• Turkhane Logo

'Yakında nefes alma vergisi de çıkarırlar'

Vergi Haftası’nı zamlarla karşılayan yurttaşlar, vergideki adaletsizliğe dikkat çekerek, “Sadece nefes alma vergisi yok, yakında onu da çıkarırlar. Kemer sıka sıka artık belimiz kopacak” sözleriyle sitemde bulundu.

13:26 01 Mart 2020 Pazar
'Yakında nefes alma vergisi de çıkarırlar'
Vergi Haftası’nı zamlarla karşılayan yurttaşlar, vergideki adaletsizliğe dikkat çekerek, “Sadece nefes alma vergisi yok, yakında onu da çıkarırlar. Kemer sıka sıka artık belimiz kopacak” sözleriyle sitemde bulundu.


Her yıl 25 Şubat-1 Mart arası Vergi Haftası olarak kutlanıyor. Bu hafta boyunca ülke genelinde kamu binalarında çeşitli kutlamalar gerçekleştiriliyor. Halkın temel ihtiyacı olan birçok kaleme peş peşe yapılan zamlardan dolayı Vergi Haftası’nı yurttaşlar açlık, yoksulluk, gelir dağılımı ve vergide adaletsizlikle karşılıyor. Yurttaşlardan alınan dolaylı vergiler, vergi dağılımındaki temel adaletsizliği oluşturuyor.

Vergi ve finansal konularda daha fazla şeffaf olunması için çalışmalar yürüten Uluslararası Vergi Adalet Ağı verilerine göre, Türkiye, 133 ülken arasında 55inci sırada yer alıyor. Dolaylı vergilerde Avrupa Birliği ortalaması yüzde 35,8 iken, Türkiyede bu oran ise yüzde 70 seviyesinde.

Vergide adalet olmadığını dile getiren emekçi Ercan Kılıçaslan, “Parayı kazanan çoğulcu kesimden vergi almamayı göze alıp, emekçi yoksul kesimden alırsan doğal olarak bir adaletsizlik söz konusu olur. Ciddi bir adaletsizlik söz konusu, hukuksuzluk diz boyu” diye sitemde bulundu.

Asgari ücretle geçindiğini söyleyen Kılıçaslan, vergideki adaletsizliğin ise yurttaşların “Neden işsizim? Niçin geçinemiyorum? Nasıl geçinebilirim? Kime yetki verebilirim? Neye vergi vermiyorum?” sorularını sordukları zaman çözüleceğini belirtti. Vergi Haftası’nın kamu binalarında kutlanmasını eleştiren Kılıçaslan, “Devletler vergi alıyorum diye kutlama yapmaz bu yanlış. Devlet vergi alabilir ama topladığı vergileri halkına eşit şekilde dağıtır. Yol yaptım, hastane yaptım dememek lazım zaten bu sosyal devletin bir gerekliliğidir” ifadelerini kullandı.

Devlet memuru olduğunu ifade eden Fatih Aktay, kazancının yüzde 40’ının vergiye gittiğini belirterek, “Dolaylı vergiler adı altında insanlardan bu kadar çok para toplanması doğru değil” dedi. Vergilerde yaşanılan artışları devlet harcamalarına bağlayan Aktay, “Bütçe kalmadı ve devlet belli kalemlerden sadece vergi alabiliyor. Bunun için yoksullara yüklene bildiği kadar yükleniyor. Vergide adalet olması gerek, geliri fazla olanlardan daha fazla vergi alınması gerek” diye belirtti.

 “Türkiye’de fabrikalar kapandı, devlet piyasadan çekildi” diyen Aktay, aradaki dengenin kurulması için küçük işletmelere ve yoksul kesime daha fazla vergi yükü getirildiğini dile getirdi. Aktay, son olarak yoksullar, asgari ücret ile geçinenler ve küçük işletmelerden vergi alınmaması gerektiğinin altını çizdi.

Ayda kaç kaleme vergi verildiğinin hesaplanmasının hayli zor olduğunu dile getiren emekli Fatma Satılmış, alınan vergilerin yüksek olmasının temel nedeni ise devletin yönetilememesinden kaynaklandığını vurguladı. “Kemer sıka sıka artık belimiz kopacak” sözleriyle sitem eden Satılmış, “Alışverişe gidiyorum hiçbir şey almadan geri dönüyorum. Eskiden pazara, çarşıya çıktığımız zaman eve bir şeyler alırdık ama şimdi alamıyoruz hepsi vergi olmuş” diye konuştu.

Satılmış, hükümetin yoksulları düşünmesi gerektiğini ve buna uygun adaletli bir vergi sisteminin kurulması gerektiğini belirtti. Yurttaşların devlete güveninin kalmadığını söyleyen Satılmış, “Devlet halkını düşünmek zorunda. Devlet vergi kaçıranlar ile mücadele etse,  yoksul halktan vergi almak zorunda kalmaz” dedi.

“Verilen vergileri hesaplamaya kalksak altından kalkamayız” diyen Güler Vanlıgil de, “Neredeyse her şeyden artık vergi alınıyor. Vergi alınsın ama bu kadar fazla olmaması gerekir” dedi. Başkent Doğalgazın Kızılay üzerinden vergi kaçırdığına dair kamuoyuna yansıyan haberlere dikkat çeken Vanlıgil, “Ortada adaletsiz bir durum var. Yoksullar, küçük esnaf, işçiler vergisini ödüyor ama sermaye sahipleri büyük şirketler vergiden kaçıyor” diye belirtti.

Vanlıgil, hükümet yetkililerine çağrıda bulunarak, “Adaletli olsunlar başka bir şey istemiyoruz” dedi.

“Sadece vergi alınmayan bir hava kaldı” sözleriyle alınan vergilere tepkisini dile getiren emekli Mehmet Gökçe, her şeyden vergi alınmasından yakındı. Emekli maaşı ile zor geçindiğini vurgulayan Gökçe, hükümetin yakında “nefes alma vergisi” gibi vergi alma yöntemlerini de çıkarabileceğini belirtti. Vergilerde adalet olmadığının altını çizen Gökçe, nedenini “sanayinin bitmesi, ekonominin çökmesi, sebepsiz yere Suriye’ye girilmesi, Ortadoğu’daki savaşlar, fabrikaların satılması, üretim yapılmaması” olarak açıkladı.

Gökçe, vergide adaleti sağlamak için parlamenter sisteme geri dönülmesi gerektiğinin altını çizerek, “Satılan fabrikalar geri alınmalı, sanayinin önü açılmalı, tüketen bir halkız üretim mutlaka olacak” şeklinde konuştu.

Vergilerin yüksek olmasını “kötü yönetilmeye” bağlayan Mustafa Çoğulcuoğlu, “Bütün yük alt tabakaya yüklenmiş. Sermayedarlardan vergi almıyorlar nasıl olsa, yoksullardan alıyorlar” dedi. “Vergi kaçıranlar olduğu gibi vergiden kaçınanlar da var” diyen Çoğulcuoğlu, vergi aflarının büyük şirketlere cesaret verdiğini belirtti. Vergi aflarının vergi veren kişilerde de bir cayma ektisi yarattığına değinen Çoğulcuoğlu, “Vergi oranları düşürülmeli, asgari ücretlilerden gerekirse vergi almamak için bütün yollar denenmeli, vergi afları kaldırılmalı” dedi.

Devlet memuru olduğunu söyleyen Mustafa Kocatarla, “Devlet maaşımı, vergisini kesip veriyor. Ama sermaye sahipleri, büyük şirketler ve bazı dernekler devletten aldığı güçle vergiden kaçıyor, vergi kaçırıyor” diye konuştu.

Vergi kaçırılmaması durumunda ülkenin maliyesinin iki katına çıkacağını dile getiren Kocatarla, “Türkiye’de neredeyse her şeyden vergi alınıyor. Vergi oranı yüksek olmayan bir kalem yok” diye belirtti.

Son güncelleme: 13:26 01.03.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı