• Turkhane Logo

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Olumsuzluklara takılmadan dünyanın geleceğini aydınlatma çabası

13:25 09 Mart 2023 Perşembe
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Olumsuzluklara takılmadan dünyanın geleceğini aydınlatma çabası





Yeryüzünde olaylar insanların istek ve arzularına göre şekillenmiyor, onların tercih ve eylemleri önemli olduğu kadar, dünü bugünü ve geleceği birlikte görüp tüm olaylara yön veren ilahi gücün tasarrufları, her şeyden bağımsız olarak tahminde zorlandığımız birçok prensibe göre işliyor.



İnsana, iradesini doğru yönde kullanıp hayırlı işler yapma sorumluluğu yüklenmiş, ancak bazen yaptıklarının karşılığını alıyor, bazen ise aynı eylemlerinden ummadığı sonuçlar elde ediyor.



Hizmet gönüllüleri yıllardan beri bıkmadan usanmadan samimi duygularla, insani değerleri geliştirmek için farklı yol ve yöntemler uygulamasına rağmen belli dönemlerde ilerleme kaydederken, zaman zaman önleri tıkanıyor. Burada kaderin kendine has kural ve kaidelerinin hükmünü icra ettiği görülüyor. Mesela:



-Güven bunalımların yaşandığı 80 öncesinde, insanlığın geleceğini aydınlatmak için yapılan büyük fedakarlıklar çok dar bir kesimde karşılık buldu, heyecan uyandırması beklenen harika mesajlara kalabalıklar kulak tıkadı.



-Diyalog toplantılarında el ele görüntü vermiş insanlar, alkışladıkları hizmetleri 28 Şubat dönemi başlayınca birden tanımaz hale geldi, geçmişteki desteklerine mazeretler uydurup eleştirecek yer aramaya koyuldu.



Demek ki, insanlık için yapılan gayretler tek başına sonucu belirlemez, bazen alkışlanırken, bazen sorgulanabilir. Alkış aldıkları ya da dışlandıkları dönemin kendine özgü şartlarından etkilenmeden faydasına inandıkları hizmetlere devam edenler olumlu sonuç bekleyebilir.



Son yıllarda yeniden iyiliklerin karşılık görmediği bir döneme girildi, belki manevi yükseliş için rampalar kuruldu.



-Rehber öğretmenlerle insani değerleri tanımış, bulunduğu yere onların desteğiyle gelmiş devlet görevlileri, yıllarca kendileri için büyük özveride bulunan saygı duydukları hocaların kıyımına ses çıkarmaktan korktu.



-Grup sohbetleriyle hayatına düzen vermiş farklı kademelerdeki insanlar, propagandaların tesiri altında kendilerini maneviyatla tanıştıranlara yapılan insanlık dışı uygulamalara dur deme cesareti gösteremedi.



-Parti yönetimindekiler, bulunduğu ilde her zaman desteğini gördüğü varlıklı insanların mallarının yağmalanması itibarlarının sıfırlanması karşısında ağzını açıp konuşamadı, kimi koroya katılarak kendini aklama yoluna girdi.



-Basın mensupları, ballı maaşlara kendini kaptırıp yıllarca örnek gösterdikleri yazarların hapiste çürütülmesine karşı koyamadı, bazıları karalama kampanyalarının aparatı oldu.



-Hukukçular makam yarışında öne geçme vaadine kandıkları bir hırsızlar çetesinin emrine girip, yakından tanıdıkları, samimiyetinden endişe duymadıkları meslektaşlarının hayatının karartmada rol aldı.



-Üst düzey asker ve polisler, iktidarın nimetlerinden yararlanma, varsa eski kusurlarını örtbas etme karşılığında ülkenin en güvenilir kadrolarının eritilip yok edilmesine destek çıktı. Hulusi Akar gibi üst düzey komutan ve emniyetçiler, suça bulaşmış art niyetli kadrolarla birleşip yakın mesai arkadaşlarının soykırımına aracılık etti.



Ülke yönetimi mafya düzeni kurmuş kirli bir grubun eline geçince;



-Merhamet temsilcisi iddiasındakiler, bir anda kanser hastası çocukları annesiz bırakacak kadar gaddarlaştı.



-Geçmişte topluma insanlık dersi verenler, para makam karşılığı işkence ve zulümlere çanak tuttu.



-Adalet görevlileri, üstünlerin mafya eylemlerini savunup, onlardan zarar görmüşler hakkında suç üretti.



-Güvenlik birimleri suçluları saklayıp desteklerken, suçsuzlara hayatı zehretme görevi üstlendi.



-Devlet birimlerini dolduran kifayetsiz yandaşlar, resmi-özel tüm ülke varlıklarını yağmasına aracılık etti.



-Gasp edilen medyada yer tutmuş satılık kalemler, hırsızları alkışlayıp masumlara kara çalmaya yöneldi.



-Şeriat vaatlerine kapılan partililer, amaçlarına ulaşmak için tüm ahlaki değerleri terk etmenin gerekli olduğunu inandı ve teklif edilen en çirkin suçlara ortak oldu. Yönetim görevi üstlenenler hiç utanmadan makamlarını kullanıp kahraman edasıyla halkın mallarını üzerlerine geçirme planları yaptı. Yıllardan beri yaşananlara baktığınızda olumlu sonuçlar almak için sizin emek ve gayretleriniz gerekli olmakla birlikte tek başına bunun yetmediği ortaya çıkıyor.



Geçmişte olduğu gibi, belki bugün de problemler gelecekte çok önemli hizmetlere zemin hazırlıyor.



Çünkü günlük olaylardan etkilenip yaşanan yanlışların parçası olmaktan kendini kurtaramayanlar inandıkları değerlerle örtüşmeyecek yollara girerken, ahlaki davranışlarını koruyanlar bugün olmazsa yarın mutlaka başarı fırsatı yakalayacaklar.



Ayrıca olaylar çok önemli dersler verdi.



-İşlerin iyi gittiği dönemde yanınızda olan bazı insanların basit engellere takılabileceğini görme şansı oldu.



-İrade dışı gelişen sınavlarda zorlananların, uzun soluklu hizmetler için hazırlanması gerektiği anlaşıldı.



-Ağır travmalara dayananlar, kısa sürede olgunlaşıp sağlam karakterli bireyler haline geldi.



-Birçok problemin dar dairedeki dayanışmalarla çözülebileceği görüldü ve kolları sıvayanlar yükün altına girdi.



En çirkin günahlar işlenirken karanlık geceleri aydınlık gündüzlerin takip ettiğinin şuurunda olanlar, masum Anadolu halkının hiçbirini hak etmediğini düşünseler de yaşanan zulme aldırmadan, kaderin kendileri için huzur dolu bir istikbal kurguladığı inancıyla hareketlerini yeniden planlama gereği duydular. 



Aceleci olanlar, inançlarında tereddütten kurtulamayanlar önlerine çıkan engeller karşısında umutsuzluğa kapılıp zorbalara boyun eğerken, İlahi adalete güvenip üzerine düşen görevi yapmaya çalışanlar kendilerini ümitle coşacakları aydınlık bir geleceğin beklediği düşüncesini kaybetmediler.



Elde edilen başarılara alışıp bunun hep böyle devam edeceğini sananlar gevşeyecek zaman bulamadan yeniden hummalı çalışma ihtiyacı hissettiler. Nasıl olsa koşturan çok deyip köşesine çekilmeyi düşünenler, yeniden ülke ülke dolaşıp derdini anlatma gereği duydular.



Onlar her zaman iyilik peşinde koşturdukları halde bazı dönemlerde başarısız olabileceklerini, yaptıkları hizmetlerden bazen olumlu netice alamayacaklarının farkına vardılar. Zaman zaman önleri tıkansa bile görevlerini yapıp ilahi desteğin gelmesini beklemek zorunda kalacaklarını gördüler.



Başlarına gelen her sıkıntının onları olgunlaştırıp, daha donanımlı hale getireceğini fark edip katlandılar. Yeryüzündeki tüm olayları yönlendirme şanslarının olmadığını tecrübe etti ısrarla kendi görevlerini yapma ihtiyacı hissettiler. Çevrelerinde ızdırap içinde kıvranan insanları gördükçe büyük üzüntü duyduklarından onlara çare olma yolları aradı, hepsine yetişme imkânı bulamadıkları zaman da asla vazgeçmeyi düşünmediler.



Hiçbir şey bilmediği halde toplumun önüne geçip onları yanlıştan yanlışa sürükleyen cahillerin yaptıklarını önlemeye çalıştı, engel olamadıklarında yılgınlık göstermeden yeni yöntemler bulup çıkarmayı düşündüler. Kendileri büyük problemlerle boğuşuyor olsalar bile her yerde hak ve adaletin tesissi için çaba harcadı, cankurtaran gibi darlık içindeyken başkalarının yardımına koşmayı ihmal etmedi, dünyanın farklı bölgelerindeki sıkıntıları gidermek için ellerinden gelen imkânı kullandılar. 



Yaptıkları iyilik ve güzelliklerden dolayı gurura kapılma ihtimalini hesap ederek kendilerini öne çıkaracak tavırlardan uzak durmaya gayret ettiler. Ezilen halkların problemlerinin son bulması, mağdur ve mazlumların hak ve hürriyetlerine kavuşması için çaba harcadı, yaptıklarının şu anda etkili olmadığını bilseler de asla vazgeçmeyi düşünmedi, her gün farklı metot ve yöntemlerle çıkış yolu aradılar. 



Asla günübirlik olaylardan dolayı çizgi değiştirmeyi düşünmedi, kaybettiklerinin endişe ve telaşını yaşamadılar. Temel kaynaklardan aldıkları güvenilir bilgi ve belgelere göre tavır belirledi, kaybettiklerinin endişe ve telaşını yaşamadı, yüce yaratıcının önlerine koyduğu her fırsatı değerlendirip bıkmadan usanmadan çözüm peşinde koşturdular. Liyakat kazanırlarsa geçmişteki lütuflara yeniden ulaşacakları ümidini hiç kaybetmediler.



Dünyaya değer verenlerin, kötülerin avına her an yakalanma ihtimali olduğunu bildiklerinden mal-mülk makam vb benzeri sevgileri kalplerinden çıkarmaya çalışıyorlar. Maddi kaygıları terk etmeleri onların hizmet yarışından koparmıyor, her gün ayrı bir heyecan içinde insanlığın imdadına koşmaya çalışıyorlar.



Sadece yüce yaratıcının memnun olacağı tavır ve davranışlarla örnek oluyor, toplumda beğeni kazanıyorlar.



-Hayatlarını insanlığın geleceğini aydınlatmaya adamış insanlar devleti ele geçirme iddialarına acıyarak bakıyor.



-Varlıklarını dağıtarak dünyaya hizmet götürenler, maddi hedeflerinin olduğu iddiasına gülüp geçiyor.



-Görevlerini toplum yararına kullanmışlar, toplumun her şeyini gaspa yeltenenlerin suçlamalarına aldırmıyor.



-Öğrencilerin insani değer kazanması için gözyaşı döken hocalar, çocuklarından uzak kalmanın hicranını yaşıyor.



-Her köşede sohbet halkaları oluşturup karşılıksız halk eğitimi verenler, önlerini tıkanmasını üzülerek izliyorlar.



Genç-yaşlı varlıklı-dar gelirli her kesimden toplumun en yararlı insanlarının hapislerde çürütülmesi karşısında kimse isyan bayrağı çekip şiddet yoluyla mücadeleye girişmeyi düşünmediler.



Böyle olunca da yurt içinde yüzbinlerce mensubu bulunan ülkenin en seçkin kadrolarını yok etmeye çalışan bir ekipten kaçıp farklı ülkelere sığınanların dünyada yeni gelişmelerin habercisi olacağı günler yaklaşıyor.  



*Fethullah Gülen’ Hocaefendi’nin “herkul.org” sitesindeki yazısından faydalanılmıştır.



İsmail S. Gülümser

Son güncelleme: 13:25 09.03.2023
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı