Bugün sabah saatlerinde gözaltına alınan ve ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan gazeteci Hakan Gülseven, başından geçenleri Twitter hesabında takipçileri ile paylaştı.
Gülseven, “Tekrar merhaba arkadaşlar. Twitterda #ZIRNIKYOK diye kampanya başlatarak ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek ve aşağılamak’ suçlamasıyla Terörle Mücadele polisleri tarafından gözaltına alındım ve ifademi verdikten sonra serbest bırakıldım. İlgilenen arkadaşlara teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.
BUNU EN BAŞA YAZALIM: DİZ ÇÖKMEYECEĞİZ
Gülseven paylaşımlarının devamında şunları aktardı: “Tabii ki ortada kimseyi kin ve düşmanlığa tahrik falan yok. İktidarı eleştirmek bir suç heline getiriliyor, halk sinsin, korksun, laf edemesin istiyorlar. Düşünce ve ifade özgürlüğü Anayasada yazdığı sürece feriştahı gelse bizi susturamaz, bunu en başa yazalım. Diz çökmeyiz.
Bu iktidara zerre güvenmemek, bu hükümeti istifaya davet etmek, bunlara zırnık vermemek, halkı da zırnık vermemeye çağırmak suç değildir. diyen Gülseven, Sarayda halkın parasının har vurulup harman savrulduğunu duyurmak ve eleştirmek suç değildir. Anayasal haktır. Peki niye gözaltı, ifade, vs? soruların yöneltti.
Gülseven şöyle devam etti: İktidarı eleştirmeyi bir suç haline getirmeye çalışıyorlar. Suç haline getiremeseler bile insanları korkutarak, sindirerek, diz çöktürerek konuşamaz hale getirmeye çabalıyorlar. Kuytularda mırıldanmamızı, hamam böceği gibi yaşamayı kabullenmemizi istiyorlar. Başaramayacaklar.
Gazeteci Hakan Gülseven, Binlerce siyasi suçlu uyduruk gerekçelerle hapishanelerde. Biz dışarıda kalanlar, içeridekilerin başını yere eğdirmeyeceğiz. dedi.
BENİ YILDIRMAK İÇİN KAPIMA POLİS GÖNDERDİLER Gazeteci Gülseven, Eğer yazdıklarımda en ufak bir suç olsa, şimdi hapisteydim. Olmayan bir suç nedeniyle kapıma polislerin gelmesi tamamen yıldırma amaçlıdır. Bu aynı zamanda tacizdir. Biz şunca yaşamımızda bu devleti iyi tanıdık da devlet bizi tanıyamıyor. Elbette yıldıramayacaklar. dedi.
Gülseven tutuklu gazeteci ve siyasetçilere dikkati çekerek şunları kaydetti: Bizim gördüğümüz taciz devede kulak. Selahattin (Demirtaş), Figen (Yüksekdağ), iki Barış rehin tutulmaktadır. Binlerce siyasi suçlu uyduruk gerekçelerle hapishanelerde. Biz dışarıda kalanlar, içeridekilerin başını yere eğdirmeyeceğiz.
İcap ederse yanlarına gitmek pahasına... Bu da onlara dert olsun.”
