Ocak ayında cari açık tutarı geçen yılın aynı ayına göre yöre 7.1 milyar dolara çıktı. Ancak Ocak’ta brüt 5.25, nette ise 4.9 milyar dolarla olağanüstü sayılacak sıcak para girişi ekonomiyi ayakta tuttu, döviz kurlarının artmasına izin vermedi. Uzmanlar şimdi bunun ne kadar devam edebileceğini tartışıyor.
Dünya’dan Tevfik Güngör, cari açığı dış ticaret açığının büyüttüğünü belirterek, Ocak’ta ihracat yüzde 10.7 artarken, ithalatın yüzde 38 büyüdüğünü ve dış açık tutarının 9 milyar dolara ulaştığını hatırlatıyor. İhracat gelirinin, ithalat gideri kadar artmaması, turizm gelirlerinin beklenen ölçüde yükselmemesi nedeniyle döviz açığının büyüdüğünü ifade ediyor. Cari açığın sermaye hareketi ile finanse edildiğini kaydeden Güngör, buna karşın geçen yılın ilk ayında 437 milyon dolar olan net sermaye girişinin bu yıl aynı dönemde 288 milyon dolara gerilediğini vurguluyor. Güngör şunları söylüyor:
‘2017 yılı Ocak ayında hisse senedi, bono, tahvil satın almak için yurda giren net döviz 1.6 milyar dolar iken, bu yılın ocak ayında 4.9 milyar dolara yükseldi. Net dış kredi kullanımı 1 milyar dolardan 7.4 milyar dolara çıktı. 2017 Ocak ayında ülkeye net 3.0 milyar dolar döviz girişi varken, 2018 Ocak ayında 12.6 milyar döviz girdi. 2017 Ocak ayında cari açığı finanse edebilecek ölçüde döviz girişi olmadığı için döviz rezervlerinden 2.0 milyar dolar harcamıştık. Bu ocak ayında cari açığın büyümesine rağmen, portföy yatırımı ve kredi olarak gelen döviz girişinin artması sonucu, döviz rezervlerine 4.3 milyar dolar eklendi.’
Ocak ayında büyüyen cari açığa rağmen, cari açıktan daha fazla net döviz girişi olmasının “olağanüstü” bir gelişme olduğunu ifade eden yazar, ‘Ancak bunun devam etme olasılığı zayıf. İç ve dış piyasa şartları net döviz girişinde zorlukları işaret ediyor’ diye yazıyor.
Güngör, Ocak ayının cari açık rakamı büyüklüğünde olmasa da, ithalat artışına dayalı olarak cari açığın önümüzdeki aylarda da devam edeceğinin anlaşıldığını kaydediyor. Bu nedenle önümüzdeki günlerde ekonomide önceliği taşıyan konuların dış ticaret açığındaki büyümenin sınırlandırılması ve sermaye hareketleri ile döviz girişinin devamını sağlayacak tedbirler olacağını vurguluyor.
