• Turkhane Logo

Modern İslam Dünyasında Tarihselcilik – II: Fazlur Rahman, Ebu Zeyd, Arkoun, Hasan Hanefi (5)

18:25 03 November 2025 Monday
Modern İslam Dünyasında Tarihselcilik – II: Fazlur Rahman, Ebu Zeyd, Arkoun, Hasan Hanefi (5)





Analiz / Doç. Dr. Osman  TEK




Bir önceki yazımızda Muhammed Abduh ve Reşid Rıza’nın, İslam dünyasında tarihselciliğin öncüleri olarak nasıl bir kapı araladıklarını görmüştük. Şimdi o kapıdan içeri giren 20. yüzyılın büyük düşünürlerine bakalım.



Fazlur Rahman ve “Çifte Hareket Yöntemi”



Pakistan kökenli düşünür Fazlur Rahman (1919–1988), tarihselciliğin en sistematik modellerinden birini geliştirdi. Ona göre Kur’an’ın mesajını anlamak için iki aşamalı bir yöntem gerekiyordu:



1. İlk hareket: Ayetin indiği bağlama dönmek. O dönemde bu ayet hangi sorunlara cevap veriyordu?



2. İkinci hareket: Buradan çıkan ilkeyi bugüne taşımak. Yani “o günün cevabı” değil, “o günün ilkesini” evrensel kılmak.



Bu “çifte hareket” yaklaşımı, modern İslam düşüncesinde çığır açtı. Mesela faiz konusunda Fazlur Rahman, Kur’an’ın asıl amacının sömürüyü önlemek olduğunu vurguladı. Dolayısıyla bugünün bankacılığına aynı reçeteyi doğrudan uygulamak değil, o ilkeyi günümüz şartlarına taşımak gerekiyordu.



Nasr Hamid Abu Zeyd: Kur’an Tarihsel Bir Metin midir?



Mısırlı düşünür Nasr Hamid Abu Zeyd (1943–2010), belki de tarihselciliğin en çok tartışılan ismiydi. Ona göre Kur’an sadece “ilahî kelam” değil, aynı zamanda “tarihsel bir metindi”.



• Kur’an vahyedilmişti, evet; ama Arapça idi, Arap kültürüyle konuşuyordu.



• Dolayısıyla her ayet, indiği toplumun sorularına cevap veriyordu.



• Bugün aynı ayeti anlamak, o bağlamı yeniden inşa etmekten geçiyordu.



Bu düşünceler yüzünden hakkında “dinden çıkmak” suçlamaları yapıldı, mahkeme kararıyla eşinden zorla boşandırıldı, sonunda Mısır’ı terk etmek zorunda kaldı. Ama fikirleri hâlâ tartışılıyor.



Muhammed Arkoun: Açık Metin, Kapalı Yorumlar



Cezayir kökenli düşünür Muhammed Arkoun (1928–2010), Kur’an’ın aslında “açık bir metin” olduğunu savundu. Sorun, tarih boyunca yapılan yorumların onu “kapalı” hale getirmesiydi.



• Arkoun’a göre Kur’an’ın anlamı tükenmezdi.



• Her çağda yeniden okunmalı, yeniden üretilmeliydi.



• O, özellikle Batı’daki hermeneutik yöntemleri İslam düşüncesine taşımaya çalıştı.



Hasan Hanefi: Geleneği Yeniden Okumak



Mısırlı düşünür Hasan Hanefi (1935–2021), tarihselciliği sadece tefsire değil, bütün İslam düşüncesine uygulamaya çalıştı. Ona göre İslam düşüncesi Batı karşısında iki uç arasında sıkışmıştı: ya donmuş gelenekçilik ya da köksüz modernizm.



Hanefi, üçüncü bir yol önerdi: Geleneği tarihsel bağlamıyla anlayıp çağın sorunlarına cevap verecek şekilde yeniden yorumlamak.



Okura Soru



Bir metnin lafzı mı daha kutsaldır, yoksa onun ruhu mu? Kur’an’ın indiği bağlamı aştığımızda, gerçekten Allah’ın muradını daha mı iyi anlarız, yoksa yoldan mı çıkarız?



Bir Sonraki Adım



Böylece 20. yüzyılın bu dört ismi —Fazlur Rahman, Ebu Zeyd, Arkoun, Hasan Hanefi— İslam dünyasında tarihselciliğin ikinci büyük kuşağını temsil ettiler.



Bir sonraki yazımızda artık bu tartışmaları somut örnekler üzerinden ele alacağız: Kölelik, kadınların şahitliği, miras, cezalar ve faiz. O zaman şu soruya cevap arayacağız:



“Tarihselci ve evrenselci yorumlar, aynı ayeti nasıl farklı anlamlara büründürür?”



Örnek Olaylar Üzerinden Tarihselcilik



Dört makalede tarihselciliğin doğuşunu, Batı’daki seyrini, İslam dünyasındaki klasik ve modern örneklerini konuştuk. Şimdi işin en can alıcı noktasına geldik: Ayetlerin ve dini hükümlerin nasıl yorumlandığı. Çünkü tarihselciliğin gerçek sınavı, soyut teorilerde değil, somut meselelerde verilir.



Kölelik



Kur’an indiğinde kölelik, dünyanın her yerinde yaygın bir kurumdu. Ayetler köle azadını teşvik etti, kölelerle iyi davranmayı emretti. Ama kölelik bütünüyle yasaklanmadı.



Evrenselci yorum: Kur’an köleliği yasaklamamıştır. Dolayısıyla kıyamete kadar meşrudur, sadece sınırlanmıştır.



Tarihselci yorum: Kur’an köleliği tedrici biçimde ortadan kaldırmaya yönelmiştir. Bugün köleliğin kaldırılması, Kur’an’ın asıl maksadına uygundur.



Soru şudur: Kur’an’ın maksadı özgürlük müydü, yoksa köleliği sonsuza kadar meşru kılmak mı?



Kadınların Şahitliği



Bakara Suresi 282. ayet, borç akitlerinde bir erkek ya da iki kadın şahit öngörür.



Evrenselci yorum: Bu hüküm ilahidir, değişmez. Kadının şahitliği erkeğin yarısıdır.



Tarihselci yorum: O dönemde kadınlar ticaretle meşgul değildi; borç meselelerinde deneyimsiz oldukları için sayısal fark kondu. Bugün sosyal şartlar değişti; kadınla erkek şahitliği eşittir.



Soru: Bir hüküm, indiği dönemin şartlarıyla mı bağlıdır, yoksa evrensel mi?



Miras Payı



Nisâ Suresi 11. ayet, erkek çocuğa iki, kıza bir pay verir.



Evrenselci yorum: Bu oran değişmezdir. Çünkü Allah belirlemiştir. 



Tarihselci yorum: O dönemde erkeğin ekonomik yükümlülüğü fazlaydı; bu nedenle oran adildi. Günümüzde kadın da ekonomik sorumluluk taşıyor; adalet için oranlar değişebilir.



Soru: Adalet, sayılarda mı gizli, yoksa maksatta mı?



Had Cezaları



Mâide 38. ayet, hırsızın elinin kesilmesini emreder.



Evrenselci yorum: Bu ceza Allah’ın hükmüdür; başka bir şeyle değiştirilemez.



Tarihselci yorum: O dönemde bu ceza caydırıcıydı. Günümüzde aynı caydırıcılığı farklı cezalar sağlayabilir. Maksat, toplumsal düzeni korumaktır.



Soru: Maksat mı korunmalı, yöntem mi?



Faiz (Ribâ)



Kur’an, “kat kat artırılmış ribâyı” yasakladı.



Evrenselci yorum: Her türlü faiz haramdır, bugünkü banka faizleri de buna dahildir. 



Tarihselci yorum: Kur’an’ın yasakladığı, zulme dayalı fahiş faizdi. Modern faiz mekanizması farklıdır; tartışılabilir.



Soru: Faizi mutlak yasaklamak mı ilahi murattır, yoksa adaletsizliği önlemek mi?



Tarihselci bize şunları sorar :



Eğer Kur’an bugün inseydi, kadınlara eşit miras verseydi, köleliği yasaklasaydı, faiz yerine başka bir ekonomik terim kullansaydı, biz “Bu yeni bir şey, neden böyle söylüyor?” mu derdik, yoksa “İşte Allah’ın muradı budur” mu?



Bir Sonraki Adım



Bu örnekler, tarihselcilikle evrenselciliğin farkını en net biçimde gösteriyor. Kimine göre lafız kalıcıdır, kimine göre maksat.



Bir sonraki ve son yazımızda bu tartışmalara getirilen eleştirileri, tarihselciliğin ve evrenselciliğin güçlü ve zayıf yanlarını, ayrıca geleceğe dair perspektifi ele alacağız.




Tarihselciliğin kökleri: Herodotos’tan günümüze bir yolculuk (1)





Pozitivizme tepki ve Batı’da Tarihselciliğin doğuşu (2)





Klasik İslam dünyasında Tarihselciliğin izleri (3) 





Modern İslam Dünyasında Tarihselcilik – I: Abduh ve Reşid Rıza (4)

Son güncelleme: 18:25 03.11.2025
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı