BOld Medyadan Berk Yıldırımın haberine göre Ergenekon ve Balyoz operasyonlarıyla ilgili kendisine yöneltilen bir soru üzerine Babacan, ‘Bunların hepsi ak pak suçsuz insanlardır demeye karşıyız’ ifadelerini kullandı. Sadece ‘muhalif’ Babacan değil, iktidar mensupları da ‘Ergenekon ve Balyoz’un ‘sapına kadar gerçek’ olduğunun farkında ama operasyonları yapan yargı ve emniyet mensupları yıllardır bir yudum özgürlüğe hasret. İktidar cenahı zaman zaman ağzından kaçırsa da Omerta yeminine sadık kalmak zorunda. Aksi takdirde ulusalcılarla yaptıkları ittifak bozulacak ve ağır bir bedelle karşı karşıya kalacaklar.
AKP-ERGENEKON ORTAKLIĞI OMERTA ÜZERİNE İNŞA EDİLDİ
Omerta, mafyanın anayasasıdır. Hiçbir mafya üyesi, şahit olduklarını dışarıdan birisiyle paylaşamaz. Polisin yolunu tutamaz. Duymamıştır, bilmemiştir, görmemiştir. Aksi takdirde, ‘hata’sının bedelini canıyla öder. AKP-Ergenekon ittifakı da kendine özgü bir Omerta üzerine inşa edildi. Bir kanat diğerinin darbeciliğini, ikinci kanat da ilkinin hırsızlığını örttü. Her ne kadar ittifakın bileşenleri genel anlamda yeminlerine sadık kalma hususunda başarılı olsalar da özellikle AKP kanadı yeri geldiğinde aba altından sopa göstermeyi ihmal etmiyor.
İLK MESAJ BİNALİ YILDIRIM’DAN
15 Temmuz sonrası, 9 Ekim 2016’da, AKPli eski Başbakan Binali Yıldırım, ‘Ergenekon ve Balyoz sapına kadar gerçekti’ diyerek TSK’daki ulusalcılara ince bir mesaj göndermişti. Bir yıl sonra ise ‘Ergenekon ve Balyoz yalan değildi, meşru hükümete ve milli iradeye karşı darbe girişimiydi’ diyerek çıtayı yükseltmişti. Yıldırım, bu açıklamasından sonra da zaman zaman aynı tezini tekrarladı. Fakat ulusalcılarla kurdukları ittifakın zarar görmemesi adına daha ileri gitmeye cesaret edemedi.
İktidar, ulusalcı dostlarına bir sonraki uyarıyı Türkiye Gazetesi üzerinden yapmıştı. Gazete, 26 Temmuz 2017’de, okuyucusunun karşısına ‘Yeni darbeyi ulusalcılar yapabilir’ manşetiyle çıktı. Haber metninde, ‘Eğer sistem zafiyeti giderilmez ve sivil asker ilişkisi Batı normlarına taşınmazsa, bir buçuk iki yıl içinde ordudaki ulusalcılar yeni bir darbeye kalkışabilir” satırları dikkat çekti.
AKPli eski milletvekili Şamil Tayyar 25 Eylül 2019’da, ‘Ergenekon’un kumpas olmadığını vurgulayarak ‘Ergenekon operasyonu olmasaydı, Adalet ve Kalkınma Partisi diye bir parti yoktu’ dedi.
Devlet adına konuştuğunu iddia eden ‘gazeteci’lerden Cem Küçük de, 14 Şubat 2020’de katıldığı bir televizyon programında ‘Ergenekon, Balyoz sapına kadar doğru bir olay. Hurşit Tolon… Bunların hepsi sapına kadar darbeci ve cuntacı adamlardır” çıkışını yaptı.
‘HATIRLAYIN BALYOZLAR ERGENEKONLAR… BUNLAR YALAN MIYDI?’
Binali Yıldırım 2021’de bir kez daha sahneye çıktı. ‘Daha iktidarımızın ilk yıllarında darbe ve vesayet heveslileri meydanlardaydı. Hatırlayın, Balyozlar, Ergenekonlar… Bunlar yalan mıydı, elbette bunlar vardı” açıklamasında bulundu.
İTTİFAK NE ZAMAN ÇATIRDAYACAK?
Son tahlilde hepimiz ‘ordu göreve’ pankartlarına tanıklık ettik, Balyoz darbe planının ses kayıtlarını dinledik. Akıl almaz fişlemeler okuduk, cinsel içerikli şantaj kasetlerinin varlığından haberdar olduk. Evet, Binali Yıldırım’ın dediği gibi Ergenekon da Balyoz da sapına kadar gerçekti. Operasyonları yapan, ülkenin şerefli hakim ve savcıları ile emniyet mensupları yıllardır hapishanede. Balyoz darbe planını deşifre eden gazeteci Mehmet Baransu’ya güya ‘bavulcu’ diye hakaret ediliyor. İktidarı devirmeye çalışanlar ise bugün iktidar ortağı. Fakat AKP ya da ulusalcılar Omerta’yı ihlal ettiği gün ittifak çatırdayacak ve kartlar yeniden dağıtılacak.
