• Turkhane Logo

Dolardaki yükseliş sürecek mi, Türkiye ekonomisi nereye sürükleniyor?

Türk Lirası 2018 yılından bu yana ABD doları karşısında değer kaybetmeye devam ediyor.

19:41 08 Mayıs 2020 Cuma
Dolardaki yükseliş sürecek mi, Türkiye ekonomisi nereye sürükleniyor?
Türk Lirası 2018 yılından bu yana ABD doları karşısında değer kaybetmeye devam ediyor.

Koronavirüsün neden olduğu yeni dalga ekonomik sorunlar ve yavaşlamanın da etkisiyle, dolar 7 Mayıs Perşembe günü rekor seviyeye yükseldi ve Ağustos 2018deki 7.22nin de üzerine çıkarak 7.26 TLden işlem gördü.

Peki bu yükseliş trendi sürecek mi? Mevcut ekonomi politikaları ne kadar doğru?

Ekonomistler, ekonomi politikalarının değişmesi gerektiği uyarısında bulunuyor.


Dolar, 1 Mayıstan itibaren psikolojik sınır olan 7 TLyi aşarken, Rahip Brunsonun tutuklu bulunduğu ve ABD ile krizin yaşandığı, Donald Trumpın Türkiye ekonomisin mahvetme tehditleri savurduğu dönemi de geride bırakmış oldu.

Bu olumsuz tabloya, Merkez Bankasının azalan döviz rezervi, dış kaynak ve yabancı sermaye açığı doları, TL karşısında tarihinin en yüksek seviyesine taşıdı. 

Ekonomi yönetimi birçok ülke ile swap görüşmesi gerçekleştirse de henüz sonuç alınabilmiş değil.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrakın teskin edici konuşmaları ise artık işe yaramıyor görünüyor. Albayrak, rezervlerin yeterli olduğunu ve ülkelerle swap görüşmeleri yapıldığını açıklasa da, CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu, görüşmelerle ilgili, Damat Bey geçmişte ‘Bizim seçmene uzaya dört şeritli yol yapacağız desek inanırlar’ demişti. Damat Bey Londra’da fon sağlayıcılarla toplantı yaptı ve fon sağlayıcıları da böyle kaldırabileceğini düşündü. Bu toplantının hemen öncesinde en olmayacak işler yapıldı. Bankaların TL SWAP işlemlerinde limit binde beşe indirdi. Bu Türkiye’ye giren çıkamaz imasıydı. Rezervlerle ilgili ‘Yeterince rezervimiz var’ gibi gerçek olmayan cümleler kurunca dolar patladı yorumunu yaptı.

MBnin döviz rezervinin 40 milyar dolardan 25 milyar dolara düştüğü belirtilirken, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) Bankacılık Kanunu kapsamına giren finansal piyasalarda manipülasyon, yanıltıcı işlem ve uygulamaların belirlenmesi amacıyla hazırladığı yönetmelik de eleştiri oklarının hedefinde.

Yönetmeliğin, BDDK’ya manipülasyon ve yanıltıcı işlem ve söylemleri belirlemede geniş yetkiler tanıması ve döviz kuru, faiz ile ilgili yanıltıcı bilgiyi internet dahil başka yollarla yayması suç kabul etmesi bir nevi susturma çabası olarak değerlendirildi.

BDDK yönetmeliğinde şu maddeler dikkat çekti:

Finansal piyasaların dalgalanmasından ya da sığlığından faydalanarak faiz, döviz, risk primi gibi değerlere etkide bulunacak işlemlere dahil olmak.

Aldatıcı bir mekanizma veya kurgu yoluyla döviz kuru ve faiz dahil bir finansal aracın fiyatını etkileyebilecek işlemlere dahil olmak.

Tasarruf sahiplerini gerçeğe aykırı veya yanıltıcı şekilde yönlendirmek.

Finansal sisteme olan güveni zedeleyerek sistemik riske neden olabilecek bilgi ve söylentiler yaymak.

Finansal araçların açılış ve kapanış fiyatlarını etkileyebilecek alım veya satım işlemi gerçekleştirerek yatırımcıları yanlış yönlendirmek.

BDDK, bu aykırılıkları isleyerek menfaat sağlayanlara bir önceki yıl elde ettikleri faiz, kar payı geliri, ücret ve komisyon geliri ve bankacılık hizmet geliri toplamının yüzde 5ine kadar ceza verecek.

Yönetmeliğin amacının piyasalar hakkında yapılabilecek her türlü haberin, yorumun, tespitin önünü almak ve cezalandırmak olduğu yorumları yapıldı. 

Öte yandan swap cephesinde de işler iyi gitmiyor.

Swap, kelime olarak değiş-tokuş veya takas anlamına geliyor.

Finans piyasalarında ise, iki tarafın belirli bir zaman dilimi içinde farklı faiz ödemelerini ve / veya farklı para birimlerini karşılıklı olarak değiştirdikleri takas anlaşmasına swap sözleşmesi deniyor.

Swap piyasasında ağırlıklı döviz swapları ile faize dayalı swap sözleşmeleri işlem görüyor.

Türkiye, ABD Merkez Bankası Fed ile swap görüşmeleri yürütüyor. Ancak işler bu cephede de iyi gitmiyor.

Fed’in Richmond Başkanı Thomas Barkin, Türkiye gibi Swap hattına ihtiyaç duyan ülkelere bunun verilip verilmeyeceği sorusuna yanıt olarak, “Swap hattı her ülkeyi kapsamıyor” dedi.

Reuters’ın haberine göre Howard County Ticaret Odası’nın online toplantısına katılan Thomas Barkin, Swap hattının Amerikayla karşılıklı güven ilişkisi ve yüksek kredi standartları bulunan ülkelere verildiğini belirtti.

Karar Gazetesinin haberine göre, ekonomist Nikolay Markov, Reuters’a yaptığı değerlendirmede Türk Lirası’ndaki değer kaybının ve düşük rezervlerin Türk şirketleri veya bankalarının bazı borç yükümlülüklerini yerine getiremeyecekleri bir krize yol açmasının an meselesi ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise, swap arayışlarının işe yaramayacağını ima eden açıklamalarda bulundu. Babacan, Türkiye’nin IMF’ye gitmesinin ve yabancı merkez bankalarıyla yapacağı swap anlaşmalarının bile dış finansman ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli olmayacağını söyledi.

Türkiye’nin mevcut dış politikasının swap ve IMF anlaşmalarını zorlaştırdığını vurgulayan Babacan, Çekişme içinde olduğumuz ülkelerden swap anlaşması istemek gibi bir şey olamaz ifadelerini kullandı.[babacan]

Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Ceyhun Elgin DW Türkçe’ye yaptığı açıklamalarda para basmanın ya da ve vergileri arttırmanın işe yaramayacağına dikkat çekti ve ekledi:

Ancak özellikle de üyesi olduğumuz ve bütçesine katkı sunduğumuz IMF nezdinde, herhangi bir şart ve koşul karşılamak zorunda olmadan borç alma imkanımız da var ve bence bunun kullanılması hem ülkeye bir miktar da olsa döviz girişi yaratacağı için önemli. Her ne kadar Amerikan yönetimi, FED’in swap anlaşması için sadece mali ve finansal koşulları ön şart olarak ortaya koyduğunu savunsa da ne yazık ki bu tür anlaşmalarda her zaman siyasi ya da politik-ekonomik bir boyut da oluyor maalesef.

Bu arada BDDKnin yönetmeliğinin yürürlüğe girmesinin ardından ilk yaptırımlar da devreye girmeye başladı. BDDK kaynakları, Türk bankalarına TL yükümlülüklerini vadesinde yerine getirmeyen BNP Paribas SA, Citibank NA, UBS AGye işlem yasağı getirildi bilgisini paylaştı.

Ekonomistler, bu kararı döviz konuşana ceza geleceği yolunda yorumluyor.

Ekonomist Yalçın Karatepe, kişisel Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Öyle bir tanımlama yapmışlar ki, döviz-faiz vb. konularda söylenen ve hoşlarına gitmeyen görüşleri bu madde kapsamına alabilirler ifadesini kullandı.

Dolar yükselişini sürdürecek mi?

Ekonomist Mustafa Sönmez bu konuda şu yorumu yapıyor:

Hükümet uzun zamandır kuru kontrol etmeye çalışıyor. Döviz fiyatını aşağı doğru bastırmaya çalışıyor. Bunu zaman zaman başarıyor ya da başaramıyor. Aslında kur rejimi dalgalı kur rejimi. Kura müdahale etmemesi lazım. Etmeye karar verdiler. Bunun yolunu da MBden piyasaya döviz satarak, arka kapı politikalarıyla, kamu bankalarına dövizi verip onların üzerinden piyasaya dövizi salıp fiyatın yükselmesini önlemeye çalışıyorlar 15 aydır. Bu uğurda, ülkenin kıt kanaat biriktirdiği dövizden 66 milyar dolar harcadılar. Bundan kim yararlanıyor? Bundan döviz borcu olan AKPye yakın iş adamları, ithalat yapanlar, dışarıya çıkmak için dövizin artmamasını bekleyen yabancılar yararlandı. 66 milyar doları heder ettiler.

Geçen haftadan bu yana dolar 7 TLyi görmesinler diye son barutlarını kullandılar. Güçleri tükendi galiba hafta sonu. Biz pazartesi 7 TLnin üzerinde dolar fiyatı ile uyandık. Anladılar ki baş edemeyecekler. Döviz gelmiyor bir yerlerden. İhracat dövizi gelmiyor. Turizm sıfırlandı, turizmden döviz gelmiyor. Dışarıdan borçlanmak istiyorlar, kimse borç vermiyor. ABD Merkez Bankası, bir takım ülkelerle yerel paraları takas ediyor. Ancak, Türkiye pek bizim takas yapacağımız ülke değil demişler. Dolayısıyla, dönüp dolaşıp sadece IMFye muhtaç hale getirdiler ülkeyi. Orada da kuyruklarını düşürmüyorlar. IMFye boyun eğmeyiz diyorlar. Peki, eğmeyin ama sonuçta bu fiyatla baş edemiyorsunuz. TLye güven yok. 200 milyar dolarlık tasarruf dövizde. İnsanlar TLde durmuyorlar haklı olarak. TL faizi çöp faiz, yok. Herkes parasını korumak için dövizde, altında kalıyor. 

Burada dövize talep var. Bir şeye talep olursa onun fiyatı yükselir.




Ekonomist Erdal Güven ise, DW Türkçe için kaleme aldığı yazıda, doların 7.26 seviyelerine kadar çıkmasıyla ilgili, Ankara’nın genelgesi dolara rekor kırdırdı! Döviz haberine 3 yıl hapis, muğlak suçlamalarla bankalara rekor ceza getiren genelge, piyasadaki paniği artırdı. Bankacılar ceza endişesiyle WhatsApp’tan bile çıktı yorumun uyaptı.

Sağlam dolardaki yükselişle ilgili şu görüşleri dile getirdi:

Ekonomide işlerin bozulduğu somut sonuçlarla ortaya çıkmaya başlayınca, ekonomi yönetiminin piyasa ve piyasa haberleri üzerindeki baskısı da iyice arttı. Swap kısıtlarının büyümesiyle piyasalarda oluşan tedirginlik, bugün Resmi Gazete’de yayınlanan ceza yönetmeliği ile had safhaya ulaştı. Büyüyen panik dolar kurunun, 2018’deki 7.24TL’lik rekorunu kırıp 7.26 TL’ye kadar çıkmasına neden oldu.

Piyasadaki asıl tedirginliğin yüksek dış borç ödemelerine karşılık döviz kaynağının bir türlü bulunamaması olduğu biliniyor. Hükümetin IMF’den swap hakkını siyasi nedenlerle, kategorik olarak reddetmesi, FED ve G-20 ile swap temaslarından bir türlü sonuç çıkmaması piyasadaki tedirginliği artırdı.

Demokrasiden uzaklaşma eğilimine rağmen yabancı sermaye kâr gördüğü için Türkiye’ye geliyordu. Ancak üzerine bir de ekonomik kurallardan uzaklaşma eğilimi somutlaştığında, kârı hâlâ yüksek olsa da, geleceğini göremediği için bu ülkeden çıkmak istiyor.

Son güncelleme: 19:41 08.05.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı