirme...

İsmail S. Gülümser
Hukuk dışı uygulamalar iki yöntemle halka kabul ettiriliyor “kandırma” ve “korkutma”

 
İktidar partisi ilk yıllarda toplumda olumlu imaj oluşturmak için yaptığı toplum yararına uygulamaları hariç tutacak olursak, kimseyi başarılı projeler hazırlayıp inandırarak desteğini almaya çalışmıyor. Bunun yerine toplum kesimlerinin itibar ettiği kişileri ya menfaat ortaklıklarıyla kandırarak ya da şantajla korkutarak yanına çekip onlardan etkileneceklerin desteğini alma yolunu kullanıyor. Yanına çekemediği kesimler için devlet görevlilerinden suç üretmelerini istiyor ve o kesimleri korkutarak sindirmeyi, onlara güvenenleri başsız bırakıp kendine mecbur etmeyi planlıyor.  Bütün bu hedeflerine ele geçirdiği basında istediği yönde haberlerle toplumu kandırarak veya korkutarak ulaşabileceğini düşünüyor.
 
Darbeden önce antidemokratik yöntemlerle, bazen güç kullanarak eğitimi dâhil her yeri ele geçirme yönündeki çalışmalarını, OHAL den sonra alınan hukuk dışı yetkiyi de kullanarak hızlandırdı kısa sürede her yeri ele geçirmeye çalışıyor. Toplum taleplerini ve tüm demokratik kuralları yok sayarak eğitimde ve diğer birimlerde bugüne kadar gerçekleştiremediği siyasi hedeflerini OHAL sürekli uzatmak suretiyle sonuçlandırmaya başlıyor. Demokratik ortamda toplum kesimlerinin ve gelişmiş ülkelerin tepkilerden çekinerek yapamadığı art niyetli tüm hedeflerini dünyanın gözü önünde bir bir hayata geçiriyor. OHAL bittiğinde ülkedeki tüm kontrol mekanizmalarını geri dönülmeyecek şekilde ele geçirilmiş, tek adam yönetimi kurulmuş olacak.
 
OHAL ÖNCESİ ANAYASA ÇİĞNENEREK YAPILAN ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALAR
Ancak dikta rejimlerinde görülecek uygulamalarla, ileride kendilerine engel olabileceğini, yaptıkları hukuk dışı uygulamaların hesabını sorabileceğini düşündükleri tüm devlet kurumları ve toplum kesimleri hakkında yok etme, etkisizleştirme yönünde yapılan çalışmalardan bazıları;  
-Eritip yok etmek istediği siyasi partileri liderlerini şantaj kasetiyle itibarsızlaştırma, partisini etkisiz hale getirme,
-Bazı toplum liderleri için ölümlü senaryo hazırlama, bazısını mafya yöntemleriyle kaçırıp yok etmeyi planlama,
-Partisi dâhil tüm toplumu yok etmek istediklerine uyguladığı insanlık dışı yöntemleri desteklemeye zorlama,
-Devlet imkânıyla yapılan seçim mitinglerini görüşünü beğenmedikleri için karalama kampanyasına dönüştürme
-Ülkeyi adaletle yönetmek üzere aldığı yetkiyi kendini desteklemeyen eğitimcileri itibarsızlaştırmada kullanma,
-Toplumun başarılı bulduğu, ilgi odağı haline gelmiş eğitim kurumlarını karalama, çalışma ortamına zarar verme,
-Devleti yönetme yetkisini kişi ve kurumların kanunla verilen haklardan yararlanmasını engellemede kullanma,
-Eğitim kurumlarının devletten alacağı hizmetleri engelleme, memurlara ayrımcılık yapma talimatı gönderme,
-Kurumların yazışmalarına cevap verilmesini engelleme, günlük işlemleri geciktirip faaliyet yapmasını önleme,
-Bakanlık denetim birimlerinden talimatla kurumların kapatılması yönünde yanlı rapor hazırlanmasını isteme,
-Kanunsuz emri dinlemeyen, yanlı rapor hazırlamayan görevliler hakkında soruşturma açtırıp görevden aldırma,
-Özel okullara öğrenci başına yapılacak yardımdan bazı kurumların yararlanmasını önleyecek talimat gönderme,
-Bazı dershanelerin kanunla verilen okula dönüşüm hakkından yararlanmasını talimatla engellemeye çalışma,
-Ele geçirdiği basını kullanarak eğitim kurumları hakkında itibarsızlaştırıp zayıflatacak açıklamalar yapma,     
-Öğrenci kaybederek kapanmasına yol açtığı kurumlar ve işsiz kalan çalışanlarının zararını tazmin etmeme,
-Kurucuların açtığı davalara müdahale etme, mahkemelerin adil karar vermesini tehditle engellemeye çalışma,
-Kurucular ve çalışanlar lehine objektif karar veren mahkeme üyelerini sürdürme kararı değiştirtmeye zorlama,
-HSYK, Danıştay gibi üst adalet kurumlarına talimat verme, baskıyla istediği yönde karar almaya zorlama,
-Meclis çoğunluğunu kullanıp Anayasaya aykırı kanunlarla istediği yeri ele geçirmek için projeler üretme, 
-Hak aramayı engelleme, tüm demokratik birimleri hukuk dışı işlem yapmaya zorlayıp suçuna ortak etme, 
-Korkup hukuk dışına çıkamayan memurlara, kendilerini kurtaracakları sözü verip suça ortak olmasını sağlama,
-Tüm engellemelere rağmen faaliyetine devam eden kurumlara güvenlik güçlerini gönderip taciz ettirme,
-Hukuku çiğneyerek kapatamadığı kurumları kapatıp, hukuksuzlukların hesabından kurtulmak için yol geliştirme,
-Devletin en üst kurumu MGK’yı eğitimcileri terörist ilan edilmesi yönünde delilsiz yanlı karar almaya zorlama, 
-MGK dan istediği yönde karar çıkmayınca, darbe senaryosuyla kurucular ve çalışanlarını terörist ilan etme,
 
 “OHAL” LE HUKUK YOK SAYILARAK YAPILANLAR;
-Demokratik ortamda hukuk dışına çıkarak sonuçlandıramadığı işleri OHAL le hukuku rafa kaldırıp tamamlama,
-Darbeden sonra tüm yönetimi tek eline alıp, devlet birimlerini tek kişi talimatıyla keyfi KHK’lerle yönetme,
-İlk andan itibaren delilsiz tek başına suçlu belirleme, darbeyi yok etmek istediği kesimlerin yaptığını açıklama,
-Hukuku yok sayıp mahkemesiz suçlu ilan ettiklerine, ceza yetkisi kendine verilmiş kabile reisi gibi ceza kesme,
-Her gün toplumda infial uyaracak haberler yayınlatıp memurları keyfi ceza kesmeye, hukuksuzluğa hazırlama,
-Önceden belirlendiği anlaşılan kişi ve kurumları bir haftada darbeye bulaştıkları iddiasıyla terörist ilan etme,
-KHK ile ele geçirmek istediği eğitim kurumu ve kurucularının işletmelerine partili getirip mallarına el koyma,
-Yok etmek istediği kesimlerin geçmişte yasal izinle yaptığı tüm faaliyetleri suç delili gibi kullanıp cezalandırma,
-Siyasi parti, sendika, dernek vb tüm STK’ları dünya görüşüne göre fişleyip muhalifleri kapatma, tutuklatma,
-Muhalif basını zorla ele geçirme ya da devlet memurlarından suç uydurup kapatacak yol bulmalarını isteme,
-Muhalefet edebilecek tüm gazetecileri tutuklatma, bazılarını talimatla işten attırma, bazılarını itibarsızlaştırma,
-50.000 eğitimci 7.000 akademisyen, 100.000 aşkın devlet memurunu delilsiz darbeyle suçlayıp işten attırma,
-İşten attıklarının bir bölümünü delil gösterme gereği duymadan tutuklatma, işkenceyle suç kabulüne zorlama,  -Tutuklulara işkenceyle itiraf imzalatarak, suçlanmasını istediği kişiler aleyhinde sahte suçlar ürettirme,
-İşten atılan ve tutuklananlar hakkında darbe bağlantısı oluşturacak ortak suç delilleri uydurulmasını isteme,
-Yasal izinle faaliyet yapan telefon uygulaması-gazete-sendika-banka-okuldan hizmet alanları suçlu ilan etme,
-Darbeden önce buralardan hizmet alanların fişlenmesiyle hazırlanmış listeleri mahkemelere delil gibi sunma,
-Mahkemelerden kanun suç saymadığı faaliyetleri suç kapsamında değerlendirip talimatla tutuklamalar isteme,
-Hukuku yok sayan KHK hükümlerini geçmişe dönük işletip, yasal faaliyetleriyle insanları suçlu ilan etme,
-İşkenceyle konuşturmak için adam kaçırma, doğum yapmışları, hastaları, yürüyemeyecek yaştakileri, tutuklama
-Adalet ve insan hakları diyerek iktidara geldikler halde kendi suçlarını örtmek için tüm kesimleri suçlu ilan etme
-Ölümlü olaylara karışmışları serbest bırakma, gazeteci-akademisyen-iş adamlarını kaçma şüphesiyle tutuklama
Sayılanlara her gün basın aracılığıyla düzmece yeni suçlar üretiliyor ve hukuksuzluklara yenileri ekleniyor.
 
İŞLENEN SUÇLARA DEVLET MEMURLARI NASIL ORTAK OLUYOR
İktidar partisi önce etkili olabildiği devlet memurlarından yok etmek istediği kişi ve kuruluşlar, ele geçirmek istediği yerler hakkında çare üretmelerini istiyor. Devletin bilgiye ulaşma yolları, illegal dinlemeler ve mafya yöntemleriyle bulunan veriler ele geçirilen basın kullanılarak servis ediliyor. Memurların bir bölümü kirli işlere bulaştırılıyor, sonra talimatla yaptırdıkları illegal işleri yıpratmak istediği kesimlerin üzerine yıkarak suç işleyen memurlar temize çıkarılıyor. Bu yolla memurlara önce suç işletiyor sonra isterlerse suçtan kurtarabilecek güçte olduklarını gösteriyorlar.
 
Daha sonra memurları hukuk dışı yollarla istedikleri sonucu elde etmeye zorluyor, korkanları isterlerse suçtan başkalarını kurtardıkları gibi kendilerini de kurtarabileceklerine inandırıyorlar. Suça ortak olmayan memurları bir bahane uydurup görevden alıyor bu ve benzeri yollarla korkutuyorlar. Giderek daha fazla devlet memurunu hukuk dışı işlerine bulaştırıp suça ortak olmasını sağlıyorlar.
 
Suça ortak olmuş devlet memurlarını aba altından sopa gösterip işlediği suçlarla baş başa bırakmayla tehdit ediyor, her gün daha fazla suç işlemeye zorluyorlar. Çok sayıda devlet memuru iktidarın hukuk dışı uygulamalarını hayata geçirenlerin taltif edildiğini görüyor ve nimetlerden yararlanma güdüsüyle yanlışa iştirak ediyor. Her birimde nimetten yararlanan veya ortak olduğu suçların hesabından korkan, gözünü karartmış devlet memuru grubu oluşturuyor, suç olduğu bilinen birçok işi yaptırıyorlar.   Suça ortak olmamışları istedikleri gibi suçlayacak gözü dönmüş memur grubunun hışmından korkutup sindiriyor itiraz etmesini önlüyorlar. Talimatla devlet memurlarına önce suç işletiyor, sonra memurları işlediği suçun cezasından kurtulmak için mağdur ettiklerini suçlayacak yol bulmaya zorluyorlar.
 
İŞLENEN SUÇLARA TOPLUM LİDERLERİNİN BİR BÖLÜMÜ NİÇİN SESSİZ KALIYOR
İktidar partisi devlet yönetiminde giderek daha fazla kesimi olağanüstü şartlardan nemalandırıp suça bulaştırıyor. Bir şekilde kanun dışı işlem yapmaya zorladığı kesimleri kedilerini kurtarmak için mağdur ettiklerini suçlayacak yollar bulmaya mecbur ediyor. Birçok siyasi parti ve sivil toplum lideri iktidarın hukuk dışına çıkarak oluşturduğu nimetlerden yararlandıktan sonra, iktidarın yaptıkları hakkında önceden sarf ettiği sözlerden vazgeçiyor, hatta kendilerini kurtarmak için iktidarın suçlarını savunmak zorunda kalıyorlar.
 
Etki alanlarına girmiş birçok kişi ve kuruluşa mafya yöntemleriyle ele geçirdikleri ülke kaynaklarını sunuyor, suçları savunmak zorunda bırakıyorlar. İşi ve malları zorla ellerinden alınan kesimlere yaptıkları zulümden dolayı suçlanacaklarından korkuyor ve ileride ceza almamak için mağdur ettiklerini suçlayacak yollar geliştirmeye çalışıyorlar. Bu amaçla daha fazla toplum kesimini suça ortak ediyor, daha geniş kesimleri kendi yaptıkları kanunsuzlukları müdafaa etmek zorunda bırakıyorlar.
 
Eğitim kurumlarının binalarını ve kurucularının kişisel mülklerini devlet okulları ve üniversiteleri bankaları basın kuruluşlarını, şirketleri mafya yöntemiyle, olmazsa devlet gücü (TMSF-polis vb) kullanarak ele geçirip etki alanlarındakilere paylaştırıyorlar. Zahmetsiz başkasının yerine konanları ileride suçlanmaktan kurtulmak için mağdur ettiklerini suçlayacak yollar bulmaya zorluyorlar. İllegal yöntemlerle elde edilen nimetlerden yaralananlar, kendilerini kurtarmak için hayatında hiç suça bulaşmamış eğitimcileri, iş adamlarını, STK temsilcilerini suçlayacak yollar geliştiriyorlar.   
 
İKTİDAR İKİ TOPLUM KESİMİNİ YA KANDIRARAK YA KORKUTARAK ÜLKE YÖNETMEYE ÇALIŞIYOR
-İllegal yollarla elde edilen nimetlerden yararlanan, nimet kesilmesiyle veya suçlanmayla korkutup kandırdıkları
-Ellerindeki her şeyi alarak ya da almayla tehdit edip, korkutarak sindirmeye çalıştığı kesimler
-Her iki kesime taraftar geniş halk kitlelerini de ülkede kaos ortamı oluşmasıyla korkutuyorlar.
 
Türkiye’de eski Sovyet bloğu ülkelerindeki gibi; kimini devlet nimetlerinden yararlandırıp kandırarak, kimini nimetleri kesmeyle korkutarak, kimini de devlet gücünü kullanıp tehditle sindirerek, toplumu da ele geçirdiği basın yoluyla her şeyin iyi gittiği yönünde haberlerle kandırıp, korkutarak ülkeyi yönetebileceğini sana bir dikta rejimi ortaya çıkıyor.   

Son güncelleme: 11:29 24.07.2017
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı