• Turkhane Logo

Financial Times yazarı Gardner: Buyurgan Erdoğan hafta sonu bir 'Trump anı' yaşadı!

Financial Times yazarı David Gardner, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası Başkanı'nı değiştirme ve İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararlarını bir 'Donald Trump anı' olarak niteledi.

15:22 24 Mart 2021 Çarşamba
Financial Times yazarı Gardner: Buyurgan Erdoğan hafta sonu bir 'Trump anı' yaşadı!
Financial Times yazarı David Gardner, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası Başkanı'nı değiştirme ve İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararlarını bir 'Donald Trump anı' olarak niteledi.


Financial Times (FT) gazetesinin dış politika yazarı David Gardner, Türkiye siyasetindeki son gelişmeleri Erdoğanın öfke nöbeti bir zayıflık göstergesi başlıklı bir makaleyle kaleme aldı.

Gardner, AKPli Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğanın haftasonu kararnamesiyle bir Donald Trump anı yaşadığını yazarken, Merkez Bankası Başkanını görevden almasını ekonomik intihar olarak niteledi; İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararının da Türkiyenin bütün vatandaşlarını koruyan bir demokrasi olarak itibarından geriye kalanları da yok etme tehlikesi içerdiğini yazdı.


İKTİDAR PARTİSİNDEN ÇOK MUHALEFET PARTİSİ GİBİ

Erdoğanın 2019’daki yerel seçimlerde büyük kentlerin birçoğunu kaybettikten sonra İslamcı ve aşırı milliyetçi seçmenin desteğini pekiştirmeyi amaçlayan hamlelere odaklandığı yorumu yapan Gardner, İçi boşaltılmış bir AKP,  iktidardaki üçüncü on yılına girecek bir iktidar partisinden çok bir muhalefet partisine benziyor. Bu bir güç gösterisi ama aynı zamanda da kırılganlık göstergesi dedi.

DONALD TRUMP GİBİ ÖFKE NÖBETİ GEÇİRDİ

Gardnerın makalesi şu sözlerle başlıyor: Türkiyenin buyurgan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cumartesi sabahının erken saatlerinde bir Donald Trump anı yaşadı. ABD’nin eski başkanının Twitter’da geçirdiği sinir krizlerinin yerine, Erdoğan kararnameler çıkardı. İlki, yani Merkez Bankası Başkanını kovması, ekonomik intihar anlamına gelebilir. İkincisi, yani Türkiye’nin yaklaşık 10 yıl önce ilk imzalayan ülke olduğu ve kadına karşı şiddeti engellemeyi amaçlayan anlaşmadan çıkması, ülkenin bütün vatandaşlarını koruyan bir demokrasi olarak itibarından geriye kalanları da gömme tehlikesi içeriyor.

ÜZERİNE TİTRENEN ALBAYRAK, HAFTASONU KAZAZEDESİ OLUVERDİ

Makalede Berat Albayrakın bakanlık döneminden bu yana Türkiyenin yaşadığı döviz krizini, tüketime ve ucuz krediye dayalı büyüme politikasını, faizlerin tüm kötülüklerin anası gibi görüldüğünü ve TLyi savunmaya çalışıp başarısız olunurken 100 milyar dolardan fazla paranın yandığını anlatan Gardner, Üzerine titrenen Albayrak bir anda, bir diğer haftasonu kazazedesi oluverdi dedi. FT yazarı, Naci Ağbalın başkanlığında Merkez Bankasının Türkiyenin para politikalarına duyulan güveni yeniden tesis ettiğini Ağbalın da faizleri yüzde 19a çıkarması sonrası görevden alındığını yazdı.

EGZANTRİK EKONOMİ POLİTİKASI MUAZZAM DERECEDE RİSKLİ

Merkez Bankasının yeni başkanı Şahap Kavcıoğlunu az tanınan bir bankacı, eski bir milletvekili ve bir AKP tabloidinde köşe yazarı olarak niteleyen ve faizleri düşürmesinin beklendiğini belirten Gardner, makaleye şöyle devam etti: Egzantrik para politikalarına geri dönüş muazzam riskler taşıyor. Türkiyenin döviz rezervleri düşük, mevduatların yarısının dolar üzerinden olduğu yerel bankalarla karmaşık swap anlaşmalarına güveniliyor. Türkiyenin bu yıl yaklaşık 180 milyar dolarlık dış borcu yeniden finanse etmesi gerekiyor. Doğu Akdenizdeki deniz sınırları nedeniyle Avrupalı müttefikler ve ABDyle yaşanan tartışmalar, bir NATO üyesi olarak Rus yapımı füzelerin alınması ve İran yaptırımlarının delinmesi, Türkiyeyi cezalandırıcı önlemlere açık hale getiriyor.

KADINLARIN KORUMASINI BİR KALEMDE KALDIRDI

Gardner, makalesinde İstanbul Sözleşmesinden cumhurbaşkanı kararıyla çekilme adımını da şöyle değerlendirdi: Fakat Erdoğanın para politikalarındaki kötü sürprizi, kadınlara karşı şiddetle mücadele etmeyi amaçlayan Avrupa Konseyi sözleşmesinden çekilme kararının yanında neredeyse önemsiz kalıyor. 2014te cumhurbaşkanlığına yükselmesinden bu yana giderek otokratikleşen Erdoğan, günde neredeyse üç kadının öldürüldüğü Türkiye nüfusunun yarısının hâlâ kırılgan olan korumasını bir kalemde kaldırdı.

AİHM KARARLARI SERİ ŞEKİLDE GÖRMEZDEN GELİNİYOR

Makalenin bu noktasında yazar Elif Şafakın Çok karanlık bir tünelin içinden geçiyoruz. Demokrasiyi kaybettiğinizde ilk giden şeyler kadın ve azınlık hakları olur sözlerine yer veren Gardner şöyle devam etti:

Bu adım, Erdoğanın hukukun üstünlüğünü ülke içinde ve dışında küçümsemesinin son örneği. Türkiye yargısının bağımsızlığını neredeyse tamamen yok etti. Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş gibi siyasi tutukluların serbest bırakılmasını talep eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarını seri bir biçimde görmezden geliyor.

ETRAFI SARAY MENSUPLARIYLA SARILDI

Bağımsız yardımcılarını uzaklaştırdıktan etrafı saray mensuplarıyla sarılı hale gelen Erdoğan, tutarlı bir politika belirleme yeteneğini neredeyse tamamen kaybetti. Bunun yerine, İstanbul ve Ankara da dahil olmak üzere 2019’daki yerel seçimlerde Türkiye’nin büyük kentlerinin birçoğunda kontrolü kaybettikten sonra, İslamcı ve aşırı milliyetçi seçmenin desteğini pekiştirmeyi amaçlayan hamleler yapmaya odaklandı. İçi boşaltılmış bir AKP,  iktidardaki üçüncü on yılına girecek bir iktidar partisinden çok bir muhalefet partisine benziyor. Bu bir güç gösterisi ama aynı zamanda da kırılganlık göstergesi. 

Son güncelleme: 15:22 24.03.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı