The Guardian gazetesindeki habere göre yedi yıldır Vuhan’da yaşadığını söyleyen Mark Gaynor adlı Batılı bir kişi Vuhan’daki hayatın Batılı ülkelerle kıyaslanmayacak kadar farklı olduğunu yazıyor.
Gaynor şunları belirtiyor:
Bugün gördüğünüz şey, 76 gün boyunca Vuhanda hapsolmuş binlerce kişinin nihayet evlerine gitmesine izin vermek anlamına gelen çıkış kapısının açık olması.
Vuhan sakinleri için yaşam hala İngiltere’de uygulanan sokağa çıkma yasağından daha kısıtlı. Her bölge kendi yerel otoritesi tarafından kontrol ediliyor, her ne kadar her yerde aynı olmasa da, temeller aynı.
Konutunuzdan çıkmanız için telefonunuzdaki bir uygulama aracılığıyla yeşil bir sağlık koduna ihtiyacınız var. Bu, Çin kimlik kartınıza bağlı ve kim olduğunuzu ve nerede olduğunuzu kaydediyor. Sıcaklığınız da kontrol ediyor.
Sınırlı toplu taşıma araçlarını kullanmak için de ayrıca uygulamayı kullanarak giriş ve çıkış yapmanız gerekir. Yabancıların kimlik kartı yok, bu yüzden bu uygulamaya dahil değiller.
İşe geri dönen herkesin, işletmenin yeniden işe başlama izni verdiğini doğrulayan özel bir sertifikaya ihtiyacı var. Aksi takdirde iki saat içinde evinize dönmelisiniz.
Restoranlar, kafeler, mağazalar, insanların toplanabileceği her yer hala kapalı. Sadece beş dakika mesafede bulunan süpermarkete yürüyebiliyorum, hepsi bu.
Günde bir saat egzersiz yapmak mı? Asla.
Bu yüzden kimse Vuhandaki hayatın normale döndüğü konusunda yanıltılmamalıdır. Ve İngilteredeki insanların evde çıkamamasının gerçekte ne anlama geldiğini düşünmesi gerekiyor.