• Turkhane Logo

Dünya Basın Özgürlüğü Günü: İşten atma, tehdit, sansür, tutuklama…

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ne Türkiye'de gazeteciler tehdit edilme, işinden olma, sansür edilme, hukuksuz yargılanma veya tutuklanma tedirginliği altında girdi.

11:00 03 Mayıs 2020 Pazar
Dünya Basın Özgürlüğü Günü: İşten atma, tehdit, sansür, tutuklama…
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ne Türkiye'de gazeteciler tehdit edilme, işinden olma, sansür edilme, hukuksuz yargılanma veya tutuklanma tedirginliği altında girdi.




Türkiye’de gazeteciler bu yıl da 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ne işinden olma, sansür edilme, yargılanma veya tutuklanma tedirginliği altında girdi.


Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün Dünya Basın Özgürlüğü 2020 Endeksi’nde 180 ülke arasında 154. sırada yer alan Türkiye’de 100’ün üzerinde gazeteci hâlâ cezaevlerinde.

Bu yıl da hala en fazla gazetecinin tutuklu olduğu ülkeler arasında yer ilk sıradaki yerini koruyan Türkiye’de basın özgürlüğünü sınırlayan gerekçelere yenileri ekleniyor. Koronavirüs salgını sürecinde, yerel habercilerden 12’si “panik ve korku yaymak” şüphesiyle gözaltına alınması bile gelinen durumu özetliyor.

Bianet‘te yer alan Ocak- Şubat-Mart 2020 dönemine ilişkin BİA Medya Gözlem Raporu, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Birinci Yargı Paketi’nden ikna olmayıp “nitelikli izleme”ye almaya karar verdiği Türkiye’de, en az 121 gazetecinin Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve Sermaye Piyasaları Kanunu gibi 25 farklı düzenleme kapsamında toplam 9 ağırlaştırılmış müebbet, 4 müebbet ve 1501 yıl 8 ay hapis cezası tehdidiyle, yedi gazetecinin de toplam 1 milyon 560 bin TL tazminat istemiyle yargılandığı gösteriyor.

BEŞ YILDA 62 GAZETECİYE CUMHURBAŞKANINA HAKARET İDDİASIYLA CEZA

Ayrıca, 180 ülkenin yer aldığı RSF Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde kendisine 154. Sırada yer bulan Türkiye’de en az 62 gazeteci, Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği Ağustos 2014’ten bu yana, “otoriterliğin sembolü” haline gelen TCK’nın 299. maddesi uyarınca hapis veya parayla cezalandırıldı.

BİA Medya Gözlem Raporu, “öldürülen gazeteciler”, “hapisteki gazeteciler”, “saldırı, tehdit”, “cezasızlık”, “soruşturma ve davalar”, “hakarete dair ceza ve tazminat davaları”, “Basın İlan Kurumu”, “yasaklamalar, kapatmalar, toplatmalar”, “Habercilik”, “Anayasa Mahkemesi”, “AİHM”, “RTÜK” ve “İşsiz bırakılan gazeteciler” başlıklarından oluşuyor.

HAPİSTEKİ GAZETECİLER: ADALETSİZLİKTEN SONRA KORONAVİRÜS

Ocak-Şubat-Mart 2020 döneminde Türkiye, Terörle Mücadele Kanunu (TMK), “örgüte üye olmamakla birlikte yardım”a dair Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 220/7. maddesi, “Cumhurbaşkanı’na hakaret”e dair TCK’nın 299. Maddesi gibi düzenlemelerden sonra, son olarak da altı gazetecinin “Libya’da ölen bir MİT mensubunun cenazesi”ne dair tek bir haber nedeniyle MİT Kanununa muhalefetten tutuklanmasına tanıklık etti. Gazeteci Hakan Aygün de, bir twitiyle “kin ve düşmanlığa tahrik ettiği” iddiasıyla tutuklandı.

Adalet Bakanlığı, Çin’de ortaya çıkıp dünyaya yayılan, Türkiye’de Mart’ta kendisini göstermeye başlayan Covid-19 salgını nedeniyle tüm mahpuslar için aile ziyaretlerini askıya aldı; yerine haftada bir 10 dakika olan haftalık telefon haklarının ikiye çıkarıldığını açıkladı. Medya Gözlem Raporu yayımlandığında, tutuklulukları Terörle Mücadele Kanunu (TMK) mevzuatına dayandırılan bu gazetecilerin, koronavirüs tehdidi dolayısıyla 90 bin kişinin tahliyesini öngören İnfaz düzenlemesinden muaf tutulması öngörülüyordu. Bu durumda, 70 yaşını aşan gazeteci Ahmet Altan ve kronik rahatsızlıkları olan Mümtazer Türköne ile Ziya Ataman’nın yanı sıra onlarca medya temsilcisi salgının yarattığı tehlikeyle yüz yüze bırakılmış olacak.

CEZA DAVALARI: 121 SANIĞA HAPİS TEHDİDİ

Ocak-Şubat-Mart 2020 döneminde görülen 74 duruşmada 121 gazetecinin, silahlı terör örgütüyle bağlantılı suçlar ve cumhurbaşkanına hakaret başta olmak üzere toplamda 25 farklı suçlama nedeniyle yargılanmasına devam edildi.

Dokuz gazeteci veya medya temsilcisinin, gazetecilik veya politik davalar kapsamında “Devletin birliğini bozmak” suçlamasıyla yargılandığı davada karar çıktı; sekizinin “Casusluk” veya “Devlete ait gizli belgeleri temin ve yayımlamak” iddiasıyla toplam 225 yıl hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi. 1 Ocak’tan itibaren 20 yargılamanın yerel mahkeme, 3’ünün ise istinaf aşaması sona ererken 30 gazeteci hakkında karar verildi. Geçtiğimiz üç ayın yargılama hükümlerine yansıyan bilançosu 18 beraat kararı, 13 hapis cezası ve 2 adli para cezası oldu.

Bu üç ay içinde 57 gazeteci, “örgüt yöneticiliği”, “örgüt üyeliği”, “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek”, “örgüte yardım” gibi suçlamalar nedeniyle toplam 906 yıl hapisle yargılanması gündemdeydi. Bu davalardan 4’ü sona ererken 3 gazeteci toplamda 18 yıl 9 ay hapis cezası aldı. Terör örgütü üyeliğinin yanı sıra devletin birliğini bozmak suçlamasının da yer aldığı davada yargılanan 3 gazetecinin dosyaları ayrılarak beraatlerine karar verildi.

55 gazeteci veya medya çalışanı “örgüt propagandası”, “örgüt açıklamalarına yer vermek” veya “terörle mücadele edenin kimliğini açıklayarak hedef göstermek” gerekçeleriyle toplam 275 yıl hapisle yargılandı. 50 gazeteci terör örgütü propagandası, 37’si ise terör örgütü üyeliği isnadıyla karşı karşıya idi. Yargılamalar sonucunda altı gazeteci beraat ederken yedisi toplam 11 yıl 2 ay 8 gün hapse mahkum edildi. 3 gazeteci için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve bir gazeteci için cezanın infazının ertelenmesine karar verildi. Toplamda 3 yıl 2 ay hapis cezası alan iki gazeteci için ertelemeye yer olmadığına karar verildi.

“Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla sekiz, “devlet organlarını aşağılama”, daha sık bilinen adıyla 301. madde, kapsamında yargılanan altı; terörle mücadelede yer alan kamu görevlilerini hedef gösterme ile suçlanan beş gazetecinin davaları da rapora yansıdı.

Tüm bu suçlamalardan 121 gazeteci için istenen cezaların toplamı 9 ağırlaştırılmış müebbet, 4 müebbet ve 1501 yıl 8 ay hapis cezası oldu. Sanık sayısı ve cezalara ilişkin bu hesaplamaya “Cumhurbaşkanı’na hakaret”e dair yargılamalar dahil değil.

İKİ GAZETEYE DAHA İLAN KESME CEZASI

Basın İlan Kurumu (BİK), Gaziantep Üniversitesi’nin hazırladığı ve bölgede çalışan gazetecilerle görüşülerek hazırlanılan Mezopotamya Haber Ajansı kaynaklı “Eylem Planı Rapor” haberi nedeniyle Evrensel gazetesine 10 gün ilan kesme cezası verildi. Ayrıca, BirGün gazetesi “Bazı haberlerde yayın kaynağının kullanılmaması” gerekçesiyle, Evrensel gazetesi de “haber başlıkları”nın gerekçe gösterildiği bir karar nedeniyle toplam 49 gün boyunca ilandan oldu.

177 BASIN KARTI YA BEKLEMEDE YA İPTAL

Ocak-Şubat-Mart 2020 döneminde, üç haber sitesi sansürlendi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Kanal İstanbul güzergahında arazi aldığına yönelik çıkan 232 haber linkine (Cumhuriyet.com.tr, Bianet.org, Diken, BirGün, Artı Gerçek, Gazete Duvar, T24, Odatv, Sputnik Türkiye, Evrensel, Halk TV, Tele1, Gerçek Gündem, vs) erişim engeli getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın, “50 bin dolarlık çantası”; Konya’da bir TIR şoförünün geçim sıkıntısından kendini asması gibi içeriklere bu dönemde erişim engeli getirildi. Birkaç sayfasında Türkiye aleyhinde ifade barındırdığı gerekçesiyle iki yıl sekiz ay süreyle Türkiye’de sansürlü olan Wikipeia sitesi, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararının ardından erişime açıldı.

Bu dönemde, Türkiye’de görevli uluslararası medya temsilcilerinden 150’den fazlası, oturum hakkı da sağlayan ve 31 Aralık 2019’da süreleri dolan basın kartları yenilenmiş değil. Ayrıca, eleştirel medya kuruluşlarında çalışan 27 gazetecinin basın kartı iptal edildi.

TÜRKİYE AİHM’DE MAHKUM, AVRUPA KONSEYİ İZLEMEDE

Ocak- Mart 2020 döneminde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), sekiz gazetecinin yaptığı başvuruda Türkiye’yi ifade özgürlüğünün ihlal etmekten mahkeme giderleri dahil toplam 10 bin 200 avro (yaklaşık 76 bin 500 TL) tazminata mahkum etti. Türkiye’nin mahkumiyetine kaynaklık eden düzenlemeler “örgüt propagandası” ve “hakaret”e dair hükümler oldu.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AKBK), “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “kamu görevlisine hakaret” gibi dosyalarda özellikle gazeteciler dahil olduğunda ifade özgürlüğüne ilişkin yargılamalarda sorunlar tespit ettiği Türkiye’yi nitelikli izlemeye aldı; Türk Ceza Kanunu ile Terörle Mücadele Kanunu dahil birçok yasa maddesinin de gözden geçirilmesini talep etti.

BİA Medya Gözlem Raporu’nun tamamını okumak için tıklayınız.

Son güncelleme: 11:00 03.05.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı