• Turkhane Logo

Barcelona referandumun neresinde

Bağımsızlık tartışmasının göbeğindeki bir futbol kulübü.

12:45 01 Ekim 2017 Pazar
Barcelona referandumun neresinde
Bağımsızlık tartışmasının göbeğindeki bir futbol kulübü.

İspanyanın özerk bölgesi Katalonyanın bugün düzenlemeyi planladığı bağımsızlık referandumu etrafında dönen en güçlü tartışmalardan biri, Barcelona futbol kulübünün geleceği ile ilgili.

Katalonyanın bağımsızlığını elde etmesi durumunda Barça olarak adlandırılan futbol kulübü Barcelonanın, İspanyanın profesyonel futbol birinci ligi La Ligada mücadele edip etmeyeceği ile ilgili tartışmalar uzun zamandır sürüyor.

Dünyanın en ünlü ve en fazla sayıda taraftara sahip futbol kulüplerinden biri olan Barça, Katalonyanın en değerli ve büyük kurumlarından biri.

Forbesun 2017nin en değerli futbol kulüpleri listesine göre Barça, 3,64 milyar dolar ile Manchester Uniteddan sonra dünyanın en değerli ikinci kulübü.

Kulübün Facebookta 103 milyondan fazla, Twitterda ise 24,3 milyon kadar takipçisi var.

Kulübün başkan yardımcılarından Carles Villarubí, aynı ligde kalmaya devam edeceklerini ifade etti.

Diğer yandan La Liganın başkanı Javier Tebas ise bağımsızlık sürecinin söz konusu olması takdirinde Barcelonanın nerede oynayacağına kendisinin karar veremeyeceğini söyledi.

Barçanın ezeli rakibi olan Real Madridin teknik direktörü Zinedine Zidanea göre ise Barcelonanın olmadığı bir La Liga hayal bile edilemez.

Öte yandan bu kadar değerli bir kulübün dünyanın herhangi bir ligi tarafından seve seve kabul edileceği de yapılan diğer yorumlar arasında.

KULÜP RESMİ SİYASİ SÖYLEME SAHİP

Barçanın bağımsızlığın gerçekleşmesi takdirinde hangi ligde mücadele edeceği tartışmaları bir yana, futbol kulübünün Katalonyanın bağımsızlık söyleminde nerede durduğu da çokça konuşulan konulardan biri.

Més que un club yani Bir kulüpten fazlası sloganını kullanan Barçayı hedef alan bu tartışmalar, Futbol asla sadece futbol değildir saptamasını akıllara getiriyor.

Barcelona futbol kulübü resmi olarak referandumun düzenlenmesinden yana.

Kulüp, şimdiye kadar siyasi açıdan en sert duruşunu 20 Eylülde Katalan siyasetçilerin gözaltına alınmasının ardından gösterdi.

Barcelonanın internet sitesinden yapılan resmi açıklamada, Ulusa, demokrasiye, ifade özgürlüğüne ve ulusların kendi kaderini tayin etme hakkına tarihi olarak sadık kalan FC Barcelona, bu hakların özgürce yerine getirilmesini engelleyen her hareketi kınamaktadır ifadesi kullanıldı.

Açıklamada ayrıca, Üyelerinin çeşitliliğine sonsuz saygı duyan FC Barcelona, Katalanların çoğunluğunun iradesini desteklemeye devam edecektir, bunu da sivil, barışçıl ve örnek oluşturacak bir şekilde yapacaktır denildi.

Takımın önemli oyuncularından Gerard Piqué ise Twitterdan yazdığı mesajında, #Votarem (Oy vereceğiz) etiketini kullanarak, Bugünden itibaren Pazara kadar barışçıl bir şekilde kendimizi ifade edeceğiz. Onlara hiçbir bahane vermeyelim. Zaten bunu istiyorlar. Yüksek ve güçlü bir şekilde sesimizi çıkaralım dedi.

Ancak gerek Barçanın açıklamasına gerek Piquenin tweetine bağımsızlığa karşı çıkan kulüp taraftarları ve İspanyanın bazı ana akım basın kuruluşlarından tepki geldi.

Barcelona sokaklarında rastladığımız bazı Barça taraftarları da takımlarına duydukları tepkiyi dile getiriyor.

BARÇA BİR ÖRNEK

Spor ve sosyal sorumluluk: Barça örneği adlı makalenin yazarı Josep Maria Canyelles ise kulübün bağımsızlık hareketinin başrolünde bulunmadığı ancak Katalonyanın kendi kaderini tayin etme hakkını savunduğunu belirtiyor.

BBC Türkçenin sorularını yanıtlayan Canyelles, futbol kulübünün tarihi olarak dilini, kültürünü ve milli kimliğini savunarak Katalan sivil toplumunun güçlenmesinde rol oynadığını belirtiyor:

Kulübün önemi, daha az politik olmuş bir toplumun ayrılıkçı talebini destekleyerek değil, onurunu ve sivil haklarını koruyarak güçlenmesini sağlaması.

Canyellese göre kulübün zihniyetindeki en büyük değişim Joan Laportanın kulüp başkanı ve Pep Guardiolanın teknik direktör olduğu dönem ile başlıyor.

Barçanın bu dönem ile beraber kaderci anlayıştan uzaklaşarak güçlü ve başarılı bir futbol kulübüne dönüştüğünü söyleyen Canyelles, bu değişimin Katalan toplumuna da yansıdığını söylüyor.

Barcelonanın bir kulüp olarak İspanya ve Katalonya tarihinde siyasi olarak büyük bir etkisinin olmadığını aktaran Canyellese göre Barçanın stadında görülen sloganlar ve afişler Katalan toplumunda olup bitenlerin bir yansıması.

Ancak bağımsızlık yanlısı bazı Katalanlar ise tam tersine kulübün Katalonyanın bağımsızlığını desteklemek adına sesinin daha çok çıkması gerektiğini savunuyor.

Barcelona sokaklarında konuştuğum kimi Katalanlar, şu aşamada bağımsızlığı elde etmek üzere oldukları tarihi bir dönemeçte bulunduklarını, o yüzden futbolun çok da önem taşımadığını söylüyor.

Hükümet binasının önünde, Katalonya ezilen bir toplumdur pankartıyla oturan Lluís, Artık vakti geldi, bağımsız olacağız. Bağımsız olduktan sonra Barça La Ligada olmuş olmamış umurumda değil. Bu parayla ilgili bir mesele, karıştırmamak gerek diyor.

FRANCO DÖNEMİNDE ÖLDÜRÜLEN İNSANLAR

Şehrin Raval bölgesinde polisin oy kullanmayı engellememesi için sandıkların kurulduğu okulları işgal eden aileler ve vatandaşlarla konuşuyorum.

İçlerinden biri, Futbol aptallar içindir, biz büyük bir sosyal hareketin ortasındayız. Barçanın önemi yok diyor.

Daha genç olan bir başka Katalan ise Barçanın önemli bir kurum olarak daha çok sesini öldürülen bir kulüp. Tabii ki siyasi olarak bağımsızlıktan yana tavır alması gerekir.

Kulübün 1935 yılında başkan seçilen ismi Josep Sunyol, 6 Ağustos 1936da o dönem ülkeyi diktatörlükle yöneten Franconun askerleri tarafından öldürülmüştü.

Solcu bir grup olan Esquerra Republicananın başında olan Sunyol, Madrid yakınlarındaki cumhuriyetçi güçleri ziyaret etmeye gittiği sırada Franconun askerleri tarafından ele geçirilerek öldürülüyor.

Sunyolun hayatını kaybettiği haberi ise Barcelonaya ancak bir hafta sonra ulaşabiliyor.

Son güncelleme: 12:45 01.10.2017
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı