• Turkhane Logo

Adli Tıp uzmanının 'delil karartıldı' ifadesi Tahir Elçi dosyasında

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, dört yıl önce 28 Kasım’da Dört Ayaklı Minare’nin önünde basın açıklaması yaptıktan hemen sonra öldürüldü. Yarın ölüm yıldönümü.

16:06 27 Kasım 2019 Çarşamba
Adli Tıp uzmanının 'delil karartıldı' ifadesi Tahir Elçi dosyasında
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, dört yıl önce 28 Kasım’da Dört Ayaklı Minare’nin önünde basın açıklaması yaptıktan hemen sonra öldürüldü. Yarın ölüm yıldönümü.



Elçi cinayetinin üzerinden dört yıl geçti ve dosyada tek bir şüpheli yok. Teftiş Kurulu raporu ortada yok, Adli Tıp raporu kuşkulu, uzman kuruluşun raporu dikkate alınmıyor, görüntüler eksik…

Ancak neden tek bir şüphelinin bile bulunamadığını açıkça ortaya koyan çok önemli bir tanık ifadesi Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dosyasına girdi.


T24ten Gökçer Tahincioğlunun haberine göre, 3 Ağustos 2016’da verdiği ifadede Elçi dosyasındaki bazı kanıtların karartıldığı iddiasını ortaya atan Adli Tıp Kurumu çalışanı Mehtap Altuğ’un bu beyanlarının kamuoyuna yansımasının ardından yeniden ifadesinin alındığı ortaya çıktı.

Altuğ, 11 Ekim 2019’da İstanbul Emniyeti’ne tanık sıfatıyla verdiği ifadede, çalıştığı kurum olan Adli Tıp Kurumu’nun, Yalan, iftira, suç duyurusunda bulunacağız açıklamasına karşılık, 2016’da alınan ifadem doğrudur, bana aittir. Arkasındayım dedi.

 Bu ifade 11 Ekim 2019’da İstanbul Emniyeti tarafından alındı ve Diyarbakır Başsavcılığı’na gönderildi. İfade dosyaya birkaç gün önce girdi.

Adli Tıp Kurumu’nda çalışan Mehtap Altuğ’un, 3 Ağustos 2016’da verdiği ifadede Tahir Elçi cinayeti ile ilgili delilin UYAP’tan silindiğini söylediği açığa çıkmıştı. Açıkça delil karartıldığını söylüyordu. Alındıktan üç yıl sonra, geçtiğimiz aylarda ortaya çıkan bu ifadeyle ilgili olarak Diyarbakır Barosu, suç duyurusunda bulundu.

Altuğ, bu ifadesinde şunları söyledi:

En son yaklaşık dört ay önce Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin ölümü ile ilgili olarak delil torbaları içerisinde kovan, Eküvyon çubukları vardı, kamera cihazları vardı. Bu dosya uzman olan Arif Bingöl’e zimmet verildi. Dosyanın diğer partnerleri ben ve Turgay Kandemir idik. Polisin yapmış olduğu incelemede bir eküvyon çubuğunda DNA bulunamadı şeklinde belirtilmişti. Ancak Arif Bingöl erkek DNA profiline ait tespit yaptı. Bu durum rapor olarak UYAP projesine girildi. Arif Bingöl yazıyı e-imzalı olarak bana gönderdi. Ben yazıyı sistem üzerinden imzaladım. 3. partner de imzaladı. Evrak biyoloji bölüm başkanı Bestami Çolak’ın imzasına sunulmak üzere sistemden gönderildi. Bölüm Başkanı Bestami Çolak benim de bulunduğum bir ortamda Arif Bingöl’e kurum başkanı Yalçın Büyük’ün ve Başkan Yardımcısı Ömer Müslümanoğlu da dosyadan o maddeyi çıkartın şeklinde talimat verdi dedi. UYAP yargı ağı sisteminden ise Bestami Çolak dosyayı reddetti. Dosya içerisinde DNA analizlerinin yer aldığı kurum içi laboratuvar programı ALİS isimli program içerisinde yer almaktadır. Bu husus sabittir. Kurum Başkanı Yalçın Büyük, Başkan Yardımcısı Ömer Müslümanoğlu ve bölüm başkanı Bestami Çolak’ın talimatı ile bulunan DNA örneği dosyadan çıkartıldı. Yukarıda da izah ettiğim gibi dosyanın sahibi Arif Bingöl DNA örneğini dosyadan çıkartarak yeni bir dosya hazırlandı ve bu yeni dosya imzalanarak Diyarbakır’a gitti.

Adli Tıp Kurumu, kurum çalışanının açığa çıkan bu ifadesi ile ilgili olarak, geçen Eylül’de yaptığı açıklamada, iddialar tamamen yalan ve iftiradan ibarettir. Suç duyurusunda bulunacağız ifadelerini kullandı.

Ancak halen Adli Tıp’ta çalışan Altuğ, geri adım atmadı. Diyarbakır Başsavcılığı’nın talebi üzerine Ekim ayında yeniden ifadesi alındı. Tanık sıfatıyla alınan bu ifadesinde Altuğ, önceki ifadesinin arkasında olduğunu söyledi. Savcılık dosyasına birkaç gün önce giren ifadede Altuğ, şunları söyledi:

Halen İstanbul Adli Tıp’ta … uzman olarak görev yapmaktayım. Bana gösterilen 3 Ağustos 2016 tarihli Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından alınan ifadem doğrudur. Uzmana gelen mühürlü torba açıldığı andan itibaren bütün deliller tek tek fotoğraflarıyla birlikte ALİS sistemine kaydedilmektedir. İlk DNA incelemesinde DNA profillerinde birkaç bölge eksik çıktığı için ikinci çalışma istek yapıldı. DNA miktarı arttırılarak ikinci PCR-DNA yüklemesi istendi ve tüm DNA profilleri eksiksiz olarak başarılı şekilde elde edildi. Hatta başka kurumlarca yapılan incelemede elde edilemeyen delili bulduğumuz için kendimizi başarılı bulduk. Çünkü eser miktarda bir biyolojik delilden tam bir DNA profili elde etmek büyük bir başarıdır ve laboratuvarımızın başarısını göstermektedir. Zaten Biyoloji İhtisas Dairesi’nde adli bir dosyanın bir uzmana zimmet edilişinden rapor hazırlanana kadar geçen DNA çalışmaları ALİS sisteminde incelendiğinde beyanlarımın doğru olduğu görülecektir. Söyleyeceklerim bundan ibarettir.

Diyarbakır Barosu ve Elçi ailesinin avukatları, Altuğ’un iddialarının arkasında durmasını önemsiyor. Sözünü ettiği kanıtın tek başına cinayeti aydınlatmaya yetecek seviyede olmasa bile kanıtlarla özel olarak uğraşıldığını göstermesi açısından önem taşıdığını gösteriyor. İfadenin, başka kanıtların da karartılmış olabileceğini gösteren çok önemli bir veri olduğu görüşündeler.

Dört yılda Diyarbakır’da iki başsavcı, üç savcı, dört müfettiş görevlendirildiği halde Elçi’nin katileri hâlâ bulunamadı. 

Son güncelleme: 16:06 27.11.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı