• Turkhane Logo

Siyasi mahkumların çocukları ‘Adalet Zinciri’ ile özgürlük istedi

Meclis’te kabul edilen ama siyasi suçluları kapsamadığı için binlerce kişinin cezaevlerinde kalmasına neden olan yeni infaz yasası sosyal medya üzerinden ilginç bir şekilde eleştirildi.

09:04 22 Nisan 2020 Çarşamba
Siyasi mahkumların çocukları ‘Adalet Zinciri’ ile özgürlük istedi
Meclis’te kabul edilen ama siyasi suçluları kapsamadığı için binlerce kişinin cezaevlerinde kalmasına neden olan yeni infaz yasası sosyal medya üzerinden ilginç bir şekilde eleştirildi.



Düzenlemenin kapsamadığı siyasi mahkumların çocukları Twitter üzerinden birbirlerine çağrıda bulunarak adalet çağrısında bulundu. Paylaşımlarda cezaevinde bulunanların babalarının fedakarca yaptığı işler gündeme getirildi. Ayrıca babalarının mesleklerini hakkıyla yapma yerine, adam öldürmeleri ya da dolandırıcılık yapmaları halinde yasadan faydalanıp dışarıda olacakları da vurgulandı. Sosyal medyada oluşturulan zincire birçok kişi katıldı.




İşte onlardan bazıları;

Gazeteci Zafer Özcan’ın kızı Ebrar Beyza Özcan:  Babam gazeteciydi. Sayısız ülkeye haber ve hikaye toplamaya gitti. Pek çok insanın sesi oldu, acılarını ve başarılarını duyurdu. Onun gazeteciliğinden övgüyle söz edenler, haksız tutukluluğuna tek kelam etmedi. Yazmayıp öldürse şimdiye yanımızda olurmuş.

  Babam gazeteciydi. Sayısız ülkeye haber ve hikaye toplamaya gitti. Pek çok insanın sesi oldu, acılarını ve başarılarını duyurdu. Onun gazeteciliğinden övgüyle söz edenler, haksız tutukluluğuna tek kelam etmedi. Yazmayıp öldürse şimdiye yanımızda olurmuş. @afffraaaa söz sende https://t.co/RUZuCgHVfo — ebrar beyza (@ebrarzcn) April 21, 2020

Savcı Sadrettin Sarıkaya’nın oğlu Seyfullah Sarıkaya:  Babam savcıydı. Gece gündüz hafta sonu demeden çalışırdı. Millet adalete aç der hakkıyla görevini yapmaya çalışırdı. Şimdi ise kendisi yıllardır adalete aç. Mesleğini hakkıyla değil de dolandırıcılık olarak yapsaydı şimdi dışardaydı.

Hakim Mehmet Karababa’nın kızı Ayça Karababa: Babam hakimdi. Yıllarca terörle mücadelede canla başla görev alan, hakkı savunmak ve hukuk öğretmek için yola çıkan 49 yargı mensubundan biri olmak yerine elinde silahla annemi vursaydı şu an bizimle beraber olacaktı.

  Babam hakimdi. Yıllarca terörle mücadelede canla başla görev alan, hakkı savunmak ve hukuk öğretmek için yola çıkan 49 yargı mensubundan biri olmak yerine elinde silahla annemi vursaydı şu an bizimle beraber olacaktı.
Sizde durum nasıl? @mehmetasimatli https://t.co/2iMOg7T9b0 — Ayça Karababa (@Aycakrbb) April 21, 2020

Gazeteci Mehmet Kamış’ın oğlu Alper Kamış:  Babam gazeteciydi. Yöneticisi olduğu gazete, tirajı 1 milyona ulaşınca dönemin başbakanı kutlamaya gelmişti. Şimdi kendisinin müşteki olduğu dosyada 3 ayrı müebbetle yargılanıyor. Gazeteci değil katil olsaydı, eli kalem değil silah tutsaydı evimizdeydi.

Öğretmen Osman Öner’in oğlu İbrahim Said Öner:  “Babam din kültürü öğretmeniydi. Okulunda ve çevresindeki insanlara ahlaklı bir vatansever olmayı öğrettiği için kronik astım hastası olmasına rağmen 3 senedir tutuklu. Anneme ve kız kardeşlerime zarar verseydi şimdi özgür olacaktı.”

Mehmet Asım Atlı:  Benim babam ve annem öğretmendi, ikisi de mesleğine bağlı insanlardı. İyi insanlar yetiştirmek istediği için mesleklerinden özgürlüklerinden oldular. Onun yerine bizi öldürselerdi şu an özgür olurlardı. Babam Bomboş bir dosyadan dolayı 12 sene ceza almazdı.

Öğretmen Muammer Koçan’ın kızı Ebru Koçan:  “Babam öğretmendi. Vatanına daha yararlı insanlar yetiştirmek için gece gündüz çalıştı. İnsanlığı bir adım öteye taşımak için çoğu şeyinden feragat etti. 9 yaşındaki kız kardeşimi öldürseydi şimdi özgür ve yanımızdaydı.”

Yargıtay Üyesi Hüsamettin Uğur’un kızı Nalan Dilara Uğur:  “Babam hakimdi. “yargıtay baskı altında kararlarımıza müdahale etmeye çalışıyorlar” der dururdu. Hakimlerin bağımsızlığını savunduğu için cezaevinden çıkamıyor. Ama 9 yaşındaki kızını döverek öldürme potansiyeli olsaydı şimdiye çıkmıştı.”



 

Son güncelleme: 09:04 22.04.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı