• Turkhane Logo

Hizmet düşmanlığının zirve noktası

Hizmet'e en karşı olan ülkeye Mehmetçiğin kanı peşkeş çekiliyor. Skandal anlaşma imzalandı bile.

09:20 15 Mayıs 2017 Pazartesi
Hizmet düşmanlığının zirve noktası
Hizmet'e en karşı olan ülkeye Mehmetçiğin kanı peşkeş çekiliyor. Skandal anlaşma imzalandı bile.


Zeynep Gürcanlı, Sözcü Gazetesinde Mehmetçik Lejyoner mi oluyor başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Yazıya göre Hükümet Mehmetçiği hiçbir askeri gücü olmayan Katarı korumak için paralı asker olarak tıpkı lejyonerler gibi gönderecek bir düzenlemeyi imzaladı. Sebebi ise Katarın Hizmet Hareketine en karşı olan ülke olması. Özetle, Hizmete yönelik düşmanca hislerden dolayı Mehmetçik adeta Katara kurban ediliyor, peşkeş çekiliyor. 

İşte Zeynep Gürcanlının yazısı:

Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın “kardeşim” dediği Katar Emirinin ülkesinde askeri üs kuruyor.

TSKnın Katar üssüne ilişkin anlaşma imzalandı, TBMM onayına sunuldu. Anlaşmanın onaylanmasının ardından Mehmetçik Katarda konuşlandırılacak. Ancak anlaşma metnine baktığınızda “belirsizlikler”, böylesine önemli bir anlaşmada hiç olmayacak unsurlar göze çarpıyor:

– SORU: NEDEN KATAR? YANIT: “F..Ö İLE İYİ MÜCADELE EDİYOR”‐
Anlaşmada, Mehmetçiğin neden Katara gönderileceğine ilişkin hiçbir unsur yer almıyor. TBMM Dışişleri Komisyonunda, CHPli vekiller de bu soruyu soruyorlar Dışişleri Bakanlığından anlaşmayı anlatmak için gelen Büyükelçi Ümit Yardıma… Yanıt ise son derece ilginç… Büyükelçi Yardım, uzun uzun “Katarın 15 Temmuz darbesi sırasında nasıl Türkiyenin yanında durduğunu, F..Ö ile mücadele konusunda ne kadar yardımcı olduğunu, Katarda hiç F..Ö unsur bırakmadığını” filan anlatıyor.

Büyükelçinin açıklamalarından şu ortaya çıkıyor: Bundan sonra F..Ö ile iyi mücadele ediyor diye bazı ülkelere, Mehmetçik gönderilecek… O ülkeleri korumak, gerekirse de o ülkeler adına savaşmak üzere…

– “TÜM MASRAFLAR KATARA AİT”‐
Anlaşmada dikkat çeken bir başka unsur, Katara gidecek Mehmetçiğin görev yapacağı üssün inşasından orada görev yaparken ortaya çıkan masraflara kadar her şeyin Katar hükümeti tarafından karşılanacak olması…

İlk bakışta “Ne güzel işte, Türkiyenin cebinden bir şey çıkmayacak” diye düşünenler olabilir. Onlara şu soruyu sormak lazım; “Masraflar karşılanıyor iyi de, Mehmetçik neden Katara gönderiliyor?” Elbette Katarın güvenliğine “katkı için”. Yani Katar, komşularıyla bir sorun yaşasa, Mehmetçik devreye sokulacak, Katarlılar Mehmetçik tarafından “korunup kollanacak”. Yani Katarın yaptığı masrafları, Mehmetçik “kanıyla” ödeyecek . Ama Türk maliyesinden “tek kuruş bile çıkmayacak…”

Lafı dolandırmaya gerek yok… CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu, lafı hiç dolandırmadan, Mehmetçiğin düşürüldüğü durumu da sorduğu sorularla özetledi bile… “Türkiye Katarda ne karşılığında askeri üs kuruyor? Bunun masrafını niye Katar karşılıyor? Kaç yıl orada olacağız? Katarın stratejik önemi nedir, hiçbir askeri gücü olmayan Katarın bize ne faydası olacaktır? Türk askeri para karşılığı Katarın jandarmalığını mı yapacak? Sünni blokun Şii eksenine karşı korunması görevini mi yapacak?”

 – ASIL HEDEF “İRAN” MI?‐
Tüm bunları bir de İran Savunma Bakan Hüseyin Dekhanın, Suudi Arabistanın başını çektiği, Katarın içinde yer aldığı Sünni Arap bloğuna karşı “Mekke ve Medine hariç güvenli yer bırakmayız” tehdidiyle birlikte okuyun. İran bu sözünü yerine getirmeye kalkıp, Katara da saldırsa ne olacak? Doğru düzgün ordusu olmayan Katar adına Mehmetçik mi İranla çatışmaya sürülecek? Ardından Suudi ve Katar çıkarlarını korumak için Türkiye de İranla çatışmaya mı girecek? Bu soruların da yanıtı yok.

– “MAHKEMELER” DEĞİL “HÜKÜMETLER” ANLAŞMAZLIK ÇÖZECEK‐ Durun, daha bitmedi… Anlaşmanın son derece vahim bir başka unsuru daha var. Anlaşmanın 16. maddesi aynen şöyle diyor: “Herhangi bir anlaşmazlık taraflar arasında müzakereler yoluyla çözümlenir ve çözüm için herhangi bir ulusal ya da uluslararası mahkeme ya da üçüncü tarafa götürülmez.” Katarın bir çeşit “aşiret devleti” olduğunu, tek adamla ‐Emir‐ yönetildiğini, ülkede hukuk da bizzat “Emirin emirleri” olduğunu biliyoruz da…

Ya Türkiye Cumhuriyeti? Anlaşma, Katarda Mehmetçiğin yaşayabileceği küçük ya da büyük her türlü olumsuzluk konusunda mahkemeleri devre dışı bırakıyor. Türkiye Cumhuriyeti bir “hukuk devleti” değil miydi? Yaptığınız ev kirası sözleşmelerinde bile “şu mahkeme yetkilidir” diye yazarken, Katara göndereceğimiz Mehmetçiğin yaşayabileceği sorunlar için ulusal ve uluslararası tüm mahkemelerin “devre dışı” bırakılmasının nedeni ne olabilir? Tüm bu unsurları alt alta toplayın. Mehmetçiğin Katarda yapacağı görevi tek kelimeyle özetlemek gerekirse akla ilk olarak “lejyonerlik” geliyor. Ben durumu özetleyen daha iyi bir tanım bulamadım. AKP hükümeti ya da Genelkurmay Başkanlığı, Katarda Mehmetçiğin durumunu daha iyi ifade edebilecek bir tanıma sahipse, lütfen kamuoyuyla da bir zahmet paylaşsın…

Son güncelleme: 09:20 15.05.2017
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı