• Turkhane Logo

Tam uyum değil biat

Trump sonrası AKP, İsrail politikasını "biat"a çevirdi

10:33 17 Şubat 2017 Cuma
Tam uyum değil biat
Trump sonrası AKP, İsrail politikasını "biat"a çevirdi

Başkan Trumpın İsrail Başbakanı Bünyamin Netanyahu arasındaki ilişkiye bakılacak olursa Filistin halkı en zor dönemlerinden birisini geçirecek.

İsrail hükümetinin Filistinlilere ait topraklarda inşa ettikleri yerleşim yerleri, ABD Büyükelçiliğinin yarısı resmen işgal altında olan Kudüse taşınması ihtimali, İsrailin Yahudi Devleti olarak tanınması talebi, iki devletli çözümden vazgeçilmesi, yeni bir Gazze savaşı söylentileri... Tabi bunlara Gazze ablukası gibi Filistinlilerin artık sıradanlaşan problemlerini de eklemek gerekir.

Öte yandan yıllardır Filistin davası üzerinden prim yapan Erdoğanın ve Akpnin sessizliği dikkat çeken boyutlarda. Yıllardır İsraili bir terör devleti olarak tanımlayan Erdoğan bugünlerde Başkan Trump ve Başbakan Netanyahuyla ilişkileri bozmamak için temkinli davranmakta. Son dönemde gerçekleşen üç gelişmeye Ankaranın verdiği tepkiler bu durumu açıkça ortaya koymakta.

Yaklaşık bir ay önce İsrail hükümeti 2500 konutluk yeni yerleşim yeri projesi açıkladı. Türkiyenin resmi politikası yerleşim yerlerine açıkça karşı olsa da Ankara bugüne kadar açıklanan en kapsamlı yerleşim yeri projesine diplomatik ifadelerle cılız bir tepki verdi. Projenin açıklanmasından bir ay sonra Erdoğan Bahreynde yaptığı bir konuşmada projeyi provakasyon olarak tanımlayarak tepkisini gösterebildi.

Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir başka gelişme ise Gazzedeki TİKA çalışanının tutuklanması oldu. Erdoğan dahil hiçbir hükümet yetkilisi bir devlet çalışanının İsrail polisi tarafından tutuklanmış olmasına sesini çıkaramadı.

Ankaranın sessizliğini koruduğu bir diğer husus ise ezan yasağı oldu.

İLİŞKİLERDE DENGESİZLİK

Normalleşme süreciyle birlikte Türkiye-İsrail ilişkilerinde ciddi bir düzelme olduğu doğru. Ancak ikili ilişkilerde İsrail lehine ciddi bir dengesizlik olduğu da gözden kaçmamakta.

Türkiyenin, İsrailin NATO temsiliciği açmasına izin verme, Mavi Marmara davasını düşürme, Gazze ablukasının kaldırılması şartından vazgeçme gibi tavizler karşılığında Tel Aviv yönetiminden nasıl bir kazanım elde ettiği halen açıklığa kavuşturulmuş değil. 

Dahası, başta Nabi Avcının İsrail ziyareti olmak üzere Türkiye ve İsrail arasındaki karşılık ziyaretler Tel Aviv tarafından İsrailin Filistinlilere yönelik politikalarına destek olarak sunulmakta.

Ankaranın ikili ilişkilerde istikrarı korumak istemesi anlaşılır bir durum. Buna karşılık, iki taraf arasında liderler seviyesinde bir diplomatik ziyaret gerçekleşmemişken ve Netanyahu hükümeti Filistin konusunda provakatif adımlar atarken, Nabi Avcının bir fuar bahanesiyle İsraili ziyaret etmesinin hiçbir gerekçesi bulunmamakta.

Filistin davasına nispeten daha yakın olan Obama dönemi boyunca meydanlarda İsraili kötüleyen ve Filistine destek naraları atan hükümetin Trumpla birlikte Filistinlilerin en zor döneminde sessiz kalması uluslararası ilişkiler derslerine konu olacak kadar ibretlik bir durum

Son güncelleme: 10:33 17.02.2017
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı