• Turkhane Logo

Güney Afrika'da çıkan bu yazıyı muhakkak okumalısınız

Shannon Ebrahim, iki gazeteye birden yazdığı yazıda Hizmet'e yapılanları anlattı ve Erdoğan Rejimi'ne unutamayacağı bir ders verdi.

10:10 22 Mayıs 2017 Pazartesi
Güney Afrika'da çıkan bu yazıyı muhakkak okumalısınız
Shannon Ebrahim, iki gazeteye birden yazdığı yazıda Hizmet'e yapılanları anlattı ve Erdoğan Rejimi'ne unutamayacağı bir ders verdi.

Güney Afrikanın 130 yıllık medya grubu Independentın Johannesburg, Pretoria, Cape Town ve Durban şehirlerindeki gazetelerinde farklı  başlıklarla çıkan yazıyı, Dış haberler editörü Shannon Ebrahim, Haftalık Global Göz Köşesinde kaleme aldı.
 
Pretoria News: Zuma, Türkiyenin oyuncağı olmayacak
The Star: Güney Afrika avlanma meydanı değil 

Yazının çevirisi şöyle:

Türk Devlet Başkanı Erdoğanın muhaliflerini teslim etmesi için Güney Afrikaya baskı yapması bekleniyor. 

Güney Afrika,  yargısız hapsedilmenin ve işkencenin ne demek olduğunu çok iyi bilir. Güney Afrikanın iktidar partisi ANC, sahip olduğu bu hafızayla, gözaltına alınmaları ve işkence görmeleri büyük ihtimal dahilinde olan Türk gurbetçileri teslim etmeyecektir. 

Gelecek ay Güney Afrikaya gelecek olan Recep Tayyip Erdoğanın Devlet Başkanı Zumanın önüne ne kadar “havuç” sereceğinin bir önemi yok. Türk lideri Erdoğan’ın Güney Afrika ziyaretinden istediğini alma ihtimali gözükmüyor.

Büyük olasılıkla Erdoğan kapalı kapılar arkasında Zumaya Gülen Hareketini desteklemekle suçladığı Türk okullarının idarecileri ile öğretmenlerinin, bağımsız gazetecilerin ve işadamlarının isim listesini verecek ve onların Türkiye’ye iadesini isteyecek. 

Uluslararası Af Örgütü-Amnesty, Türk hükümetinin Hizmet Hareketi üyelerini usulsüz şekilde gözaltına aldığını ve işkenceye tabi tuttuğunu gösteren kapsamlı raporlar yayımladı.

Malezyada çalışan, biri okul müdürü, üç Türkün, 3 hafta önce Ankaraya iade edildiğinden ve bu kişilerin şu anda Türkiye’de tecrit ve işkenceyle yüz yüze olduklarından Güney Afrikalılar haberdar.

Erdoğanın Dünyada hiç bir ülke Gülen üyeleri için güvenli olmayacak. Onların yaşamaya hakkı yok sözlerinin ne demek olduğunu da hükümetimiz çok iyi bilir. Zumanın veya ANCnin siyasi kültüründe Erdoğanın isteklerini karşılamak yok. 

Erdoğan, Hizmet Hareketinin manevi önderi Fethullah Güleni geçen yılki başarısız darbeden sorumlu tutuyor, fakat bu iddialarını destekleyecek geçerli bir delil sunmuş değil.

Darbe girişimi, 100 binden fazla insanın işten atılmasına, 47 bin kişinin ise mahkemesiz hapsedilmesine yol açtı. Erdoğanın partisi AKP 2012ye kadar Hizmet e yakındı, ta ki bazı hükümet üyelerinin yolsuzlukla suçlanmasına kadar.

Erdoğan geçen yıl Hizmet mensuplarının iadesi için, bütün gücünü ortaya koyarak, Afrikada bir çok liderle görüştü, ama istediklerini alamadı.

Mesele Afrika liderlerinin kandırılmaya gönüllü olmaması değil sadece; kıtada çok sayıda saygın eğitim kurumu açmış, pek çok Afrikalı liderin çocuğunun eğitimi üstlenmiş hizmet hareketine karşı vefa da besliyor olmaları aynı zamanda. 

Erdoğan, Afrikalı meslektaşları ile yaptığı görüşmelerin hiç birinde, Hizmet öğretmenlerinin veya gazetecilerin teröre karıştığına dair tek bir delil gösteremedi.

Erdoğanın son bir buçuk yıldır Afrika kıtasına yaptığı çok sayıda ziyaret, Türkiyenin kıtadaki varlığını ve yatırımlarını artırma çabası olarak gösterilmeye çalışıldı. Ancak görünen o ki, Onun gündemi Hizmet okullarını kapatmak ve çalışanlarını Türkiyeye iade ettirmek.
 
Erdoğan geçen yıl Fildişi, Gana, Nijerya, Gine, Kenya, Uganda ve Somali liderleri ile görüştü. Erdoğanın isteklerine evet diyen tek ülke; savaşın yıktığı, Türkiyenin yardımlarından ve kalkındırma projelerinden çok büyük oranda faydalanan Somali oldu. 

Erdoğan bu yılın başında Tanzanya, Mozambik ve Madagaskar liderleri ile görüştü. Ödül ve ceza (havuç ve sopa) taktiği Türk liderinin muhalifleriyle ilgili taleplerini kabul ettirmek için kullanıldı. Tanzanyayı ziyaret eden Erdoğan, Başkan John Magufuliye 400 kilometrelik demiryolu için dev kredi sözü verdi. Tanzanyanın parası projeye yetmiyordu. 

Erdoğan Mozambik lideri Felipe Nyusiye Hizmet hareketi mensuplarına karşı harekete geçmesini istedi, hatta inanılmaz bir iddiada bulunarak, ülkesindeki öğretmenlerin, Türkiyede olduğu gibi kendisine darbe yapabileceğini söyledi. İnsan hayret ediyor, Erdoğan bu iddialarda bulunurken, Nyusinin oğlunun Maputo’daki Willow Okulundan mezun olduğunun farkında mıydı? 

Maputo ve Matoladaki Willow Okulları birçok Mozambik liderinin çocuklarını ve torunlarını eğitti. Lafını etmeye bile gerek yok, Erdoğan Mozambikten hükümetinin isteklerinin geri çevrilmesinin hayal kırıklığı ile döndü.

Madagaskar Devlet Başkanı Hery Rajaonarimampianina ile yaptığı görüşmede de Erdoğan’ın şansı yaver gitmedi, O da ülkesindeki Hizmet okullarının kapatılmasını reddetti. Okulların rağbet görmesi sadece tecrübeli öğretmen istihdam etmelerinden ve elde edilen yüksek akademik başarılardan dolayı değil, bu kurumlar aynı zamanda Frankofon ülkelerdeki Fransız okullarına oranla daha ucuz eğitim veriyor.

Gine, başkenti Konakrideki 20 okuldan, Senegalde 11 eğitim kurumundan çok büyük fayda gördü. 

Türk hükümetinin Güney Afrikadaki Hizmet hareketine baskısı acımasızca oldu. Güney Afrikada ikamet eden Türk hayırsever Uncle Alinin şahsi mal varlığına Türkiye’de el konuldu. Ali Katırcıoğlu, içinde klinik ve okul olan Midrend’deki meşhur Nizamiye Camiini yaptırmıştı. Hizmet hareketi Güney Afrikada 1997den bu yana 9 okul açtı. Bu okulların bazıları ülkenin en iyi eğitim kurumları arasında. 

Hukuka derinden saygı duyan bir ülke olarak bizler, ülkemizi yabancı hükümetlerin siyasi muhaliflerinden intikamlarını aldığı bir meydan haline getiremeyiz. Bu konunun bir ücreti de mazereti de olamaz.

Son güncelleme: 10:10 22.05.2017
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı