• Turkhane Logo

'Siz önce gazeteciliği, gazete yapmayı öğrenin, sonra medya üzerine ahkâm kesin!'

"Saray medyası'nın tepelerine paraşütle gelmiş kimileri, bakıyorum, son zamanlarda sürekli medya üzerine ahkâm kesiyor."

11:15 03 Aralık 2018 Pazartesi
'Siz önce gazeteciliği, gazete yapmayı öğrenin, sonra medya üzerine ahkâm kesin!'
"Saray medyası'nın tepelerine paraşütle gelmiş kimileri, bakıyorum, son zamanlarda sürekli medya üzerine ahkâm kesiyor."

Gazeteci Hasan Cemal, Doğan Medya Grubunu satın alan Demirören Medya Grubuna seslenerek Gazeteciliği öğrenmeleri gerektiğini söyledi.


Gazeteci Cemalin T24te yayınlanan yazısı şöyle;


Tirajlar neden düşüyormuş?
Geleneksel medya niye başaşağı gidiyormuş?
Sosyal medya nasıl adam olurmuş?
Bir sürü boş laf...
Eski deyişle laf-ı güzaf...
Evet, ağız torba değil ki büzesin.
Ama insanın tepesi atıyor.
Yahu, siz önce gazeteciliği öğrenin.
Önce haberciliği öğrenin.
Önce gazete yapmayı öğrenin.
Sonra ahkâm kesin!
Sansürcülük gazetecilik değildir.
Rahip Brunson röportajını gazeteye koymayacaksın.
Taha Akyola yazı yazdırmayacaksın.
Mehmet Yılmaza yazı yazdırmayacaksın.
Uğur Gürsese yazı yazdırmayacaksın.
Şirin Payzına kapıyı göstereceksin.
Yazgülü Aldoğanın, Nuray Mertin köşelerini kapatacaksın.
Murat Yetkinle Deniz Zeyreke güle güle diyeceksin.
Fikret Bilayı, Ferhat Boratavı işsiz bırakacaksın.
Süleyman Sarılar ve haber merkezinde birlikte çalıştığı ekibi, Emin Çapayı, Ebru Bakiyi, Serpil Çevikcan ve yardımcısı Tolga Şardanı kapının önüne koyacaksın.
Yönettiğin grup gazeteleri, televizyonları ve internet sitelerinde yüzlerce gazeteciyi bizden değildir diye işsiz bırakacaksın.
Son olarak, Şükrü Hanioğlunu pazar günü bir veda yazısı yazmak zorunda bırakacaksın.
Türkiye dünyanın en büyük gazeteciler hapishanesinedönüşürken Allah için hiç ses etmeyeceksin.

Bir başka deyişle:
Aman beyefendi rahatsız olmasın gazeteciliğinin en rezil örneklerini vereceksin, sonra da kalkıp medya üzerine ahkâm kesebileceksin...

Hiç mi utanmanız sıkılmanız kalmadı?..
Sansürcülüğün dik âlâsını yapıyorsunuz.
En ufak bir eleştiriye tahammülünüz yok.
Köşeler eleştiriden temizleniyor.
Haberler eleştiriden temizleniyor.
Hem gazeteleriniz hem televizyonlarınız öyle.

Neymiş?
Aman beyefendi rahatsız olmasın!
Bu kafayla gazetecilik olur mu?
Beyefendi hazretleri rahatsız olmasın diye yapılan gazeteye hiç gazete denir mi?
Böyle gazete hiç satar mı?
Beyefendi ye eleştirel soruyu yasakla.
Beyefendi nin huzuruna eleştirel soru soracak gazeteciyi sokma.
Beyefendi yi rahatsız edecek konulara uzak dur.
Beyefendi nin huzurunu kaçıracak konuları gazete manşetlerinden, televizyon programlarından uzak tut.
Sonra da gazetecilik üzerine ahkam kes...
Hadi ordan, başka kapıya!

Şunu iyi bil:
Saray gazeteciliği yaptığın sürece...
Saray borazancılığını gazetecilik sandığın sürece...
Medyayı beyefendinin biat organı halinde tuttuğun sürece...

Tekrarlıyorum:
Beyefendi yi koruma ve kollamayı gazetecilik diye yutturmaya kalktığın sürece, en ufak bir inandırıcılığın olmaz.
En ufak bir güvenilirliğin olmaz.
En ufak bir saygınlığın olmaz.
Ve inandırıcılık, güvenilirlik, saygınlık kalmadı mı, tirajlar da, satışlar da, reytingler de tepetaklak gider.
Müşterinin, yani okurun ve izleyicinin güvenini bir kere kaybettin mi, iş biter.
Beyefendinin partisini tutanlar da, Beyefendiyi sevenler de, gün gelir, gerçeği öğrenmek için başka yerlere, başka mecralara dönüp bakmaya başlar.

Kısacası:
Saray şakşakçılığı da, Saray tetikçiliği de çıkmaz yoldur.
Yazın bir kenara:
İfade özgürlüğünün ezildiği yerde, hukukun hiçe sayıldığı yerde gazetecilik yoktur, iktidar borazancılığı vardır.

Son güncelleme: 11:15 03.12.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı