• Turkhane Logo

‘Yürürlükteki anayasa 15 Temmuz darbe girişiminin ürünü’

Anayasa Hukukçusu ve CHP Milletvekili Kaboğlu, 2017’deki Anayasa değişikliğinin de 15 Temmuz darbe girişimi ürünü olduğunu belirtti. Kaboğlu, “Olağanüstü Hal Anayasa değişikliği yapılmak ve kamudan büyük tasfiyeler için kullanıldı” dedi.

12:59 28 Mayıs 2020 Perşembe
‘Yürürlükteki anayasa 15 Temmuz darbe girişiminin ürünü’
Anayasa Hukukçusu ve CHP Milletvekili Kaboğlu, 2017’deki Anayasa değişikliğinin de 15 Temmuz darbe girişimi ürünü olduğunu belirtti. Kaboğlu, “Olağanüstü Hal Anayasa değişikliği yapılmak ve kamudan büyük tasfiyeler için kullanıldı” dedi.



Anayasa Hukukçusu İbrahim Kaboğlu, ARTI TV’de katıldığı programda önemli mesajlar verdi. Darbelerin sadece silahla yapılmadığını, sivil darbe örneklerinin de olduğunu söyledi.

“DARBELERİN SADECE SİLAHLA OLMADIĞINI BİLMEK GEREKİR”


27 Mayıs 1960 darbesinin sonuçlarıyla çok ağır bir darbe olduğunu kaydeden Kaboğlu, “Bugün 60 yıl öncesini, 27 Mayıs’ı tartışırken, darbenin neden olmaması gerektiğini askeri darbenin ve sonuçlarının bu şekilde sonuçlanmaması gerektiğini ortaya koyarken, esasen darbenin sadece silahlı ve askeri darbe olmadığını, sivil darbeler de olduğunu, sivil darbelere farklı adlar verildiğini, anayasal darbe, hükümet darbesi saray darbesi gibi isimler verildiğini de hatırlamak gerekir” dedi.

“TÜRKİYE’NİN TEMEL SORUNU DÜRÜSTLÜK”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ilgili eleştirileri de dile getiren CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, şunları söyledi:

“Diyebilirsiniz ki ben Sayın Erdoğan’ın kurduğu anayasal düzeni savunuyorum çünkü, bu tek kişi yönetimi Türkiye’yi daha iyi yönetiyor. Bu denebilir, bunu savunabilir, buna saygı duyulur. Fakat bu söylemeden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çok iyidir, en demokratik hükümet sistemidir biçiminde bir açıklama yaptığınız aman hem dürüstlük ilkesinden uzaklaşıyorsunuz hem de siyaset biliminin ve anayasa hukukun verilerini çarpıtmış oluyorsunuz. Şu an Türkiye’de karşı karşıya olduğumuz temel sorun bu dürüstlük sorunudur, bunu öncelikle aşmamız gerekiyor.”

“27 NİSAN MUHTIRASI DA SUÇTU AMA YAPTIRIMI OLMADI”

27 Mayıs 1960 darbesinin konuşulduğu günlerde 27 Nisan e-muhtırasının gündeme gelmemesini de eleştiren Kaboğlu, “27 Nisan 2007 muhtırası da bir suçtu ama bir yaptırımı olmadı. Muhtırayı yayınlayan Genelkurmay Başkanı Dolmabahçe görüşmesinde kalan sırlarıyla aramızdan ayrıldı. 27 Mayıs’ı yargılarken esasen son muhtıranın sonuçlarını da hatırlamamız gerekir” dedi.

İbrahim Kaboğlu, Türkiye’nin 2014’ten bir ayasasızlaştırma süreci yaşadığını kaydederek, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yapılan Anayasa değişikliğinin de iktidar tarafından kullanıldığını kaydetti. Kaboğlu, şunları söyledi:

“Bugün Türkiye’de yürürlükte olan 2017 anayasa değişikliği 15 Temmuz darbe girişiminin bir ürünüdür. Olağanüstü Hal Anayasa değişikliği yapılmak ve kamudan büyük tasfiyeler için kullanıldı. Darbe konusunda bir değerlendirme yaparken bunun sonuçlarından kimin nasıl yararlandığına da iyi bakmak gerekir. Biz bunu ortaya koyamazsak, şu anda yaşamakta olduğumuz durumun ne olduğu konusunda, demokratik olup olmadığı veyahut da sivil darbeler zinciri yaşayıp yaşamadığımız, veyahut 2014’ten bu yana Türkiye’nin yaşamakta olduğu anayasasızlaştırma sürecinin sürüp sürmediği konusunda sağlıklı tartışma yapamayız.”

Son güncelleme: 12:59 28.05.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı