İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partili cumhurbaşkanlığı sisteminin Türkiye’yi taşıyamadığını belirterek, “Mecburen erken seçim olacak. Seçimlerin Haziran gibi olacağını düşünüyorum, kesinlikle seçim olmalı “dedi.
Akşener, Karar Tv’de katıldığı programda güncel gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye’nin, partili Cumhurbaşkanlığı sistemini taşımadığına işaret ederek, “Vatandaş seçim istiyor ama kavga istemiyor. Bundan sonra kavga eden kaybedecek. Ama bu sürekli iltifat etmek anlamına gelmiyor. Kendi sorunlarının konuşulmasını istiyor. AKP’ye göz kırptığımız gibi suçlamalarla karşılaşıyoruz, hiç de öyle değil. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemini Türkiye’yi taşıyamıyor. Mecburen bu seçim olamaz, 2023’e kalamaz.”diye konuştu.
Akşener, TBMM’nin ve milletvekillinin değerinin olmadığını belirterek, “Seçim kazanmaları mümkün değil. Gördüğüm kadarıyla 2021 Haziran gibi seçim olabilir. Erdoğan kışı sevmez. Haziran’da seçim bekliyorum, olması da gerekir. Çok feci bir fakirlik var. “dedi.
‘MESELE AŞIDAN ÇOK ZİHNİYET MESELESİ’
Çin aşısına yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine Meral Akşener, “Aşı için dünyanın birçok ülkesinde çalışmalar var. Çin aşısının güvenli olup olmadığından ziyade aşının üçüncü aşamayı geçmediğini okuyoruz. Rusya’nın, Almanya’nın ve ABD’nin bulunmuş aşıları var. Bunların üçüncü aşamayı geçtiğini biliyoruz.” dedi.
Akşener, aşı konusunda önemli olanın zihniyet meselesi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “Mesele aşıdan çok zihniyet meselesi. Partili cumhurbaşkanlığından önce Erdoğan diğer ülkelerle kurumsaldan çok şahsi ilişkiler kurmayı seviyor. Çin üzerinde çalışmış bir arkadaş var. Çok ilginç. Çin, Afrika’nın ve Asya’nın bazı ülkelerine geliyor. Diyelim ki, demir yollarına tersanelere yatırım yapacak. Parayı kendisi ödüyor, uzun yıllara yayıyor. Sonra Duyun-u Umumiye gibi bir durum ortaya çıkıyor. Sonra kapitülasyonlardaki gibi buralara el koyuyor.”
“AŞI SADECE ÇİN’DEN ALINMAMALI”
Çin’in aşısıyla ilgili hiçbir bilgi olmadığını ifade eden Akşener, “ABD, özellikle AB ile ekonomik ilişkilerimiz çok yüksek. Bizde vatandaşlara bir anlatma ihtiyacı hissedilmese de orada vatandaşlara anlatma zorunlulukları var. Çin ile ilişkilerden gidişten rahatsız bir siyasetçi olarak, be kere aşı hassas bir durum. Şimdi Çin’in yöneticileri dostum olmuş durumda. Aşıyı olumsuz durumlarla karşılaştığımız zaman bıraktık diyelim. Sonra nereden alacağız? Almanya, ABD ve Rusya ile bağlantıların kurulması lazım. Vatandaş korkuyor. Psikolojik olarak o kadar travmatik bir durum var ki Türkiye’de o yüzden bu gidişatı doğru bulmuyorum. ” dedi.
‘ÜMİT ÖZDAĞ’DAN BELGE İSTEDİM, VEREMEDİ’
Meral Akşener, Ümit Özdağ’ın İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ile iddialarıyla ilgili şunları söyledi: “Sayın Ümit Özdağ bana geldi, grup başkanı olmak istediğini söyledi. Ben de ‘Hayır’ demedim. O arada İYİ Parti İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun F..’cü olduğunu söyledi ve gitti. Buğra Kavuncu’ya dediklerinden sonra sonra Ümit Özdağ’ı aradım, ‘Bu önemli bir iddia’ dedim. Çünkü F... ithamlardan çok çektik. Elinde belge olup olmadığını sordum, belge vermedi. Bir il başkanına terör suçlamasında bulunuyorsun, ‘İspat et, kardeşim’ diyorsun. İspatlayamıyorsun. Sayın Özdağ, elindeki belgeleri mahkemelere vermek zorunda.”
BERAT ALBAYRAK YORUMU
Akşener, Berat Albayrak’ın ekonominin E’sinden haberinin olmadığını iddia ederek, konuşmasına şöyle devam etti: “Her şeyi bilir mi bir insan? Aşı biliyor, enerji biliyor, tarih biliyor, her şeyi biliyor. Sayın Erdoğan’dan bahsediyorum. Bir kişi her şeyi bilmez. O yüzden kadro dediğimiz şey vardır. Siz onu koordine edersiniz. Kendi önermesi vardı Erdoğan, ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ Öyle olsaydı Nobel alırdı kendisi. Durmuş Bey’e ekonominin patronu kimdir diye sordum. ‘Ekonominin patronu hukuktur, güvendir’ dedi.”
Albayrak’ın istifasının ardından doların 1 lira düştüğünü kaydeden Akşener, “Damat gitti, dolar 1 lira düştü. Kayınpeder biraz sussaydı kalıcı olacaktı ama durdu. Asıl bu zihniyet sorun. Mesela reform yapılacak dendi, mümkünatı yok, ekonomide ya da hukukta reform yapılsın. Yetkinin devri esası bu, devretmiyor sayın Erdoğan. Biz dış yatırım almak istiyorsak, içerde vatandaşa güven vermek istiyorsak hukuka güven duymak zorundayız. Bakan değişti ama kök sorun yerinde duruyor. Mesela Tarım Bakanı tarımın T’si ile ilgisi olmayan bir arkadaşımız.”dedi.
