• Turkhane Logo

HSK savunmaya geçti

"Mehmet Yılmaz’ın itirafları sadece hakim ve savcılara yönelik kumpasla sınırlı değil. Yargıyı liyakatsiz hakim ve savcılarla doldurduklarını bizzat itiraf etmişti."

09:53 21 Kasım 2020 Cumartesi
HSK savunmaya geçti
"Mehmet Yılmaz’ın itirafları sadece hakim ve savcılara yönelik kumpasla sınırlı değil. Yargıyı liyakatsiz hakim ve savcılarla doldurduklarını bizzat itiraf etmişti."


AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere iktidar temsilcilerinin son dönemde ‘hukuk ve demokrasi’ çıkışları yargı camiasında ‘endişeleri’ artırdı.

Son olarak önceki gün Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi (YİK) Bülent Arınç, hukuksuzlukların faturasını hakim ve savcılara kesti. HSK Başkanvekili ve 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, Bülent Arınç’a sosyal medya hesabı üzerinden cevap verdi. Türkiye’de hakim ve savcıların ‘adalet duygusu ve hür vicdanlarıyla’ karar verdiklerini iddia etti. 15 Temmuz sonrası yapılan ihraçlarda çok ‘titiz’ davrandıklarını savundu. 


HAKİM VE SAVCILARA KUMPAS KURDUĞUNU İTİRAF ETTİ

HSK, özellikle son 5 yıldır ihraç hakim ve savcılara kurduğu kumpas ve hukuksuzlukları ile gündemde. 15 Temmuz’dan sadece bir kaç hafta sonra 4 bine yakın hakim ve savcı bir gecede ‘fe.ö’ kılıfıyla ihraç edildi. Yargı camiasının üçte biri yok edildi.

Söz konusu yargı mensuplarıyla ilgili soruşturma hangi ara yapılmıştı? Bugün ihraç yargı mensubu sayısı 4 bin 500’ü geçmiş durumda. Yüzlerce hakim savcı yıllardır tutuklu. Onlarcası tek kişilik hücrelerde tutuluyor. Yetişmiş hakim ve savcıların yerleri ise liyakatsiz militanlarla dolduruldu.

KaranlıktakiAydınlıkten İlker Doğanın haberine göre, önce AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve son olarak da Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi (YİK) Bülent Arınç’ın, ‘hukuk  ve adalet’ çıkışı hukuku katleden görevdeki hakim ve savcıları endişelendirdi.

Bülent Arınç, önceki gün yaptığı açıklamada doğrudan hakim ve savcıları hedef alarak, “Ben, Cumhurbaşkanı ve adalet bakanı adaletten yanayız. Biz adil yargılama istiyoruz. Ancak hakimler yanlış yapıyor. Uyarıyorum, yakın gelecekte onlar zarar görür. Bugün ifade özgürlüğü sakattır, hastalıklıdır, sorunludur.” ifadelerini kullanmıştı. 

FİŞLENEN HAKİM VE SAVCILAR 1 GECEDE İHRAÇ EDİLDİ 

Bülent Arınç’ın açıklamalarına HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, sosyal medya hesabı üzerinde cevap verdi. Mevcut hakim ve savcıların hukukun hiç kimseden emir ve talimat almadığını, tarafsız karar verdiklerini, hukukun onurunu koruduklarını iddia etti. 15 Temmuz sonrası yaşanan hukuksuz ihraçları ise ‘titizlikle yaptıkları soruşturmalar sonrası’ gerçekleştirdiklerini savundu. 

Mehmet Yılmaz, soruşturmaların titizlikle yürütüldüğünü savunuyor. 15 Temmuz’dan hemen sonra bir gecede 4 bine yakın hakim ve savcı fişleme dosyalarıyla ihraç edilmişti. Söz konusu yargı mensuplarıyla ilgili soruşturma hangi ara yapılmıştı? 3 bin 926 hakim ve savcıyla ilgili soruşturmanın bir iki hafta içinde ‘titizlikle’ yapılmış olma ihtimali var mı? 

BİNLERCE YARGI MENSUBUNU BİR GECEDE TERÖRİST İLAN ETTİLER

KHK’yla ihraç edilen hakimlerden Ramazan Faruk Güzel, bunun mümkün olmadığını söylüyor.

Hukuksuz KHK’larla ihraç edilen hakim ve savcıların yüzde 99’unun sicilinde tek bir leke bile olmadığını anlatan Güzel, “Ne yapmış bu insanlar! Yıllardır o cübbeyi sırtında onuruyla taşımış. Sicilinde tek bir lekesi yok. Tek bir soruşturma geçirmemiş. Siz böyle insanları bir gecede ‘terörist’ ilan ettiniz. Mehmet Yılmaz, yargı mensuplarını kullanıp paçavra gibi atması ile meşhurdur. Kumpasçılığını anlamak için Habertürk’ten Sevilay Yılman’a vermiş olduğu röportaja bakmanız yeterli. Şimdiden o kullanışlı hakim ve savcılara geçmiş olsun diyorum. Onurunla istifa etmek varken bu kadar hukuksuzluğa göz göre göre alet olmuş kimselere başka ne denir, bilemiyorum.” diyor. 

MEHMET YILMAZ ŞİMDİDEN SAVUNMA YAPMIŞ!

İhraç Cumhuriyet Savcısı Dr. Hasan Dursun ise Mehmet Yılmaz’ın açıklamalarındaki zamanlamaya dikkat çekiyor.

Dursun, “Adeta yaklaştığını hissettiği büyük suçlama ve yargılamalara karşı savunma yapmış. İktidar 2014 sonrasında ve özellikle 15 Temmuz’u bahane ederek yargı mensuplarını ve yöneticilerini acımasızca kullandı ve yıprattı. Başta Yılmaz olmak üzere yüksek yargı mensupları ve diğer hakim ve savcılar gönüllü olarak kendilerini kullandırttılar. Bunun karşılığında kimi makam kazandı, kimi itibar, kimi de para. Yılmaz, Saray’a çok yakın durmasının avantajıyla iktidarın kendilerini satacağını, yapılan tüm hukuksuzluklardan doğrudan hakim ve savcıları sorumlu tutulacağını en iyi anlayanlardan. Ulusal ve uluslararası yargı mekanizmaları nezdinde yargı mensuplarını zor günler bekliyor.” diyor. 

2014’TEN SONRA HERKESİ FİŞLEDİLER

Hasan Dursun, Mehmet Yılmaz’ın ‘hakim ve savcılar hakkındaki soruşturmaların titizlikle yapıldığı’ açıklamasına da tepkili:

“Yalan söylüyor… Ben de ihraç edilen bir yargı mensubuyum. İhraç edilmeden önce bilgi ve tecrübesi ile takdir gören, doktorasını yapmış, akademik çalışmaları olan ve yabancı dil bilen bir savcıydım. Hakkımda tek bir soruşturma ve inceleme yoktu. Ancak 16 Temmuz sabahı bir anda açığa alınıp, delilsiz olarak tutuklandım. Benim ile ilgili ne tür bir ‘titiz’ çalışma yaptığını biliyorum. 2014’ten sonra yargı içerisinde herkesi fişlediler. Bu bağlamdaki çalışmalarını ima ediyorsa haklı olabilir. Tutuklandıktan sonra hakkımda ‘delil’ üretmeye çalıştılar. Yalancı tanıklar ve istihbaratçılar tarafından adımın geçtiği belge ve bilgiler ürettiler.”

KUMPASI BİZZAT İTİRAF ETMİŞTİ

HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, ihraç edilen hakim ve savcılara kurduğu kumpasla biliniyor. Söz konusu kumpası bizzat kendisi itiraf etmişti. 21 Ekim 2016’da ‘hakim ve savcılardan çok yararlı itiraflarda bulunanları meslekte tutmayı bile tartışacaklarını’ söyleyen Yılmaz, yaklaşık 2 ay sonra Habertürk’ten Sevilay Yılman’a verdiği röportajda, “Herkes rahat olsun, göreve dönemeyecekler. Bu açıklamayı tamamen itirafçılığı teşvik amacıyla yaptım.” itirafında bulunmuştu. 

LİYAKATSİZ HAKİM VE SAVCI İTİRAFI

Mehmet Yılmaz’ın itirafları sadece hakim ve savcılara yönelik kumpasla sınırlı değil. Yargıyı liyakatsiz hakim ve savcılarla doldurduklarını bizzat itiraf etmişti. Geçtiğimiz yıl yaptığı konuşmada Yılmaz, “Eksiğimiz, liyakatli, eğitimli (…) hakim savcılarımızın azlığı. demişti. 2011’deki toplam hakim ve savcı sayısı 11 bin civarındaydı. 15 Temmuz öncesinde rakam 15 bin 304 olarak kayıtlara geçti. 3 Eylül 2019 tarihi itibariyle rakam 20 bin 719. Bu hesaba göre 15 Temmuz’dan bu yana 10 bin civarı hakim ve savcı alımı yapıldı. Bu hakim ve savcıların yüzde 45’inin meslekte görev yaptığı süre 3 yıl veya daha az.

AKP’Lİ KÖYLÜ: NE YAZIK Kİ RASTGELE OLUYOR

Reuters’a konuşan TBMM Adalet Komisyonu’nun Ak Partili Başkanı Hakkı Köylü, bazı hakimlerin ve savcıların yeterli eğitimleri olmadan atandıklarını kabul ederek, “Ne yazık ki her şey rastgele oluyor. Bu nedenle de üst mahkemelerin bu kararları itiraz üzerine düzeltmesini umabiliyoruz.” ifadelerini kullanmıştı. 

‘BARAJ’ KALDIRILDI

Hakim ve savcı alımında 2017’nin ocak ayına kadar 70 puan barajı vardı. AKP, liyakatsiz ama militan olan avukatları hakim ve savcı yapmak için 70 puan şartını da kaldırdı. Çıtanın düşürüldüğünü bizzat Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, şu sözlerle itiraf etmişti: “İhtiyaçtan dolayı da son zamanlarda puan aşağıya çekildi. Önümüzdeki dönemde 70 puanı tekrar getirerek çıtayı yükseltmeyi düşünüyoruz.” 
 

Son güncelleme: 09:53 21.11.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı