• Turkhane Logo

Bülent Korucu'nun yazısı: Hulusi Akar’a golü kim attı?

"Ergeç kirli oyundaki ortaklar, aralarında ‘sen daha fazla yedin’ kavgası yapacak. Hırsızlar kavga ederken çaldıkları yere döküldüğü gibi katillerin de suç delilleri ortalığa saçılacak."

12:36 14 Şubat 2021 Pazar
Bülent Korucu'nun yazısı: Hulusi Akar’a golü kim attı?
"Ergeç kirli oyundaki ortaklar, aralarında ‘sen daha fazla yedin’ kavgası yapacak. Hırsızlar kavga ederken çaldıkları yere döküldüğü gibi katillerin de suç delilleri ortalığa saçılacak."


Serdar Atasoy hadisesi Hulusi Akar’ın yükselme döneminin kapanıp duraklama/fetret dönemine geçişin başlangıcı mı olacak? Öyleyse bu golü onun ağlarına kim attı?

Serdar Atasoy geçen yıl Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısında tuğgeneralliğe terfi ettirilen bir albay. Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığına ataması yapıldıktan sonra kıyamet kopuyor. Tayin edildiği yerde başlatılmıyor ama eşdeğer görevlendirmeye gidiliyor. Ardından zorunlu emeklilik ve gözaltı… Suçlama tahmin edileceği üzere ‘fe.ö’. Gözaltına alınmasıyla birlikte hakkındaki pek çok iddia medyaya boca ediliyor. Önceki örneklerden farklı olarak bir el hem yandaş hem de Ergenekoncu medyaya servis yapıyor.


Yenişafak’la Odatv’nin aynı noktaya ateş ettiği ender durumlardan biri yaşanıyor. Hedef tahtasında, 15 Temmuz’dan en kazançlı çıkan iki isimden biri Hulusi Akar var. Diğeri zaten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Tarih, onu kendi ordusuna kumpas kuran ve bunun üzerine iktidar inşa eden komutan olarak yazacak. Ancak bu kadarla kurtulma şansı yok. Ergeç kirli oyundaki ortaklar, aralarında ‘sen daha fazla yedin’ kavgası yapacak. Hırsızlar kavga ederken çaldıkları yere döküldüğü gibi katillerin de suç delilleri ortalığa saçılacak.

15 Temmuz’da Erdoğan’a Hazine’nin, Akar’a ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin anahtarları düştü. Erdoğan, ülkedeki rejimin kilittaşı konumunda. Diğer taşlar ondan güç alıyor ve onun sayesinde duruyor lakin onlar da özel alanlarında bir güç olarak varlar. Akar, orduda tek adam sistemi kurdu. Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları dahil herkesi sıfırladı. Resmi söyleme göre yönettiği ordu darbeye kalkışmış genelkurmay başkanı, hesap vermek bir yana ödül üstüne ödül aldı. Milli savunma bakanı olmakla kalmadı, TSK’daki bütün yetkileri tekeline aldı.

15 Temmuz’a ‘darbe’ diyenlerin bile ‘haber alınmış ve çok basit emirlerle önlenebilecek küçük kalkışma’ diye tanımladığı gece, tedbirleri alması gereken kişi Akar’dı. Acaba ne karşılığında cezalandırılması gerekirken ödüle boğuldu? Hiç şüphesiz orduya kurulan tuzakta oynadığı kusursuz rol sayesinde.

Başlıktaki soruyu cevap aradığımda ilk karşıma çıkan isim Yaşar Güler oluyor. Eskiden karargahı çekip çevirsin, angaryayı taşısın diye en kıdemsiz orgenerali ikinci başkan yaparlardı. Şimdi aynı konumda en kıdemli orgeneral bulunuyor, makamı ise genelkurmay başkanı. Üniforma giymiş bayram çocuğu gibi ortalarda dolaşıp duruyor Orgeneral Yaşar Güler; sıfır yetki ve sıfır inisiyatifle… Düşürüldüğü durum dışında da gerekçelerim var.

Güler, 15 Temmuz’da gerçekten derdest edilen neredeyse tek üst düzey asker. Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak da Genelkurmay girişinde itilip kakılıyor ancak sonrasına dair görüntü pek yok. Güler ise her aşamada çok tahkir edici bir muameleye tabi tutuluyor. Daha önemlisi Akar, Akıncı’ya helikopterle VİP misafir olarak giderken, o otomobille çatışmanın ortasına sürüldü. Emir subayının hayatını kaybettiği çatışmada ölmesi işten bile değildi. Belki de darbeye inandırıcılık katacak en güçlü figür olacaktı, kılpayı kurtuldu. Akar filtre kahve içip çerez yerken, Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal eli cebinde koridorları turlarken, Güler elleri ayakları bağlı şekilde odaya tıkılmıştı. Ben olsam hiç unutmam ve ilk fırsatta intikamımı alırım. Son vuruşu yapmasa da gollük asistin sahibi Güler diye düşünüyorum.

Gelelim tabelada golcü olarak adı yazan Ümit Dündar’a… 15 Temmuz’da Akar’la birlikte hesap sorulması gerekirken ödül alanlardan. Boğaziçi Köprüsü’nde İstanbul Valisi, Emniyet Müdürü ve Zırhlı Birlikler Komutanı Tümgeneral Yavuz Türkgenci’yle buluşup olayları seyretti. Birinci Ordu Komutanı olarak bir avuç öğrenci ve rütbesiz askeri iknayı akıl edemeyen bir orgeneral. Tanıyanlar aslında askerlik bilgisini o hatayla bağdaştıramıyor. Ve komutanlık sınırları içinde böylesine vahim olaylar yaşanmasına rağmen terfi aldı, kuvvet komutanı oldu.

Yandaşların övünerek anlattığı o geceki işbirliğinin Kemalist ayaklarından biri Dündar. İdeolojik olarak uyuşmadığı Akar’ın TSK’yı çiftliği gibi yönetmesinden rahatsızlık duyduğu sır değil. Kuvvet komutanlarının durumu da GenKur’dan farksız; süs bitkisi. Bütün yetkiler tek adam Hulusi Akar’da. Atasoy’un terfi aldığı YAŞ’ta emekli edilen 700 civarındaki albayla duygudaşlığı da biliniyor. Akar’ı ters ayakta yakalayan Dündar, krizin sessiz sedasız çözülmesine izin vermedi ve olayı medyaya sızdırdı. Eski uygulamada kuvvetler kendi içinde ön değenlendirmelerle YAŞ’a gittiği için, sorumluluk büyük oranda onlara kalıyordu. Şimdi doğal olarak arenadaki aslanlarla Akar’ı başbaşa bıraktılar. Hatta kafesin kapısını bizzat açtılar.

Yandaş medyanın tavrını gol sevincine ortak olan top toplayıcılara benzetiyorum. Akar’ın AKP kulislerini de rahatsız ettiği rivayeti epeydir dillendiriliyor. MSB sitesi ve sosyal medya hesaplarını takip edenler yanlışlıkla Dışişleri Bakanlığına girdiğini sanabilir. Mevlüt Çavuşoğlu’ndan daha fazla diplomatik görüşme yapıyor. Irak, Kürdistan, Almanya, Azerbaycan.. Liste uzayıp gidiyor. Hatta ABD bile ilk teması onunla kursa sürpriz olmaz. Erdoğan, seçilme endişesiyle parti işlerine gömüldükçe meydan Süleyman Soylu ve Akar’a kalıyor. Serdar Atasoy daha mahkemeye çıkmadan ifadeleri Yenişafak, Sabah ve Hürriyet üzerinden tüm medyaya yayıldı.

Hikaye her zaman anlatıcıya göre değişiyor. ‘Kripto general’ hikayesini Hulusi Akar anlatsa, kahramanlık destanlarına ek olarak kayda geçerdi. Oysa şimdi ağır yara aldı. Yandaş medyanın lokomotif rolü oynamasında Hakan Fidan’ın etkisi elbette vardır. Bu yolla kader arkadaşına ‘ağır ol ortak’ demiş olma ihtimalini yabana atmamak lazım. ‘Tehlike geçmedi’ algısı düzenin bütün kazananları için olmazsa olmaz strateji ama bu defa masanın altındaki tekmelerin sesi Mısır’daki sağır sultana bile ulaştı.

Hulusi Akar’ın iktidarını bir tuğgeneral için riske etmesi düşünülemez. Olsa olsa birilerinin tuzağına düşmüştür. Ne demişler eden bulur…

Bülent Korucu / TR 724

Son güncelleme: 12:36 14.02.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı