TSK konvoyunun İdlibde engellenmesi sonrası Suriye ordusu kale konumundaki Han Şeyhunu ele geçirdi.
Gazeteci-yazar Murat Yetkin, Türkiyenin bölgede ABD ile Rusya arasında kaldığını ve daha kötü haberler gelebileceğini söylüyor.
Bir an önce hükümetin yanlıştan dönmesi gerektiğini belirten Yetkin, güvenli bölge konusunda da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Akar’a “Amerikalılar neden oyalıyor mealinde soru sorduğunu tahmin etmek güç değil yorumunu yapıyor.
Bu gelişmelerin yanı sıra ABD, Türkiye’ye yaptığı Patriot füzesi satma teklifini, Rus S-400 füzelerinin teslimatının başlaması gerekçesiyle resmen geri çektiğini duyuruldu.
Oysa Türkiye’nin NATO müttefiki ABD ile Fırat’ın Doğusunda işbirliği adımları atmaya başlamasından hemen sonra, Fırat’ın Batısında Rusya ile Suriye sahasındaki işbirliği gözle görülür darbeler almaya başladı diyen Yetkin, üç sivilin hayatını kaybettiğinin açıklandığı Türk konvoyunun vurulmasına dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürüyor:
Doğrusu bu duyuru ileride Türkiye’nin başına iş açabilecek türdendi, çünkü o üç sivili Feylak el-Şam örgütü militanları olduğu öne sürüldü ve yalanlanmadı da. Feylak el-Şam, Suriye’deki Müslüman Kardeşlerin silahlı kolu olarak bilinen bir örgüt. PKK’yı terörist örgüt listesine almayan Rus hükümetine göreyse Müslüman Kardeşler terörist örgüt sayılıyor; Feylak el-Şam da Müslüman Kardeşlerin YPG’si gibi görülüyor. Türkiye’nin protestolarına Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’u cevabı, “teröristleri vurmaya ve bu konuda Suriye hükümetiyle işbirliği yapmaya devam” edecekleri şeklide oldu. Hem Lavrov, hem diğer Rus yetkililer neredeyse her iki günde bir Türkiye’ye yönelik olarak Astana Sürecindeki sözlere bağlı kalmanın öneminden söz eden duyurular yapıyorlar. Yani, Ruslar, Türkiye’yi sözünde durmayıp teröristlere yardımcı olmakla suçluyor.
Yetkin, bölgeyi takip eden güvenlik uzmanlarının, aylardır Türk askerinin orada herhangi bir hava gücü koruması da olmanın Rusya ve Suriye’nin insafına bırakılmış olduğunu, daha kötü haberler, şehit haberleri gelmemesi için geri çekilmelerinin doğru olacağını yazdıklarını hatırlatıyor.
Yetkin, Han Şeyhunun düşmesinin ardından Suriye hükümet güçlerinin İdlib’i de geri almak için hamle etmesi ihtimaline işaret ederek, Türkiye ne yapacak? Suriye’nin İdlib’i geri almaması için Suriye topraklarına mı gireceğiz? Türk konvoyu içindeki aracı vurmakta çekinmeyen S-400 ortağımız Rusya’ya rağmen mi? Sırf oradaki Müslüman Kardeşler varlığını ayakta tutmak için Tük askeri mi tehlikeye atılacak? Gözlem noktaları her e pahasına olursa olsun orada tutulacak mı? Ve Suriye ordusu İdlib’i geri alırsa, bir kısmı zaten Halep’in boşaltılmasıyla İdlib’e geçem, aralarında sadece Müslüman Kardeşler değil, Halep’ten gelen El Kaide ve IŞİD’çilerin de bulunduğu yazılıp çizilen terörizme bulaşmış Selefiler ne olacak, Türkiye’ye mi gelecekler? sorularının gündeme geldiğini kaydediyor.
Türkiye 2011’den bu yana içine daldığı Suriye iç savaşında giderek daha fazla ABD ile Rusya arasında kalıyor ve gelişmeler giderek daha kötü haberleri işaret ediyor diyen Yetkin, Türkiye bu siyasetten zarar görüyor. Zararın neresinden dönülse kârdır. Bu yanlıştan bir an önce dönülmeli görüşünü dile getiriyor.
