Birinin elleri önden, diğerinin arkadan birbirlerine kelepçelenerek gözaltına alınan Koç çiftine eziyet bununla kalmadı. Son gerekçe, Giresun Cezaevin’de mahpuslara ‘bu koğuşta neden hiç sorun çıkmıyor, örgütsünüz siz’ eziyeti!
Evlilik hazırlığı yapan Betül ve Mustafa Koç çifti 26 Mayıs 2018’de Eskişehir’de gözaltına alındı. Bylock, sohbete katılma, öğrenci evinde kalma gibi suçlamalarla gözaltına alınan ikiliye ilk işkence burada başladı. Gözaltı sırasında birlikte olan çiftten Betül’ü polisler lakayt tavırlarla “Hadi itiraf et örgüt üyesi olduğunu” diye sıkıştırınca Mustafa müdahale etmeye çalıştı. Polisler tarafından orada yere yatırılarak dayağa maruz kalan Mustafa Koç’un elleri ters kelepçelendi. Betül de elleri önden kelepçelendi, daha sonra da birisi önden birisi arkadan birbirlerine kelepçelendi.
TEK KİŞİLİK HÜCREDE BİR YIL SÜREN İŞKENCE
Eskişehir Emniyeti’nde kötü muamele ve dayak devam etti. Beş gün burada gözaltında kalan Betül Koç, üniversite okuduğu ve Gülen Cemaati’ne ait bir yurtta müdürlük yaptığı Giresun’a götürüldü. Mustafa Koç ise Eskişehir 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘mahrem imam olduğu’ gerekçesiyle 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mustafa Koç, Eskişehir Cezaevi’nde bir yılını, avukatıyla dahi görüşmesine izin verilmeden, tek kişilik hücrede, MİT’ten geldiğini söyleyen kişilerin işkenceli, dayaklı sorgulara maruz kaldı.
Koç çifti cezaevinde evlendi
POLİSİN SÖZLÜ TACİZİNE MARUZ KALDI
Eskişehir’den Giresun’a götürülen Betül Koç, uçakta polislerin sözlü hakaret ve tacizlerine maruz kaldı. İki polisin arasında seyahat eden Betül Koç’a polislerden biri, telefonla bir arkadaşıyla konuşurken o sıralarda yayında olan Sen Anlat Karadeniz dizisini hatırlatarak, “Şimdi yanımda bir kız var, o dizideki Nefes’ten bile güzel, masmavi gözleri var” diyerek sözlü tacizde bulundu. Bunu duyan Betül Koç korktu ancak hakaret ve küfürler uçaktan indikten sonra Giresun Emniyeti’nde de devam etti.
CEZAEVİNDE EVLENDİLER
Betül Koç, Giresun 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 8 yıl 6 ay hapsi cezasına çarptırıldı. Mustafa Koç ise bir yılın sonunda Giresun’a nakil olunca Betül’le cezaevine nikâh kıydılar. Evlilikleri de öyle kolay olmadı Koç çiftinin. Uzun uğraşlar, dilekçeler, başvurular, bin bir emek ve zahmetle ancak evlenebildiler. Ancak çiftin uğradığı eziyet bundan sonra da devam etti. Güçlükle evlenip aynı cezaevine gelebilen Koç çifti şimdilerde de koronavirüs salgını nedeniyle görüşemiyor.
ERKEK GARDİYANLARCA İÇ ÇAMAŞIRINA KADAR ARAMA
Betül Koç’un yakınlarının verdiği bilgilere göre; Eskişehir’de gözaltı sırasında başlayan kötü muamele Giresun Kapalı Cezaevi’nde de aynen devam ediyor. K1 koğuşunda erkek gardiyanlar, kadın mahpusları iç çamaşırlarına kadar aramaya maruz bırakıyor. Sözlü tacizler, hakaretler, küfürler ise hiç eksik olmuyor. Suları kesildiğinde, herkes neden suyun kesildiğini sorunda, Cezaevi Müdürü Betül Koç’u yanına çağırıp, müdürün imalı ve lakayt, “Suyu ne yapacaksın?” sorusuna maruz kaldı. Mustafa Koç ise aynı cezaevinin erkekler bölümünde adli bir mahpusun demir çubuklu saldırısına uğradı. Yaklaşık 40 dakika boyunca boğuşan Mustafa Koç’un yardımına seslenmesine, bağırmasına rağmen kimse yetişmedi, gardiyanlar müdahale etmedi.
“BU KOĞUŞTA NEDEN HİÇ SORUN ÇIKMIYOR” HAKARETİ
Cezaevindeki kötü muamele müdürün keyfi kararlarıyla devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Betül Koç’un bulunduğu koğuşa gelen Cezaevi Müdürü, o koğuşta ‘neden hiç sorun çıkmadığını’ sorarak mahpuslara hakaret etti. “Aranızdan su sızmıyor, hiç yer değiştirmek istemiyorsunuz. Demek ki örgütsünüz. Koğuşunuzda hiç sorun çıkmıyor, hiç şikâyet etmiyorsunuz, örgütlü hareket ediyorsunuz” diyen Cezaevi Müdürü, koğuşta bulunan kadınlara galiz şekilde hakaretler yağdırdı. Mahpus yakınları, cezaevi müdürünün “kendi kanunlarını” uyguladığından şikâyetçi.
KINASI VE MEZUNİYET TÖRENİ BİR ARADA YAPILDI
Betül Koç, Giresun Üniversitesi Edebiyat Bölümü mezunu. Cezaevindeyken İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi, mezun oldu. Şu anda ise çocuk gelişimi okuyor. Evlenmeden önce Betül Koç’un kınası ve mezuniyet töreni birlikte, cezaevinde birlikte kaldığı koğuş arkadaşlarınca yapıldı. Sırtında tümör olan tutuklu öğretmen Sevgi Sezer‘in de kaldığı kalabalık ve ağır koğuş şartları ailesini üzüyor ve endişelendiriyor. Fakat koğuştaki kadınlar boncuktan işleme bilezik yüzük, çiçek buketi, yaka mendili gibi el ürünleri yapıyor.
