• Turkhane Logo

Bir Türkan Saylan değil elbette!

''75 yaşında bir hanımefendi olan Melek İpek (ki onu tanıyanların hemen hepsi ona Melek Anne der) kendi evinden iktidarın paralı elemanları tarafından zorla çıkarılıyor. ''

03:37 11 Temmuz 2020 Cumartesi
Bir Türkan Saylan değil elbette!
''75 yaşında bir hanımefendi olan Melek İpek (ki onu tanıyanların hemen hepsi ona Melek Anne der) kendi evinden iktidarın paralı elemanları tarafından zorla çıkarılıyor. ''

Gazeteci ​M.Nedim Hazarın KaranlıktakiAydınlıkte yayınlanan analiziz şöyle:

Bir Türkan Saylan değil elbette!


Aslında size iletişim müdürü Fahrettin’in son mekanı olan gökdelenin hikayesini yazacaktım. Ve buradan Ortadoğu insanın kişisel ezikliğinin gökdelenlerle olan ilişkisi üzerine birkaç kelam edecektim ki önüme yaşlı bir kadının görseli düştü. 75 yaşında bir hanımefendi olan Melek İpek (ki onu tanıyanların hemen hepsi ona Melek Anne der) kendi evinden iktidarın paralı elemanları tarafından zorla çıkarılıyor. 


Kucağında bir tek Kur’an-ı Kerim var. Öylece çıkıyor yıllardır oturduğu evinden. Görünen o ki malına mülküne çöken çetenin yüreği bir türlü soğumamış ve soğuyacak gibi görünmüyor.

Aklıma bir süre önce vefat eden ve özellikle ulusalcılar ile Ergenekon cenahının azizeleştirdiği Türkan Saylan geldi. 

Belki de haklı olarak her fırsatta Türkan Saylan’ı gözümüze sokan bu çevrelerin umurunda bile olmadı Melek Anneye yapılanlar. 

Türkan Saylan ile ilgili yaptığımız değerlendirmeyi hatırlayacaksınız.

Melek İpek’i tanıyan herkesin ortak bir kanaati var; bugüne kadar kimseye kötülük yapmadığı gibi hayatı boyunca kendisine kötülük yapanlara bile iyilik dilemekten başka bir şey yapmadı.

Siyasetteki gerçek yüzü 17-25’ten sonra ortaya çıkan Manisalı Lawrence Bülent Arınç bile bu hakkı teslim etti. 

Melek Anne’nin elini öptüğü foto ile üzerine gelenlere şunları söylemişti:



“Melek İpek bir iyilik meleğidir. Elini öpmek suç değildir. Bugün olsa yine öperim”

Bu iyilik meleğini boğmaya çabalıyor bugün iktidarın gizli ve açık ortakları. 

Melek Anne son derece vakur ve teslimiyet içinde. 

Evine gelen maaşlı uşaklara ufak bir serzenişte bulunuyor o kadar. 

Utanmak nedir bilirler mi emin değilim ama bakışlarını sağa sola kaçırıyor evini gasp etmeye gelen uşaklar. 

Sağcısıyla solcusuyla, ulusalcısıyla İslamcısıyla tüm kesim dut yemiş bülbül gibi. 

Türkan Saylan’ın sadece evinin aranmasına kıyamet kopartıp olaylardan yıllar sonra bile her fırsatta bunu tepe tepe kullananlar, hayırdan başka hiçbir şey yapmamış olan 70’ini aşkın Melek İpek’in aylarca göz altında tutulmasına, baskı altına alınmasına, 12 yıl cezaya çarptırılmasına seslerini çıkarmıyorlar. 

Şu anki mevcut zalim düzen ne kadar sürer bilmiyorum. 

Siyasal İslamcı çete kendi kendini yemeye başladığında bile, başkalarının acısını önemsemeyeceklerinden eminim. 

Hele hele Ergenekon cenahı.

Zerre kadar vicdanları, adalet hisleri ve ahlakları olmadığından yüzde yüz eminim. 

3 aylık bebeği zerre miktar vicdan sızısı çekmeden hapse yollayanlar, anne ve babasını tutukladıkları üç beş yaşındaki çocukları gözlerini kırpmadan sokakta bırakanların vicdan taşımadığını artık kimse inkar edemez. 

Gözümüzün önünde yaşanıyor her şey. 

Hepimiz şahidiz. 


Mallarına çöken çetenin tetikçileri yarın “biz emir altındaydık” filan diyerek kurtaramaz. Hele hele Türkan Saylan görseli paylaşanlar hiç ağızlarını açmasınlar. 

Çürümüş bir vicdandan daha rezil olan bir şey varsa, yarısı çürümüş olan bir vicdandır!

Kaynak: KaranlıktakiAydınlık

Son güncelleme: 03:37 11.07.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı