KaranlıktakiAydınlıkten İlker Doğanın haberine göre AKP’ye karşı yapılan Cumhuriyet mitinglerini hatırlatarak, “Daha iktidarımızın ilk yıllarında darbe ve vesayet heveslileri meydanlardaydı. Hatırlayın, Balyozlar, Ergenekonlar… Bunlar yalan mıydı, elbette bunlar vardı.” dedi.
Madem bunlar vardı, o halde o davaların sanıkları neden beraat ettirildi? O soruşturmaları yürüten emniyet ve yargı mensupları neden ‘milli orduya kumpas’ kurmakla suçlanıp cezalandırıldı? AKP’nin işine geldi mi ‘Ergenekon yok, kumpas var’; işine gelmedi mi Ergenekon tabi ki var!
Binali Yıldırım’ın son açıklamasını okuyunca aklıma eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün o meşhur sözü geldi: “İnsan gerçekten hayret ediyor.”
Nasıl hayret etmezsin ki! AKP rejimi temsilcileri, dün kara dediklerine bugün ak, dün ak dediklerine bugün kara diyor. Ve bunu yaparken zerre kadar utanmıyor, sıkılmıyor, yüzü bile kızarmıyor. Daha da kötüsü tabanının hiç bir şeyi sorgulamadan ‘kabul’ etmesi. Bir tane AKP’li çıkıp, ‘Yahu siz daha dün bu konuda şöyle söylemiştiniz’ demiyor.
Bunun son örneği Binali Yıldırım’ın önceki günkü açıklamaları oldu. Partisinin Edirne İl Kongresi’nde kürsüye çıkan Binali Yıldırım, önce 15 Temmuz’u hatırlattı. “O gece 252 vatandaşımızı şehit verdik. 2 binden fazla vatandaşımız gazi oldu.” dedi. Ancak 15 Temmuz’un araştırılması önergesi bizzat AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedilmişti. Bu konuya hiç değinmedi.
Türkiye’nin AK Parti iktidarıyla 18 yılı geride bıraktığını anlattı. Bugünkü iktidarın en küçük ortağı Doğu Perinçek’in organize ettiği Cumhuriyet mitinglerini hatırlattı. “Ama nelerle karşılaştık, ne zorluklarla mücadele ettik. Şöyle bir geriye doğru dönüp baktığımız zaman, en önce daha iktidarımızın ilk yıllarında darbe ve vesayet heveslileri meydanlardaydı. Hatırlayın, Balyozlar, Ergenekonlar… Bunlar yalan mıydı, elbette bunlar vardı.”
Binali Yıldırım, 367 krizini ve AKP’ye açılan kapatma davasını da hatırlatıyor konuşmasında: “Bununla da yetinmediler iktidardaki en büyük partiyi kapatmaya kalktılar, dava açtılar.”
İnsan ne diyeceğini şaşırıyor. Madem Ergenekon vardı madem Balyoz darbe planı gerçekti, sanıklarını neden beraat ettirdiniz? Neden Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarını yürüten emniyet ve yargı mensuplarını ‘kumpas’ kurmakla suçlayıp mahkum ettiniz?
ÇOK BASİT, ÇÜNKÜ ÇALDINIZ!
Cevabı çok basit; çünkü çaldınız! 17/25 Aralık büyük yolsuzluk soruşturmasında suçüstü yakalanınca celladınıza sarıldınız. Yeni müttefikiniz Doğu Perinçek’e el açtınız ve pisliklerinizin üzerinin örtülmesi karşılığında darbecileri aklayıp, vatan evlatlarını zindanlara mahkum ettiniz.
Ayakkabı kutularındaki, banyo liflerindeki, evlerinizde taşımakla bitiremediğiniz milyar dolarları kurtarmak için sadece işlerini yapan binlerce emniyet ve yargı mensubunu bir gecede ‘iki hakim bir savcıyla terörist’ ilan ettiniz. Saltanatınızı kaybetmemek için yüzbinlerce aileyi paramparça ettiniz. Anneleri bebeklerinden ayırdınız. Babaları evlatlarından kopardınız. Bebekleri zindanlara attınız!
Koca bir millet, 3-5 haraminin arkasına takılmış uçurumdan yuvarlanıyor. Oturup izlemek dışında sizin elinizden hiçbir şey gelmiyor… ‘Yahu böyle yapmayın’ dediğinizde de ‘terörist’ ya da ‘vatan haini’ damgası yiyorsunuz… Söz bitti, ne desek boş…
Kaynak: KaranlıktakiAydınlık
