• Turkhane Logo

Fransız doktorlar: Konuşarak geliyorlar, iki saat sonra boğuluyorlar

Tüm dünya gibi Türkiye de koronavirüse (Kovid-19) karşı bir dizi önlemle virüsün yayılmasını ve daha fazla can almasını engellemeye çalışıyor.

11:26 24 Mart 2020 Salı
Fransız doktorlar: Konuşarak geliyorlar, iki saat sonra boğuluyorlar
Tüm dünya gibi Türkiye de koronavirüse (Kovid-19) karşı bir dizi önlemle virüsün yayılmasını ve daha fazla can almasını engellemeye çalışıyor.



Virüse karşı zamanla yarışan doktorların yaşadıkları ve tanıklıkları medyaya yansımaya devam ediyor.

Fransada bir grup doktor, Kovid-19un yarattığı tehlikeye dikkat çekmek için yaptıkları açıklamada, Son 24 saatte Paris bölgesinde hastanelerde %20’lik artış var. Hastaların %35’i daha solunum cihazına bağlı.İçeriye konuşarak geliyorlar, 2 saat sonra boğuluyorlar. Lütfen dışarı çıkmaktan vazgeçin. Bu hayal dahi edemeyeceğiniz kadar ciddi uyarısında bulundu.


Manisada Genel Cerrahi Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Erdem Nalbant ise, Korkuyoruz ancak korkumuzu bir kenara bırakıp mücadele ediyoruz dedi.

Nalbant, Cefakar, vefakar çok büyük özveri ile korona virüs için savaşan sağlık çalışanları olarak korkmuyor muyuz, korkuyoruz, fakat korkumuzu bir yana atıp mücadelemize devam ediyoruz. Sizlere düşen görev ise sadece ve sadece evde kalmak. Alkış sesleriniz, ölüm sessizliğini unuttursun ifadelerini kullandı.

Koronavirüsle mücadele için kurulan Bilim Kurulu üyelerinden Prof. Ahmet Demircan ise, virüse yakalanıp iyileşen birinin yeniden enfekte olabileceği uyarısında bulundu.

Bağışıklığın tek sefer olmadığını ifade eden Demircan, Başka bir viral hastalıklarda kullandığımız ilaçları kullanıyoruz. Sıtma ve romatizmada kullanılan bir ilacı kullanabiliyoruz. Biz sadece yeni geliştirilen ve Japonların geliştirdiği Çinde de kullandıkları bir ilacı Türkiyeye getiriyoruz. O ilaç gelince yatan hastalarda ve yoğun bakımlardaki hastaların tedavisinde kullanılacak dedi.

İyileşenlerin yeniden virüsle enfekte olabileceğini kaydeden Demircan, Korona virüse yakalanan birinin iyileşip taburcu olduktan sonra tekrar enfekte olarak hastalığa yakalanabileceğini ifade eden Demircan, Maalesef bağışıklık tek bir seferle kalmıyormuş. Tekrardan yakalanma riski varmış. O yüzden virüsten korunmaya devam edelim ifadelerini kullandı.

İktidarın şeffaflıktan uzak koronavirüs politikası eleştirileri de beraberinde getiriyor. Michigan Üniversitesinden Prof. Onur Başer, koronavirüs tedbirlerindeki eksikliklere dikkat çekti ve Türkiyede 32 milyon kişinin Kovid-19dan etkilenebileceğini söyledi.

Onur Başere göre Türkiyede başta testler olmak üzere önlemler yeterli değil. Başer, virüsün bulaşacağı kişilerin sayısı, yoğun bakım ünitesi sayılarıyla ilgili bir dizi tespitte bulundu.

Türkiyenin 65 yaş üstü kişilerin sokağa çıkmalarını yasaklayan kararını eleştiren Başer, Türkiyede 65 yaş ve üstü 7 buçuk milyon kişi var. Sadece 1 milyonu tek başına yaşıyor. Geri kalan 6 buçuk milyon kişi aileleriyle yaşıyor. Ailedeki insanlar dışarı çıkıp geldiklerinde virüsü getirebilirler. Bunlar düzensiz önlemler. Artış hızını azaltacak önlemler değil yorumunu yaptı.

DW Türkçenin haberine göre, Türkiyenin vakalarla ilgili şeffaf davranmamasını da şu sözlerle eleştirdi:

Vakaların nerede olduğu hakkında bilgi verilmemesi ve bunun saklanması Türkiyeye mahsus. Diğer ülkeler yapmıyor. Salgınla en iyi başa çıkan Güney Kore, Singapur, Hong Kong biliyoruz vakaların hangi bölgelerde olduğunu. İtalyada biliyoruz. İnsanlar ona göre tedbir alıyorlar. Maalesef Türkiye salgın olan bölgeleri açıklıyor ne de insanları uyarıyor. Önlemlerin teker teker geç olarak başlaması bizim epidemik verimizi çok yükseltecektir.

En düşüğünü bile alsak Türkiyede 32 milyon kişinin koronavirüsünden etkileneceğini gösteriyor. 32 milyon kişinin etkilenmesi 150 bin ile 600 bin arasında bir ölüm olacağının habercisi. 1.6 milyon hastanın yatış olacağını gösteriyor. Türkiyede yatak sayısı 200 bin kadar. En az 640 bin hastanın yoğun bakım ünitesine ihtiyacının olacağını gösteriyor. Ki bu sayı Türkiyede 40 bin civarı.

Solunum cihazlarına da değinen Başer, 640 bin hastanın da en az 320 bininin solunum cihazı ihtiyacı olacağını gösteriyor. Makine bağlanmazsa bu hastaların ölüm oranı yüzde 90 dedi ve Türkiyenin OECD ülkeleri arasında sağlığa en az harcama yapan ülke olduğunu hatırlattı.

Son güncelleme: 11:26 24.03.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı