Ali Koç’un tribünden aşağı atlaması derbinin önüne geçti. Trabzon Sörlot’la attı, Uğurcan’la 1 puanı tuttu. Beşiktaş bu seneyi de unuttu. Başakşehir derbi haftasında zirveyi kaptı.
Süper Lig’in 23. haftasında futbol heyecanı adeta tavan yaptı. Zirve yarışı içinde olan 7 takımın 6’sı birbiriyle oynadı. Sivas-Alanya(1-0) maçı ile başlayan seri Beşiktaş-Trabzonspor(2-2) ile devam etti. Fenerbahçe-Galatasaray (1-3) mücadelesiyle son buldu.
Böyle bir hafta uzun yıllar yaşanmamıştı. Futbol kalitesi çok tatmin edici olmasa da saha içindeki rekabet alkış aldı. Özellikle Beşiktaş-Trabzonspor düellosu nefesleri kesti. Hem pozisyon hem de golleriyle alkışı hak eden bir mücadele oldu. Sivasspor 29 hafta sonra penaltı ile galip geldi. Haftanın maçında ise Galatasaray, Fenerbahçe’yi yenerek 20 yıllık Kadıköy kilidini kırdı. Başakşehir’de 90+1’de Skrtel’in attığı golle liderlik koltuğuna oturdu.
TERİM 20 YILLIK DEFTERİ KAPATTI
Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin Türk futbolunda ayrı bir yeri var. Hele iki takım da zirveye oynadığında toplumun büyük bir kısmını etkisi altına alıyor. Rekabet duygusu doğal güçlü bir şekilde ortaya çıkıyor. Pazar günü Kadıköy’de Aralık 1999’dan bu yana devam eden bir hikayenin noktası konuldu. Galatasaray, Fenerbahçe’yi 20 yıl sonra 3-1 yenerek eski defteri kapattı. Artık rekabette yeni bir sayfaya geçildi. Fatih Terim ve oyuncuları bu 90 dakikaya Ersun Yanal ve takımından daha iyi hazırlanmıştı. Fenerbahçe açısından kritik bir maçtı ve kaybedilen 3 puan camianın şampiyonluk beklentisini törpüledi. Taktik disiplin olarak iyi hazırlanan Sarı-Kırmızılı takım hem kazandı hem de şampiyonluğun en güçlü adayı durumuna geldi.
ALİ KOÇ’U TRİBÜNDEN AŞAĞI ATLATAN BASKI
Fenerbahçeliler başkan Ali Koç’a büyük haksızlık yapıyor. Derbi maçta koca kulübün başkanını locasından aşağı atlamaya götürecek kadar zorlamaları kabul edilebilir değil. Olayın sadece Koç’u istifaya davet etmenin bir sonucu olarak görmek yanlış. Koç’un dünya basınına haber olmasını sağlayan tepki silsilesinin arkasına bakmak gerekiyor. Nihayetinde sahadaki sonucun tek sorumlusu Ersun Yanal ve futbolcular. Buna rağmen Ali Koç’un hedefe alınmasını Aziz Yıldırım-Ali Koç kongresinde aramak lazım. Geçmişte Yıldırım, ‘satılmış köpekler’ dediği grubun kim olduğunu biliyorsa bugünde Ali Koç kendisine yönelik tepkinin neden ve nereden geldiğini çok iyi biliyor. Saray siyasetçileri de son düdükle birlikte hedefi belirledi. Kulübün ekonomik olarak belini bükenler sessiz bir şekilde kenara çekilip Koç aleyhtarlığını tribün üzerinden yapması ‘başarısız olsun çeksin gitsin’ demenin bir başka yolu. Ali Koç bunu yapar mı? Asla.. O zaman yapılacak ilk işi söyleyelim.. Ersun Yanal ile bu iş yürümez… Zaten Alex dedikoduları da aldı başını yürüdü…
SÖRLOT VE UĞURCAN ŞAMPİYON YAPAR MI?
Trabzonsporlular, Beşiktaş karşısında takımın oynadığı futbola bakıp deplasmanından 1 puan çıkarmasına sevinmeli. Hatta Sörloth ve Uğurcan gibi iki oyuncuya sahip olduğu için mutluluk duymalı. Birisi attı, birisi tuttu ve Kara Kartal gibi sürekli hücum eden bir takıma karşı puan almayı başardı. Bordo-Mavili takım şampiyon olabilir mi? Elindeki kadro kalitesi bunun için yeterli. 30. haftada oynanacak Galatasaray-Trabzon maçı ‘o sene bu sene’ mi sorusunun cevabı olacak. O seneye bu sene yakınlar mı? Evet hem de hiç olmadıkları kadar.
Dolmabahçe’deki Trabzonspor maçı Beşiktaş’ın küçükte olsa umutlarını ileriye taşıması açısından önemli bir 90 dakikaydı. Ancak galibiyet gelmedi. Siyah-Beyazlı taraftarlar sahadan mutsuz mu ayrıldı? Hayır. Beşiktaş camiasında kazanmak kadar oynanan futbol da çok kıymetlidir. Eğer sahada takım 10’larca pozisyona girip, 2 de gol atıp sahadan beraberlikle ayrılıyorsa oyunun hakkını vermiş demektir. Sergen Yalçın’ın oynattığı futbol sınıfı geçti. Ligin geri kalanının ne getireceğini hep birlikte izleyeceğiz.
HALİL UMUT MELER 50 DAKİKADA 36 DÜDÜK ÇALDI
Fenerbahçe-Galatasaray maçını yöneten hakem Halil Umut Meler ile ilgili hakem hocaları değerlendirmelerini yaptı. Penaltılar için doğru diyen de oldu yanlış karar diyen de. Kartlar konusunda eleştiri getiren de. Gerilimli bir atmosferde 34 yaşında genç bir hakemin çalacağı her düdük problemli olarak görülebilir. Teknik adamlar, futbolcular, tribünler baskı altına almak için her türlü hamleyi yapabilir. Fatih Terim’in neredeyse hakemin yaşı kadar sadece hocalık yapmışlığı var. Meler ileride belki çok iyi olacak. Ancak bir maçta 36 düdük çalmak toplam oynanan 103 dakikada topla sadece 50 dakika oynanmış olması affedilir gibi değil. Hakemin asli görevlerinin başında topun daha çok oyunda kalmasını sağlamak var. Neredeyse her 1.5 dakikada bir oyun durmuş. Bunda iki takım oyuncularının payı var mıdır? Elbette vardır… 11 sarı ve 3 kırmızı kart bize yol gösterecektir. Önemli olan kartlar çıkmadan önce önlemi almaktır. Oyuncuları frenlemek karttan önce iletişim kurmayı ve pozitif enerjiyi aktarmayla olur.
BAŞAKŞEHİR VE SİVAS ARADAN SIYRILABİLİR
Başakşehir 90+1’de Skrtel’in attığı golle Rizespor deplasmanından 3 puan çıkarmayı başardı. Trabzon’un İstanbul’da 2 puan bırakmasıyla da zirveye oturdu. Turuncu-Lacivertli takım Avrupa ile birlikte Ligi’de götürmeye çalışıyor. Diğer takımlara göre bu bir dezavantaj olarak görünüyor. Lizbon’dan 5 saatlik yolculuk sonrası Rize’ye gidip 90+1’de de olsa kazanmak bu haftanın özelinde çok kıymetli oldu. Liderlik koltuğuna oturdu.
Sivasspor, yarış içinde bulunan Alanyaspor’u evinde 1-0 mağlup etti. Nasıl mı yendi ? Tabi ki penaltıyla. Kırmızı -Beyazlı takım 29 hafta boyunca penaltı kullanmadı. Rakiplerinin 10 penaltı kullandığı yerde hiç penaltı atmamak ve zirveye tutunmaya çalışmak kolay değil. Rıza Çalımbay’ın ısrarla üzerinde durduğu olay buydu. Verilen penaltı doğruydu.. Ya penaltı gündeme getirilmemiş olsaydı? Sivas’ın 2 puanı daha haybeye gitmiş olabilirdi.
SÜPER LİG 23.HAFTA PUAN DURUMU
