• Turkhane Logo

"Babamızın yokluğunu bir nebze olsun amcamla dindirmeye çalışıyorduk"

Cezaevinde yakalnadığı kanser yenik düşen Cihan Haber Ajansı Uşak muhabiri Mevlüt Öztaş’ın kızları cezaevine gönderilen amcaları Yaşar Öztaş için çağrıda bulundu: "Babamın yokluğunu bir nebze olsun amcamla dindirmeye çalışıyorduk,serbest bırakın."

10:56 27 Aralık 2020 Pazar
Cezaevinde yakalnadığı kanser yenik düşen Cihan Haber Ajansı Uşak muhabiri Mevlüt Öztaş’ın kızları cezaevine gönderilen amcaları Yaşar Öztaş için çağrıda bulundu: "Babamın yokluğunu bir nebze olsun amcamla dindirmeye çalışıyorduk,serbest bırakın."


Cezaevinde kansere yakalanan Cihan Haber Ajansı Uşak muhabiri Mevlüt Öztaş hastalığı son evreye geldikten sonra tahliye edilmiş ve 19 Ağustosta hayata veda etmişti.

Mevlüt Öztaş’ın KHK’lı polis kardeşi Yaşar Öztaş da Yargıtay’ın cezasını onamasıyla cezaevine gönderildi.


Kronosta yer alan haberde, babalarının hayatta kalması için büyük çaba sarf eden Mevlüt Öztaş’ın kızları Büşra ve Rabia Naz Öztaş ile anneleri Gülten Öztaş, cezaevine gönderilen Yaşar Öztaş için çağrıda bulundu.

Gülten Öztaş, eşinin kardeşi Yaşar’ı çok sevdiğini belirterek, “Eğer hayatta olsa ve bu haberi duysaydı, kendi içeri girişinden daha çok üzülürdü. Hatta Yaşar’ın içeriden ilk çıktığını duyduğunda ‘kendim özgür kalmışım gibi hissediyorum, kuş gibi hafifledim’ demişti” ifadelerini kullandı.

DELİL YETERSİZLİĞİNDEN TAHLİYE OLMUŞTU

17 Aralık 2020 tarihinde polis tarafından yeniden cezaevine götürülen Yaşar Öztaş’la ilgili ailesi, “Yargıtay delil yetersizliğinden dolayı kararı bozup eşimi tahliye etmişken, yeni bir delil eklenmemesine rağmen bu sefer sebebini anlayamadığımız şekilde kararı onadı.” sözleriyle yaşanan hukuksuzluğu dile getirmişti.

“HEP YANIMIZDA OLDU, EŞİMDEN SONRA BİR KEZ DAHA YIKILDIM”

Eşinin vefatından sonra Yaşar Öztaş’ın kendilerine çok yardımı dokunduğunu anlatan Gülten Öztaş da bu çelişkiyi hatırlatarak, “Eşim vefat ettikten sonra bize çok yardımı dokundu, en zor anlarımızda yanımızdaydı, destekçimiz oldu. Eşimden sonra bir kez daha yıkıldım” dedi.

“BABAMIN YOKLUĞUNU AMCAMLA DİNDİRMEYE ÇALIŞIYORDUK”

Babasının tahliye ve tedavi olabilmesi için gösterdiği çabayla Türkiye’nin tanıdığı Büşra Öztaş ise amcasının, babalarının ölümünden sonra sığındıkları kişi olduğunu kaydetti. Büşra Öztaş, “Babamın durumu ağırlaştığında, son anlarında amcam hep yanımızdaydı. Evin en büyük çocuğu olarak omuzlarımda taşıyabileceğimden fazla yük varmış gibi hissediyordum. Amcam geldiğinde onun sayesinde biraz olsun güç bulmuş, kardeşlerime ve aileme destek olmaya çalışmıştım. Babama en çok benzeyen kardeşi olması sebebiyle amcam baba yarısından daha fazlası olmuştu bizim için, babamın yokluğunu bir nebze olsun amcamla dindirmeye çalışıyorduk” dedi.

“SANKİ HER ŞEY BAŞA DÖNMÜŞ GİBİ…”

Amcasının cezaevine gönderilmesi haberi üzerine yıkıldığını belirten Büşra Öztaş, şöyle devam etti: “Babamın cezaevi ve hastalık sürecinde büyük bir mücadele vermiş, sonucunda hüsrana uğramıştık. Sanki her şey başa dönmüş, kabus yeniden başlamış gibiydi benim için. Amcamın gidişi sadece kendi ailesini değil, yakın zamandaki büyük kaybımız sebebiyle bizi de derinden üzdü. Yeğenlerim daha çok küçük, babalarının işe gittiğini zannediyorlar. Onları gördüğümde aklıma Ali Yekta geldi, küçücük yaşında ne büyük yük kaldırdı bu çocuklar. Umarım en kısa zamanda ayrı kalan tüm çocuklar anne babasına kavuşur, hasretleri son bulur.”

“ALİ YEKTA BABASIZ KALDI, AMCAMIN ÇOCUKLARI KALMASIN”

Rabia Öztaş da amcasıyla aralarındaki ilişkinin çok farklı olduğundan bahsetti. “Küçüklükten beri kendimi çok yakın hissetmişimdir amcama. Araya mesafeler girdiğinde de aramızdaki bağların kopmasından çok korkmuştum,” diyen Rabia Öztaş, “Babamın hastalığı sürecinde anladım ki aramızdaki bağlar hiç kopmamış. Onun bizi ne kadar çok düşündüğünü, abisi gözlerinin önünde acı çekerken bizler daha kötü olmayalım diye gözyaşlarını nasıl tuttuğunu işte o zaman fark ettim. Bize bir nevi babalık yaptı o süreçte” ifadelerini kullandı.

“AĞABEYİNİN EN KÖTÜ GÜNLERİNİ YAŞADIĞI CEZAEVİNE GÖNDERDİLER”

Kendilerine destek olan amcalarının cezaevine girmesiyle yalnız kaldıklarını da vurgulayan Rabia Naz Öztaş, “Babamızı kaybetmek çok büyük bir acıydı. Ama bize destek olan amcamız vardı yanımızda. Babamızın yokluğunu hafifletmeye çalışan, iki tane evladı varken kendine dört evlat daha edinen bir amcamız vardı. Ama o daha abisinin yaşadıklarını atlatamamışken ağabeyinin en kötü günlerini yaşadığı cezaevine gönderdiler amcamı” dedi.

“AMCAMIZIN DA BENZER ŞEYLER YAŞAMASINI ARTIK KALDIRAMAYIZ”

Amcasının dört duvar arasında sürekli ağabeyini düşüneceğini tahmin ettiğini belirten Rabia Öztaş, “Her saniye aklına geliyordur eminim. İnsan yalnız kaldığında acılarıyla yüzleşir. Orada dört duvar arasında sürekli babamı düşünmek ne kadar yıpratır onu. Bunları düşünmek bile çok korkutucu geliyor. Babamın da birçok hastalığı içerde yaşadığı sıkıntılardan dolayı çıkmıştı ortaya. Amcamızın da benzer şeyler yaşamasını artık kaldıramayız” diye konuştu.

“İKİ KIZI, ALİ YEKTA GİBİ BABA ÖZLEMİYLE AĞLAMASIN…”

Amcasının biri 6 diğeri 4 yaşında iki kızı olduğunu anlatan Rabia Öztaş, “İki kızı var amcamın, biri Ali Yekta’yla yaşıt, onlar için çok zor. Ali Yekta şu an her gün babamın resimlerine bakıp ağlıyor. Ben kuzenlerimin de her gün baba özlemiyle ağlamalarını, babalarını gördüklerinde bir yabancıymış gibi bakmalarını istemiyorum” dedi.

Babasının, cezaevindeyken kardeşinin tutuklandığını ilk duyduğunda ağladığını anlatan Rabia Öztaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Amcam ilk cezaevine girince bunu babama söylediğimizde çok büyük panik ve endişe içinde gözyaşlarını saklayamamıştı bizden. Bu haberi tekrar duyduğumda aklıma babamın o hali geldi, şimdi nasıl söyleyeceğiz, nasıl üzülür diye düşündüm vefat ettiğinin bilincinde olmama rağmen.”

“BABAM ÖLDÜĞÜNDE ‘BİZİ YALNIZ BIRAKMA’ DEDİM, ‘ASIL SİZ BENİ YALNIZ BIRAKMAYIN’ DEDİ”

“En zor sıkıntılı sürecimizde koştu geldi, bize sahip çıktı, yol gösterdi, bizi düşünerek acısını o da içine gömdü gözyaşlarını içine akıttı. O da bizim gibi babasını kaybetmişti bir nevi. O gün hepimizi toparlamaya çalıştı, bize uzanan el oldu. Antalya’ya dönmesi gerektiğinde sıkı sıkı sarılıp ‘bizi yalnız bırakma amca’ dedim o da ‘kızım asıl siz beni yalnız bırakmayın’ dedi. Şimdi onu da aldılar. Bu zor süreçte, bu psikolojiyle cezaevinde dört duvar arasında bir insan nasıl dayanır bu acıya? Bize tekrar tekrar bu acıları yaşatmayın. Kuzenlerim de baba hasreti çekmesin, amcam ailesine, bize, özgürlüğüne kavuşsun.”

Son güncelleme: 10:56 27.12.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı