• Turkhane Logo

Gazeteci Terkoğlu Silivri’deki tecridi anlattı: Konuşmayalım diye araya koğuş koydular

Gazeteci Barış Terkoğlu, tahliye edildikten sonra “MİT mensubunu ifşa” suçlamasıyla tutuklanan gazetecileri cezalandırmak için Silivri Cezaevi'nde uygulanan tecrit ve kötü muameleyi anlattı.

10:48 26 Haziran 2020 Cuma
Gazeteci Terkoğlu Silivri’deki tecridi anlattı: Konuşmayalım diye araya koğuş koydular
Gazeteci Barış Terkoğlu, tahliye edildikten sonra “MİT mensubunu ifşa” suçlamasıyla tutuklanan gazetecileri cezalandırmak için Silivri Cezaevi'nde uygulanan tecrit ve kötü muameleyi anlattı.



Terkoğlu, Cezaevinde, duvarın arkasına bağırarak birbirinizi duyabilirsiniz. Bunu engellemek için Barış Pehlivanla arama bir koğuş koymuşlar. Pehlivanla Murat için de durum aynı! dedi.

“MİT mensubunu ifşa” suçlamasıyla 4 ay tutuklu kalan Cumhuriyet yazarı ve OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, tahliye edildikten sonra Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin’e verdiği söyleşide cezaevinde kendilerine ‘özel’ olarak uygulanan tecridi anlattı.


Terkoğlu, OdaTV Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, gazeteci Hülya Kılınç ve Yeni Yaşam Gazetesi yöneticileri Ferhat Çelik ve Aydın Keser önceki gün ilk kez yargıç karşısına çıktı. Barış Terkoğlu, Aydın Keser ve Ferhat Çelik’e adli kontrol şartıyla tahliye kararı çıkarken, Murat Ağırel, Barış Pehlivan, Hülya Kılıç’ın tutukluluğuna devam kararı verildi.

“KENDİ KENDİME KONUŞMAYA BAŞLADIM”

Terkoğlu söyleşide Aytunç Erkin’in Silivri Cezaevi’nde kendilerine uygulanan tecridi şu sözlerle anlattı:

“Tecrit… 4 ay yalnızdım… 120 gün tek başıma hücrede kaldım, kendi kendime konuşmaya başladım. Bizi cezaevine atanlar ‘daha fazla ne yapabiliriz’ diye düşünüyorlardı. 5 Mart’ta ben, 6 Mart’ta Pehlivan, 9 Mart’ta Ağırel tutuklandı. Bizi tutuklayanlar sonraki süreci de takip etti. Düşünsenize tek başınıza yaşıyorsunuz. Bir odada hayatınız sürüyor.”

“AKIL SAĞLINIZ HEDEF

“Siyasi bir davada… Cezaevinde önce akıl sağlığınızı hedef alırlar. Bedeniniz sonra hedef alınır. Ben de akıl sağlımı iyi tutabilmek için kendime şu soruyu sordum: Neden cezaevindeyim? Bunun cevabını biliyordum! İşte bunu bildiğim için arkama yaslanıp, bu süreci en dik şekilde karşıladım! Neden buradayım diye sorduğunuz anda kaybedersiniz! İçeride de dışarıdaki gibi oldum. Beni koğuşa koydukları an hemen masa, sandalye, kalem, kağıt, kitap istedim. Bir çalışma düzeni kurdum… Sonra da radyo ve gazete…”

“BİR KELİME KONUŞAMADIK”

“Cezaevi içerisinde de bize özel bir cezalandırma uygulandı. Cezaevinde, duvarın arkasına bağırarak birbirinizi duyabilirsiniz. Bunu engellemek için Barış Pehlivan’la arama bir koğuş koymuşlar. Pehlivan’la Murat için de durum aynı! Yani… On metre ötedeki arkadaşınızı duyamıyorsunuz, bir kelime yok. Avukat görüşlerinde dahi görüşemedik. 4 ay sonra duruşmada konuştuk.”

“KURALLAR VAR İNSAN YOK”

“Dokuz yıl önce cezaevlerinde her şeye rağmen insan vardı 9 yıl sonraysa maalesef kurallar var… O dönemde başına bir şey gelse görüşebileceğin bir yer vardı. Derdin olursa bunu çözmeye çalışacak mekanizma vardı. Bugün katı kurallar var. Çünkü…
Fetullahçılar içeri girince ‘taviz vermeyeceğiz’ psikolojisiyle cezaevleri katı mekanizmaya dönüşmüş…”

“PEHLİVAN’I TAHRİK ETTİ”

Terkoğlu, söyleşide ayrıca, bir memurun tutuklandığı gün Barış Pehlivan’a vermesiyle ilgili de konuştu:

“Barış’ı tahrik etmeye çalışıyor. Barış mesafeli dille sınırını hatırlatınca yumrukluyor. Bu hangi görüşten olursa olsun herkesin itiraz etmesi gereken bir kötü muamele. Yumruk olayının ardından yaşananları başka bir gözle izledim.  Darp olayını açıkladıktan birkaç saat sonra savcılık bunu yalanladı. Hatta iddianameye yazdı. Ancak Pehlivan’ın bile beklemediği bir şey oldu. Adalet Bakanlığı müfettişleri geldi. Cezaevinde ifadesini aldılar. Görüntüleri incelediler ve ayrıntıları ortaya çıkardılar. Söz konusu kamu görevlisi için inceleme böyle başladı.”

Son güncelleme: 10:48 26.06.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı