• Turkhane Logo

Fehim Taştekin: Suriye krizinde en çetin düğüm Kürtler

Gazeteci Fehim Taştekin, Suriye ve Kuzey Suriye'deki gelinen durumu kaleme aldığı yazısında ABD'nin 'tampona karşı tampon' pozisyonu aldığını dile getirdi.

09:14 23 Kasım 2018 Cuma
Fehim Taştekin: Suriye krizinde en çetin düğüm Kürtler
Gazeteci Fehim Taştekin, Suriye ve Kuzey Suriye'deki gelinen durumu kaleme aldığı yazısında ABD'nin 'tampona karşı tampon' pozisyonu aldığını dile getirdi.

Gazete Duvarda yayımlanan yazının öne çıkan bölümleri şöyle:

Türkiye, Afrin senaryosunu Tel Ebyad (Girê Spî) ve Ras el Ayn’dan (Serekaniye) başlayıp Kobani-Cezire hattına taşıma planını meşrulaştırmak için “Sınırdan terörist sızmalar oluyor” iddiasını ısıtınca Amerikan yönetimi de “Öyleyse önlem alayım” diye kontur çekti. Alacağı önlem ne? Sınıra gözlem noktaları kurmak.

Türk dış politikası, Suriye’de kendini daha ne kadar ters köşeye atacak bilmiyoruz.


Geçen ayın sonunda Türkiye obüs topları ile sınırdan ateş açmaya başlayınca Amerikan güçleri de YPG ile ortak devriye turu atarak bir kez daha NATO’daki müttefikinin önüne set çekti. ABD benzer ‘bayrak gösterme’ taktiğine, Türk ordusu 2016’da Menbic’e yöneldiğinde ve 2017’de Karaçok’ta YPG’nin medya merkezini vurduğunda başvurmuştu. Bir nevi “Biz buradayken sakın ateş açma” mesajı eşliğinde fren yaptırma taktiği...

Türk ordusunun sınır hatlarını ısıtarak IŞİD’le mücadelenin sekteye uğrattığından yakınan Amerikan yönetimi, PKK’nin lider kadrosundaki üç ismin yakalanması için toplam 12 milyon dolar ödül açıklayarak Türkiye’yi teskin etme yoluna gitti. Aslında Suriye siyasetinde kırılmaların yaşandığı 2014-2015’teki süreçte “Türkiye ve Irak sahnesinde PKK’ye karşı istediğini yap ama Suriye’de YPG’ye dokunma” diyen politikanın devamıydı bu. 

“Türkiye, Fırat’ın doğusunda tampon bölgeleri mi kuracak” sorusu etrafında dönen 3 haftalık bir hengameden sonra ABD Savunma Bakanı Jim Mattis önceki gün Pentagon’da gazetecilerle sohbet ederken “Suriye’nin kuzey sınırı boyunca birkaç yerde gözlem noktaları kuracağız” dedi. Amacı da şöyle çerçeveledi:

“Çünkü en azından bizim faaliyet alanımızda bir şey gördüğümüzde Türkleri arayıp uyaracak konumda olmak istiyoruz. Türkiye’ye yönelik her türlü tehdidi takip etmeye çalışacağız. Türk ordusu ile sınırın karşısından çok konuşuyor olacağız. Gece ve gündüz çok açık bir şekilde işaretli bölgeler olacak. Böylece Türkler bizim tam olarak nerede olduğumuz net olarak görecek.”

Halbuki medyada yansıdığı kadarıyla AKP yönetiminin niyeti şuydu:

“Türkiye sınırdan içeriye doğru 30-40 kilometrelik bir tampon bölge kuracak. Harekât, Tel Ebyad ve Ras el Ayn’dan başlayacak, operasyon sınır boyunca Fırat’tan Dicle nehrine kadar yayılacak. 911 kilometrelik sınır tamamen TSK’nin kontrolüne geçecek. Fırat’ın batısında yer alan Tel Rıfat için de Ruslarla birlikte çözüm bulunacak.”

Deklare edilen bu plana bakılınca tampona karşı tampon pozisyonu alan taraf Amerika oluyor.

ABD’nin gözlem noktaları kurma kararı bir yanıyla “Suriye’de tanımlanan hedeflerimize ulaşıncaya kadar Kürtlerle ortak hareket etmek zorundayız” diyen tutumun ikrarı. Bir yanıyla da Amerikan yönetiminde Türkiye’nin çok örselendiğinin ve bu gidişatla daha fazla Rusya’ya kayacağından endişe eden kanadın öne çıktığının göstergesi. Yine de ABD, İran’ı kuşatma stratejisine asıldığı bir sırada Suriye’den çekilmenin yolunu açacak şekilde Kürtlerle ortaklığa son vermek istemiyor. Bununla birlikte Ankara’nın artan tazyiki, ABD’yi IŞİD sonrası için net bir taahhütte bulunmaya zorluyor. Bu da Washington’da Kürtlerle ittifakın özünü bozmadan Ankara’ya oyalayacak jestlerde bulunma eğilimini güçlendiriyor.

Afrin’de Türk müdahalesine yakılan yeşil ışığın yarattığı travmaya rağmen Kürtlerle ilgili olası yumuşak geçişi sağlama hususunda Rusların eli daha üstün. Amerikan yönetiminin Suriye krizindeki pozisyonu, tüm tarafların ‘restleşme’ eğilimini kamçılıyor. Rusların açmazı şu: İdlib kördüğümü çözülünceye kadar Rusya, Kürtlerle ilgili ısrarını büyüterek Türkiye ile işbirliği zeminini yitirmek istemiyor. Ama Suriye krizinde sona saklanan en çetin düğüm de Kürtler. Ertelenen fasıl illa ki açılacak. Burada en rahat kart çeken taraf Türkiye. Sahanın çelişkilerini çok iyi kullanıyor. Fırat’ın doğusuna müdahale seçeneğini masada tutarak hem Amerikalıları hem Rusları zorlamaya devam edecektir.

Ayrıca iç politikadaki ‘gerilim tüketimi’ sınırların ötesinde risk alma iştahını canlı tutuyor. İktidarın yerel seçimlere hangi siyasal iklimle gitmek istediği belli. Bu seçimde de hamasetçi, milliyetçi ve fetihçi çıkışlara bel bağlıyor. Bu çerçevede MHP’ye yeniden el verirken sınır ötesi için deklare ettiği hedeflerden geri adım atmayacaktır.





 

Son güncelleme: 09:14 23.11.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı